Kronik yorgunluğa yeni yaklaşım

İnsanın en küçük yapı taşı olan amino asidlerin yıpranması ile vücud dengesi bozulmaya başlar ve hastalıklar açığa çıkar.Hücrelerdeki zarar geri dönüşümsüz hale gelirse yaşlılık süreci başlar.

Doğumdan itibaren yaşlanma başlar.Orta yaşa kadar hücre yıpratıcı etkenlerin büyük çoğunluğu vücudun savunma mekanizmaları tarafından ortadan kaldırılır.Orta yaşın bitmesi ile savunma mekanizmaları da etkisini yitirmeye başlar ve hücrede geri dönüşümsüz yıpranma başlar.

Günümüzün çalışma koşullarının ağırlığı ,hava kirliliği,doğal besin olmayışı ,stres….vs gibi etkenler yukarda açıkladığım hücre yıkımını genç yaşta başlatır.Buna bağlı olarak kişi de nedeni mevcut laboratuar tetkikleri ile tam olarak saptanamayan kronik yorgunluk hali,anksiyete,sinir ,uykusuzluk… gibi semptomlar oluşur.ABD ve avrupada son yıllarda hücrenin yapı taşı olan aminoasidlerin durumu değerlendirilmekte ve hangi amino asid eksilmişse eksilen amino asid tozları kişiye özel hazırlanmakta ve tedavi yapılmaktadır.Aslında bu tedavi eksik olan maddeyi yerine koyarak hücrenin canlılığını devam ettirmeye dayanan ve vücudun savunma hücrelerini güçlendiren kişiye özel bir tedavi yöntemidir.

Son yıllarda kimyasal tedavilerin zararları çok tartışılır hale geldi.Hastalık oluşmuşsa tabi ki kimyasal tedavi gerekir ve şarttır.Amaç hastalığa sebep olan etkenlerin doğal yöntemlerle yok edilmesi ve vücudun savunma mekanizmasını güçlendirerek hastalıkları vücudumuzun yenmesini sağlamaktır

Sorularınız ve görüşleriniz için: serdar.dag65@mynet.com