MAGAZİN

Kudüs'ün mescitleri kitap oldu

Yunus Emre Enstitüsü Beyrut Türk Kültür Merkezi Müdürü İbrahim Furkan Özdemir, başta Mescid-i Aksa olmak üzere Kudüs'teki 58 tarihi mescidin tümünü fotoğraflayarak kitaplaştırdı - "Kudüs'ün Hazineleri: Mescitler" kitabının yazarı Özdemir: - "Bu kutsal şehirdeki mescitleri tek tek ziyaret ederek adeta bir İslam tarihi yolculuğuna çıkmak mümkün, çünkü neredeyse tüm İslam devletlerinin burada bir eseri var" - "1967'de Kudüs'ün İsrail tarafından işgal edilmesinin ardından mescitlerin birçoğu ibadete kapanmak zorunda kaldı" - "Sadece Kıble Mescidi'nin içerisindeki kubbeye baktığımızda tüm İslam devletlerinin hat nakışlarını görmemiz mümkündür. İşgalci İsrail ise mevcut yapıyı bir şekilde yıkma, bölme planlarını adım adım uygulamaktadır"

KUDÜS (AA) – Yunus Emre Enstitüsü Beyrut Türk Kültür Merkezi Müdürü İbrahim Furkan Özdemir, daha önce üç yıl görev yaptığı Kudüs'te bulunan başta Mescid-i Aksa olmak üzere tüm mescitleri fotoğraflayarak kitaplaştırdı.

Kadim Kudüs'te bulunan 58 tarihi mescidi tek tek ziyaret eden, fotoğraflayan ve tarihlerini araştıran Özdemir, "Bu mescitler Kudüs'ün tapusudur." dedi.

"Kudüs'ün Hazineleri: Mescitler" kitabını AA muhabirine anlatan Özdemir, "Bir gün etrafı mübarek kılınan bu güzel şehre kimin yolu düşerse Kudüs'ün kapılarına, sokaklarına, medreselerine, çeşmelerine, mescitlerine aşina olalım. Bu çalışmayı da bu minvalde hazırlamaya çalıştım." ifadesini kullandı.

Şehirde Müslümanların yaşadığı çevrelerde sosyal hayatın işgal nedeniyle neredeyse durma noktasına geldiğini hatırlatan yazar, Kudüs'e gidenlerin Mescid-i Aksa'nın yanı sıra diğer tarihi mescitleri de ziyaret ederek oralardaki Filistinlilerle sohbet etmesinin şehrin yeniden canlanmasına büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.

Özdemir, bir mescidin resimlerine bakıp tarihini okurken şehrin tam olarak neresinde olduğunu merak edenler için de kitabın sonunda tüm mescitlerin işaretli olduğu bir harita bulunduğunu aktardı.

- Osmanlı'dan kalan 15 mescit var

Kudüs'te hüküm süren son İslam devleti Osmanlı döneminde inşa edilen 15 mescit tespit ettiğini belirten Özdemir, şehirdeki diğer mescitlerin tamamına yakınının da yine Osmanlı döneminde tadilattan geçirildiğini ifade etti.

Özdemir, Osmanlı döneminde inşa edilen mescitlerden bazılarının Rasasi, Suveygat Allun, Ebubekir Sıddık, Derğas Mescitleri olduğunu kaydetti.

- Mescitleri ziyaret ederek İslam tarihinde dolaşabilirsiniz

İbrahim Furkan Özdemir, Hazreti Ömer tarafından fethedilen şehirde neredeyse bütün önemli İslam devletleri döneminden kalan mescitler bulunduğunu ifade etti.

"Bu kutsal şehirdeki mescitleri tek tek ziyaret ederek adeta bir İslam tarihi yolculuğuna çıkmak mümkün, çünkü neredeyse tüm İslam devletlerinin burada bir eseri var." diyen Özdemir, Kudüs'ün bu imkanı sunan çok az sayıdaki şehirden biri olduğuna dikkati çekti.

