LEFKOŞA (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, basına yönelik haftalık brifingde, 21 Mart anlaşmasıyla kurulan ve çalışmaya başlayan çalışma grupları ile teknik komitelerin çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Hasan Erçakıca, çalışma grupları ile teknik komitelerde görev alan Kıbrıs Türk heyetlerinin görevlerini büyük bir özveri ve üstün bir performansla yürüttüğüne işaret ederek, Türk tarafının 21 Haziran 2008 tarihinde kapsamlı çözüm müzakerelerine başlamaya hazır olduğunu söyledi.
Sözcü Erçakıca, çalışma grupları ile teknik komitelerin görevinin, müzakere ederek sonuçlara varmak olmadığına dikkat çekerek Rum liderliği ile Rum basınının iddialarının bütünüyle ve kesinlikle yalan olduğunu kaydetti.
NİYET GÖSTERGESİ Erçakıca, bir süreden beridir gruplar ile komitelerin çalışmalarından memnun olmadıkları yönünde demeçler veren Rum yöneticileri ve sözcülerinin açıklamalarının, 21 Haziran'da doğrudan iki liderin katılımıyla başlaması planlanan kapsamlı müzakereleri erteleme niyetine yönelik olduğunu ifade etti.
Hasan Erçakıca, "Kıbrıslı Rum liderler, çalışma grupları ile teknik komitelerin müzakere yapmayacaklarını, sadece görüş alışverişinde bulunacaklarını bizzat kendileri açıklamış olmalarına karşın, son günlerde bu çalışmalarda ilerleme sağlanamadığını ve gelişmelerden memnun olmadıkları için Cuma günü gerçekleşecek olan Talat-Hristofyas görüşmesinde kapsamlı çözüm müzakerelerinin başlamasının geciktirilmesini isteyebileceklerini belirtmektedirler" dedi.
Erçakıca, özellikle Kıbrıs sorununun özünün ele alındığı çalışma gruplarının çalışmalarında, tarafların görüşlerini ortaya koyup koymadığı, iki lidere görüşmelerinde materyal sağlanıp sağlanmadığı konularının değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
"ÇÖZÜM HEDEFİNE BAĞLIYIZ"
Erçakıca, Kıbrıs Türk tarafının bütün taahhütlerine ve çözüm hedefine bağlı, 21 Mart 2008 ile başlayan süreci bir çözüm bulununcaya kadar ilerletme kararlılığında olduğunu söyledi.
21 Mart anlaşmasında, tarafların karşılaştığı zorlukları birbirlerine aktarabilmeleri için gerekli mekanizmanın kurulduğuna işaret eden Erçakıca, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın, Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas'ın 23 Mayıs'ta görüşme talebini, nedeni bilinmeden tereddütsüz olarak kabul ettiğini belirtti.
Erçakıca, "Biz Hristofyas'ın karşılaştığı zorlukları aşmasına yardımcı olmamız gerektiği bilincindeyiz. Ne yazık ki Hristofyas, zorluklarını Nami-Yakovu görüşmesinde ya da doğrudan Cumhurbaşkanımız ile görüşerek aktaracağına, başka yollara saptı" dedi ve şöyle devam etti: "Hristofyas, zorluklarını aşabilmek için Kıbrıs Türk tarafını suçlamayı seçeceğine, bu zorluklarını Cumhurbaşkanımız ile daha samimi bir şekilde paylaşmayı ve çözüm aramayı tercih etmeli idi. Oysa, Kıbrıs Rum liderliği, Rumca basın yayın organlarını da kullanarak, çalışma grupları ile teknik komitelerde görev alan arkadaşlarımızı küçük düşürmeye, onların kapasite ve yeteneklerini aşağılamaya kalkışmaktadır."
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Erçakıca, Türk tarafının kapsamlı çözüm müzakerelerinin başlayabilmesi için bir hazırlık sürecine ihtiyaç duymadığını ancak Kıbrıs Rum tarafının ısrarlı talepleri nedeniyle kısa süreli bir hazırlık sürecine onay verdiğini hatırlattı.
Erçakıca, "Bu yaklaşımımız, esnekliğimizin ve yardımcı olma gayretimizin bir yansımasıdır. Bugünkü durumda da Kıbrıs Türk tarafı, daha önceden taahhüt ettiği şekilde 21 Haziran 2008 tarihinde kapsamlı çözüm müzakerelerine başlamaya hazırdır" dedi.
Rumların kapsamlı müzakereleri erteleme talebiyle ilgili soruyu yanıtında ise Hasan Erçakıca, "Öncelikle Hristofyas'ın zorluklarının ne olduğu, bunun bir aylık ertelemeyle aşılıp, aşılmayacağına ve masaya nelerin getirileceğine bakmak lazım" ifadesinde bulundu.
Hasan Erçakıca, çalışma grupları ile teknik komitelerinin pek çok başlığı ele aldığını ve görüş alışverişinde bulunulduğunu söyleyerek, çalışmalarına kesintisiz devam eden gruplar ile komitelerin başkanlarının da pek çok konuda inisiyatif aldığını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı'ndaki çalışmaların ise çoğu zaman bir "workshop" niteliğinde olduğunu kaydeden Erçakıca, bu çalışmalarda elde edilen sonuçların da çalışma grupları ile teknik komitelere aktarıldığını ifade etti.
Kıbrıs Türk heyetlerinin davranışları konusunda ileri sürülenlerin bütünüyle ve kesinlikle yalan olduğunu kaydeden Erçakıca, görüşme sürecine katılan temsilcilerin, görevlerini büyük bir özveri ve üstün bir performansla yerine getirdiğini söyledi.
Erçakıca, "Kıbrıs Türk heyetleri, Çalışma Grupları ile Teknik Komitelerdeki çalışmalara tam kapasite ile katılırken, erteleme veya toplantı yapmama istemleri ile dekarşılaşmaktadırlar. Bir yanda, erteleme ve daha az toplantı yapma istekleri; diğer yanda, ilerlemeden memnun olmama yakınmaları. Bu çelişki Kıbrıs Rum liderliği tarafından izah edilmeye muhtaçtır" dedi.
23 MAYIS GÖRÜŞMESİ Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Erçakıca, gazetecilerin sorusu üzerine, iki liderin 23 Mayıs'ta gerçekleştireceği görüşmeye ilişkin ayrıntıların yarın saat 10.00'da gerçekleşecek Nami-Yakovu görüşmesinde ele alınacağını söyleyerek, görüşmede nelerin konuşulmak istendiği konusunda herhangi bir talep iletilmediğini kaydetti.
Erçakıca, Rum Lider Hristofyas'ın "İki devlet, iki halk görüşü Kıbrıs'ın tarihi gerçekleriyle bağdaşmıyor" sözlerinin hatırlatılması üzerine, Rum liderin atıfta bulunduğu Milli Güvenlik Kurulu'nun son kararının, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin, Kıbrıs söz konusu olduğunda kullandığı ifadeler olduğunu ve bunların Kıbrıs'taki mevcut gerçekleri anlattığını belirtti.