HABER

Koza-İpek Holding davası

FETÖ çatı davasının firari sanığı eski Koza Holding yöneticisi Hamdi Akın İpek, kardeşi Cafer Tekin İpek ile annesi Melek İpek'in de arasında bulunduğu 20 sanığın yargılanmasına devam edildi - Tanık Selim Çoraklı: - "Bu kişileri (Melek ve Akın İpek) cemaat içindeki herkes tanırdı. Aldığım bilgilere göre özellikle gayri meşru toplanan himmetlerin aklandığını, piyasaya sürüldüğünü duyuyorduk. Yapı içinde benim eleştirilerimi haklı görüp oradan bana bilgi aktaranlar çok oluyordu. Akın İpek ve Koza-İpek, Koza Altın gibi şirketlerin bu çerçevede kullanıldığı birçok kişi tarafından bana iletilmişti" - "Bugün Gazetesi ve televizyon, Tuncay Özkan'dan alınan Kanaltürk, aslında bunları cemaat aldı. Akın İpek maske olarak kullanılıyordu"

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasının firari sanığı eski Koza Holding yöneticisi Hamdi Akın İpek, kardeşi Cafer Tekin İpek ile annesi Melek İpek'in de aralarında olduğu 20 sanığın "terör örgütüne üye olmak", "Vergi Usul Kanunu'na muhalefet", "güveni kötüye kullanmak", "özel belgede sahtecilik" ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçlarından yargılanmalarına devam edildi.

Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülen davaya tutuklu sanık Cafer Tekin İpek'in yanı sıra aralarında annesi Melek İpek'in de bulunduğu tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmada tanık olarak dinlenen gazeteci Selim Çoraklı, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i 1977'den beri tanıdığını, ancak bu yapıyla 1983'te tanıştığını söyledi.

Üniversite imamlığından, bölge imamlığına kadar çeşitli görevlerde bulunduğunu anlatan Çoraklı, örgütün o zaman İslami bir yapı ve iyi bir nesil yetiştirme amacı olduğunu bildiğini söyledi.

Çoraklı, "Daha sonra İslami bir yapı olmadığını, Gülen merkezli, mehdi, mesih beklentili bir yapı olduğunu gördüm. Yapının yanlışlarını düzeltiriz diye uğraştık ve 1999'da terk ettik bu yapıyı. Bu yapının CIA ile ilişkilerini, gayri meşru ilişkilerini anlattım. Eskort kızlar yetiştirip bürokratlara musallat ettiklerini, bu yapının zararlar vereceğini anlattım." ifadelerini kullandı.

Mahkeme başkanın, Melek İpek ve Akın İpek'in yapıyla bağlantısı olup olmadığını sorduğu Çoraklı, "Bu kişileri, cemaat içindeki herkes tanırdı. Aldığım bilgilere göre özellikle gayri meşru toplanan himmetlerin aklandığını, piyasaya sürüldüğünü duyuyorduk. Yapı içinde benim eleştirilerimi haklı görüp oradan bana bilgi aktaranlar çok oluyordu. Akın İpek ve Koza-İpek, Koza Altın gibi şirketlerin bu çerçevede kullanıldığını bir çok kişi tarafından bana iletilmişti. Cemaatin bir çok seviyesinde görev yapan, zamanında hocalığını yaptığım, talebemiz sayılan kişilerden duydum." cevabını verdi.

Özellikle İstanbul Altunizade'de Hamdi Akın İpek'in örgüt mensuplarınca yapılan toplantılara katıldığına şahit olduğunu, zaten bunu da gizli saklı yapmadığını iddia eden Çoraklı, Akın İpek'in, "Hocamın bir sözüne bütün servetimi feda ederim." şeklinde açıklamaları olduğunu herkesin bildiğini söyledi.

- "Akın İpek maske olarak kullanılıyordu"

Çoraklı, örgütün medya yapılanmasını ilişkin ilgisinin artmasının sebebini bilip bilmediği yönündeki soruya istinaden, Akın İpek'in Fetullah Gülen istemeden medya yapılanmasına girmeyeceğini ileri sürdü.

Selim Çoraklı, "Bugün Gazetesi ve televizyon, Tuncay Özkan'dan alınan Kanaltürk, aslında bunları cemaat aldı. Akın İpek maske olarak kullanılıyordu." diye konuştu.

Daha sonra bir diyeceği olup olmadığı sorulan Cafer Tekin İpek, tanık beyanını kabul etmediğini söyledi.

Kanaltürk'ün ve diğer televizyon ve gazetenin kimsenin talimatıyla alınmadığını savunan İpek, şirketlerde kara para aklandığına yönelik iddiayı da reddetti. İpek, tanığın beyanlarının dikkate alınmamasını talep etti.

Anne Melek İpek de tanık beyanlarını kabul etmediğini belirterek, tanığın söylediklerinin doğru olmadığını savundu.

En Çok Aranan Haberler