HIV Salgını ve Dünya AIDS Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Yrd. Doç. Dr. Ulu, Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNAIDS 2013 yılı raporuna göre; dünyada 2012 yılı içinde yaklaşık 2,3 milyon kişinin HIV'e yakalandığı söyleyerek, 35.3 milyon HIV taşıyıcısı bulunduğu, 1.6 milyon kişinin ise AIDS nedeni ile öldüğünü belirtti. Günümüzde HIV ile yeni enfekte olan hasta sayısının azaldığının altını çizen Yrd. Doç. Dr. Aslıhan Candevir Ulu, Doğu Avrupa ve Orta Asya gibi AIDS ile savaşın iyi yapılamadığı bölgelerde ise yeni enfekte olan bireyler ve AIDS'e bağlı ölümlerin artmaya devam ettiğini açıkladı.
Türkiye'de de HIV/AIDS hastalığı konusundaki farkındalığın ve test imkanlarının artması ile tanı alan HIV/AIDS vaka sayısında göreceli bir artış görüldüğünün altını çizen Ulu, buna rağmen Türkiye'nin hala dünyada HIV/AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler arasında yer aldığını ifade etti.
Sağlık Bakanlığı'na 1985'den 2013 yılı Kasım ayına kadar toplam 7 bin 50 HIV (+) kişi bildirimi yapıldığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Ulu, "Vakaların yaklaşık yüzde 73'ünü erkekler oluşturmaktadır. Enfeksiyondan en fazla etkilenenler 40-49 yaş arasındaki kişilerdir. Ülkemizde bildirimi yapılan HIV(+) vakaların yaklaşık yüzde 17'si yabancı uyrukludur. Ülkemizde bulaşma en sık cinsel yolla olmaktadır.” diye konuştu.
10-19 YAŞ ARASI AIDS YÜZDE 50 ARTTI
Günümüzde 10-19 yaş arası 2 milyonu aşkın gencin HIV pozitif olarak yaşadığını anlatan Ulu, "2005 yılından 2012 yılına kadar dünya genelinde AIDS ilişkili ölümler yüzde 30 oranında azalırken bu yaş grubunda yüzde 50 artış bildirilmektedir. Enfekte olan bireylerin yanında milyonlarca genç de enfeksiyon riski altındadır. Gençler erişkinlere göre daha düşük olasılıkla HIV açısından test edilmekte, bunun yanında tedaviye uyum ve gerekli bakımın sağlanması konusunda daha fazla desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Genç erişkinler, yaş dönümleriyle ilgili değişikliklerin yanında kronik bir hastalık ile yaşam ve HIV pozitifliklerini aile ve arkadaşlar ile paylaşarak cinsel partnerlerine geçişi önleme konusunda büyük zorluklar yaşamaktadırlar. Yüksek risk altında olan bu grup, bu zorlukların yanında damgalanma ve ayrımcılık gibi nedenlerden dolayı test yaptırma, önlem alma ve tedavi konusunda geri planda kalmaktadır ve bu bariyerler ortadan kalkmaz ise AIDS'siz bir nesil rüyasının gerçekleşmesi zor görünmektedir.” ifadelerini kullandı.
Ellerindeki verilere göre Türkiye'de HIV pozitif hastaların yaş ortalamasının gittikçe düştüğünün görüldüğünü vurgulayan Ulu, "Bu nedenle gençlerin hastalık konusunda eğitimi çok önemlidir ve bu amaçla Ankara, İstanbul, İzmir ve Trabzon'da on dört ayrı yerde HIV / AIDS Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi kurularak faaliyete geçirildi. Bu merkezlerde hekim, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve hemşireler danışman olarak görev yapacaklar. Danışmanlar, hizmet almak üzere başvuran bireylere HIV / AIDS ile ilgili konularda bilgi verecekler, sorularını cevaplayacaklar, istek olması halinde başvuranlara hızlı HIV testi uygulayacaklar, testin sonuçlarına göre gerekli yönlendirmeleri yapacaklar ve isteyenlere koruyucu malzeme, broşür ve kitapçık gibi bilgilendirme materyalleri temin edecekler.” dedi.
Hastalığın kesin tedavisi bulunmadığını aktaran Ulu, ilaç tedavileri ile ölümlerin azaltıldığını vurguladı. CİHAN