Avrupa'nın en ağır koronavirüs krizini yaşayan İtalya'da gün geçtikçe ölüm oranlarının artması kafalarda soru işaretleri yaratıyor.
İtalya'da dün yayımlanan son veriler, ülkede koronavirüs bağlantılı ölüm oranının yüzde 7,17 ile diğer ülkelerden yüksek olduğunu gösteriyor.
Dünya Sağlık Örgütü, dünya genelinde koronavirüse yakalananlardan yüzde 3,4'ünün hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
İtalya'da her gün açıklanan resmi verilere göre son bir hafta içinde ölüm oranı yüzde 4,24'ten yüzde 7,17'ye yükseldi.
6 Mart Cuma günü ülke genelinde 4 bin 636 vaka tespit edilmiş ve bunların 197'si hayatını kaybetmişti.
Dün açıklanan verilere göre ise toplam vaka sayısı 17 bin 660'ya, can kaybı sayısı da 1266'ya ulaştı.
İtalya'daki ölüm oranının yüksek olması ve gittikçe artış eğilimi göstermesine uzmanların getirdiği açıklamalardan birkaçı şöyle:
Koronavirüs bağlantılı ölümleri belirlemek nispeten kolayken, virüs taşıyanların gerçek sayısını tespit etmek çok daha zor. İtalya'da koronavirüsün ilk görüldüğü günlerde belirti göstermese de riskli görülen kişilere de test yapılıyordu, ancak daha sonra yalnızca semptom gösterenlere test yapılmaya başlandı.
Milano'daki Luigi Sacco Hastanesi Bulaşıcı Hastalıklar Departmanı Müdürü Massimo Galli, yalnızca semptomları olan kişilere test yapılması nedeniyle vaka sayısının bilinmediğini ve muhtemelen belirlenenin çok üstünde olduğunu söyledi. Galli, İtalyan basınına yaptığı açıklamalarda, gerçek ölüm oranını belirlemek için gerçek vaka sayısının bilinmesinin önemine vurgu yaparak bunu şu örnekle açıkladı:
"Diyelim ki 100 vaka var, bunlardan 50'si semptomatik, diğer 50'sinin ise hafif semptomları var. Semptomatik olan 50 kişiye test yaparsanız vaka sayısı 50 çıkar, yani gerçek vaka sayısının yarısı kadar. Bu durumda, 2 kişi ölürse ölüm oranı yüzde 4 olur, oysa ki 100 kişinin tamamına test yapılırsa ölüm oranı yarıya iner."
Dünya Bulaşıcı Hastalıklar ve İmmünolojik Bozukluklar Derneği (Waidid) Başkanı Susanna Esposito da, hafif belirtilere sahip olanların ya da hiç olmayanların da pozitif olabileceğini vurguladı.
Esposito, hastalarla yakın teması olanlara semptom göstermeseler de test yapılması gerektiğini söyledi ve bu şekilde gerçek vaka sayısının daha net ortaya çıkabileceğini belirtti.
Esposito, bunun virüsün yayılmasıyla mücadele için de önemli olduğuna dikkat çekti.
İtalya'da 13 Mart'ta açıklanan verilere göre ülke genelindeki 17 bin 660 vakadan 9 bin 820'si ve 1.266 can kaybından 890'ı Lombardiya bölgesinden. Ülke genelinde 1328 kişi yoğun bakımda ve bunların 650'si de yine Lombardiya bölgesindeki hastanelerde.
Lombardiya başta olmak üzere virüsün en yaygın görüldüğü bölgelerdeki hastanelerin özellikle yoğun bakım ünitelerinin kapasitelerinin zorlandığı haberleri geliyor. Bu bölgelerde yatak ve yoğun bakım ünitesi sayıları artırılmaya çalışılıyor.
İtalyan basınında son günlerde sıklıkla yer alan haberlerde, sağlık görevlilerinin hastanelerdeki durumu "savaş gibi", "tsunami yaşanıyor" şeklinde tarif ettiği belirtiliyor.
İtalyan Anestezi, Analjezi, Resüsitasyon ve Yoğun Bakım Koleji, koronavirüs krizi nedeniyle bir "etik tavsiyeler" kılavuzu yayımlayarak, hastanelerin kapasitesinin talebe yetmemesi halinde "felaket tıbbı" tedbirleri alınması gerekeceğini belirtti.
Bu tedbirler arasında, yoğun bakıma alınacak hastalar arasında seçim yapmak gerekirse "hayatta kalma şansı daha yüksek olanların" seçilmesi de sayıldı. Yoğun bakıma kabul için gerekirse bir yaş limiti koyulabileceği belirtildi.
İtalya'da Sağlık Yüksek Enstitüsü tarafından dün açıklanan verilere göre koronavirüs bağlantılı ölümlerin yaş ortalaması 79,4.
İtalya'da koronavirüs bağlantılı ölüm oranının yüksek olması, nüfusunun yaşlı olmasına da bağlanıyor.
İtalya, Japonya'dan sonra yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu ikinci ülke.
Ülkede ortalama yaşam süresi kadınlarda 85,3 yıl, erkeklerde 81 yıl. Nüfusun yaş ortalaması da 45,7.
PANDEMİ NEDİR? - Pandemi nedir, ülkeleri nasıl etkiler?