HABER

Köylü öfkesini dağa yazdı

Yaşam alanlarına Rüzgar Enerji Santrali kurdurmak istemeyen ve bu nedenle jandarma ile karşı karşıya gelen köylüler öfkelerini dağın yamacına kaya parçalarıyla yazdı.

Köylü öfkesini dağa yazdı

Bilindiği gibi; Aydın’ın Çine ilçesinde Madranbaba Dağı’nda kurulacak olan Rüzgar Enerjisi Santrali’ne karşı çıkan İbrahimkavağı köylüleri, yaklaşık 1 ay önce çalışma yapmak için bölgeye gitmek isteyen yüklenici firma sahiplerine engel olmuştu. Jandarmanın müdahale ettiği olaylarda 2 kişi yaralanmış ve 7 kişi de gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan 5’i ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmış; köy azası Alaattin Eser ile Köy Muhtarı Süleyman Emeksiz’in gelini Gülşen Emeksiz’in tutuklanmıştı.

TAHLİYELER SEVİNDİRDİ

Yaşanan olayın ardından önceki gün Çine Adliyesi’nde olayın ilk davasında hakim karşısına çıkan Eser ve Emeksiz tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Rüzgar Enerji Santraline tepki eyleminde güvenlik güçlerine direndikleri için tutuklanan 2 köylünün tahliyesi sevinçle karşılanırken; tutuklamalar bile köylüleri mücadelelerinden geri atmalarına yetmedi.

Tahliyeleri kutlamak için yeniden Madran Dağı’nın zirvesine çıkan köylüler birlik mesajları verdi. İbrahimkavağı ve çevre köylerden gelen yüzlerce kişi, dağın zirvesinde hep birlikte yemek yiyip, mevlit okuttu. Dağın zirvesini “Geleceğimize sahip çıkalım”, “Şimdide bizden rüzgarımızı, Madran’ımızı istiyorlar”, “Yaşam alanlarımızı yabancılara peşkeş çektirmeyeceğiz”, “Madran’da böyle olmasın”, “Suyu aldılar, bu ağaçlara kıymadılar”, “Madran Dağı herkesi doyurur. Paraya doymayan kişiyi asla doyurmaz” ve “RES Madran’a ters” yazılı pankartlarla donatan köylüler, arabalarıyla bölgeye getirdikleri kaya parçalarıyla dağız yamacına yüklenici firmaya hitaben “Kıroba Defol” yazdı. Jandarmanın çıkan olaylarda kendilerine sert tepki gösterdiğini iddia eden köylüler, attıkları sloganlarla tepkilerini ifade etti.

1 AY 1 YIL GİGİ GELDİ

Yaşanan olayların ardından tutuklanan ve 1 ay sonra tahliye olan köy azası Alaattin Eser, tahliyesine çok sevindiğini belirterek, “Ben Madran Yaylası’nda oturuyorum ve hayvancılık yapıyorum. Hayvanların için Madran’ı koruyorum. Jandarmalar gelip beni kelepçeleyip, karakıla götürdü. Karakolda ‘hayvan ve keçi’ diye hakaretlere uğradım. Mahkemeden cezaevine gittim. Cezaevinde 1 ay kaldım ama bana 1 sene gibi geldi. Çıktığıma çok sevindim. Benim kimliğimde Alaattin Eser yazıyor, keçi geçmiyor. Burada bizi dövdüler. Burası bizim vatanımız, canımız. Yolun içine yatacağız gene de burayı vermeyeceğiz. Kaç sefer gelip döndüler. ‘Gelmeyeceğiz’ diyorlar ama gene geliyorlar” dedi.

Yaşanan arbedede orantısız güç kullanıldığını iddia eden ve kolları ve bacaklarındaki morlukları gösteren Hayriye Tel de, “Hala jobların yara ve bereleri geçmedi. Bizim suçumuz neydi de dövüldük. Vatan için savunduk buraları. Jobla vurdular, yerlerde sürüklediler ve biber gazı sıktılar. Kendimizi koruyamadık. Bizim askerimizle ve devletle sorunumuz yok. Enerjiye de karşı değiliz ama yaşam alanımıza santral kurdurmayız” diye konuştu.

62 yaşında olduğunu ve bugüne kadar hep Madran Dağı’nda yaşamına devam ettiğine dikkat çeken Nazif Özder ise, “62 yıldır buradayım. Köyümüzün hayvanı, haşeratı hep si burada. Köyümüzün suyu buradan gidiyor. Hayvanlarımız burada, bahçelerimiz burada. Her konuda zarar olacak diye biz buraya santral yaptırmayacağız. Kanımızın son damlasına kadar çalışacağız. Ama bizim köyü yok sayarlarsa, çıkıp çiğnerlerse ayaklarının altında ozaman artık bir şey diyemem” şeklinde konuştu.

25 yıldır bölgede çobanlık yaptığını kaydeden Ali Galip ise, şunları söyledi: “25 senedir hayvanlarımı burada otlatıyorum. Ailemin rızkını buradan temin ediyorum. Biz bu dağa sahip çıkacağız ve koruyacağız. Kimseye de yedirmek istemiyoruz”

RES’İN ZARARLARI DA VAR

Rüzgar Enerji Santralini yapacak firmanın Muğla Dağı’ndan Menderes Dağı’na kadar olan bölgeden nemalandığını iddia eden Çine Doğa Derneği Başkanı Süleyman Yıldız da, firmanın daha önce bölgedeki suyu almaya çalıştığını ancak buna engel olduklarını ileri sürdü. Firmanın şuanda bölgedeki havayı bitirmek istediğini öne süren Yıldız, şöyle konuştu: “Madran Dağı’nın karından, koyunundan, kuzusundan, tüyünden, çamından, kekiğinden ve birçok şeyden faydalanan yaklaşık 25 bin nüfus var. Burada rüzgar direği altında büyük nemalar yatıyor. Biz rüzgar enerjisini kötülemiyoruz ama bizim yerleşim alanlarımızda manyetik alanlar istemiyoruz. Manyetik alan hayvanların döllenmesine, bitkilerin döllenmesine, arıların yön tayinine kadar birçok şeye etki ediyor. Yaşam alanımıza Rüzgar Enerji Santrali diktirmiyoruz. 25 bin nüfus faydalanıyor, hayvanları da dahil edersek yaklaşık 30-40 bin canlı. Bir şirkete bu dağı peşkeş çekemeyiz. Biz bu dağ için ölürüz, bu dağ için varız”

En Çok Aranan Haberler