- İşgal nedeniyle bazı mescitler kapandı

Kudüs'teki 58 mescitten 20'sinin şu an ibadete kapalı olduğunu aktaran yazar Özdemir, bunlardan bazılarının tamamen yıkılarak yerine ev, fırın veya kilise inşa edildiğini söyledi.

Şehirdeki işgalin de mescitleri olumsuz etkilediğine işaret eden Özdemir, "1967'de Kudüs'ün İsrail tarafından işgal edilmesinin ardından mescitlerin birçoğu ibadete kapanmak zorunda kaldı. Bunlardan bir kısmı daha sonra tekrar açılabildi. Hâlâ kapalı olan bazı mescitlerin yeniden ibadete açılması için İslami Vakıflar İdaresi tarafından başlatılan girişimler ise sürüyor." dedi.

- Her mahallede mescit var

Kudüs'ün etrafı surlarla çevrili Eski Şehir bölgesinin bugün Müslüman, Hristiyan, Ermeni ve Yahudi mahalleleri ismiyle dört mahalleye bölündüğünü belirten yazar, 1967'deki İsrail işgalinden önceyse böyle bir ayrımın söz konusu olmadığını hatırlattı.

Özdemir, "Dolayısıyla bugün, şehrin dört bir yanında mescitlere rastlamak mümkün. Kudüs'ün çeşitli mahalle ve semtlerinde yaşayan alim ve salih zatların isimleri de hâlâ buralardaki sokak adlarında yaşamaya devam ediyor." ifadesini kullandı.

- "Kudüs'teki mescitleri garip bırakmayın"

Başta Mescid-i Aksa olmak üzere bugün açık olan birçok mescide İsrail polisi ve Yahudi yerleşimciler tarafından baskı ve baskınlar yapıldığına dikkati çeken Özdemir, bugün kapalı olanlar da dahil bu mescitlerin tamamının ziyaret edilmesini çok önemli bulduğunu söyledi.

Özdemir, Kudüs'ü ziyaret etmeyi planlayan turistlere "Bu mescitleri garip bırakmayın" çağrısında bulundu.

- Aksa çevresindeki küçük mescitler neden inşa edildi?

Kudüs'te etrafı surlarla çevrili Eski Şehrin sokaklarında yürüyenlerin Mescid-i Aksa'ya birkaç dakika mesafede küçük mescitlerle karşılaşacağını söyleyen Özdemir, şu bilgileri verdi:

"Bu mescitlerin çoğu, vakit namazlarında dükkanını veya meşguliyetini bırakıp Aksa’ya gidemeyecek durumda olan esnafın istifadesi için yapılmıştır. Yine yaşlı veya yürüme engelli olanlar için de küçük mescit ve namazgâhlar inşa edilmiş. Şehrin dört bir yanında vefat eden ulema ile salih zatlar adına ya da hacılar ve yolcular için açılan küçük mescitler de var."

Bunlardan Gıramî, Reyhânî ve Lu’lu mescitlerinde olduğu gibi birçok küçük namazgâhın aslında mescit değil, özü itibarıyla kabir olduğunu ifade eden Özdemir, buralarda medfun zatlara duyulan saygı nedeniyle buraların beş vakit namaz kılınan mekânlara dönüştürüldüğünü anlattı.

- Eski Şehir bölgesinde 12 minare var

Yazar Özdemir, Kudüs'te bugün mevcut olan veya yıkılmış bütün mescitlerin isimlerinin ve adreslerinin Osmanlı döneminden kalan Mahkeme Sicilleri’nde kayıtlı olduğunu aktardı.

Özdemir, şehirde bulunan minarelere ilişkin de şunları paylaştı:

"Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde toplam 12 minare bulunmaktadır. Bunların dördü Mescid-i Aksâ külliyesindedir. Diğerleri ise Hankâh Salâhiyye, Dergas, Mi’zenetu’l-Hamrâ, Kale, Ömeru’l-Kebîr, Diysi, Ömer bin Hattab ve Zâviyetu’l-Mevleviyye isimleriyle bilinen mescitlerin yanında bulunuyor."

- Haçlılar mescitleri kilise veya ahıra çevirdi

Hazreti Ömer'in şehri fethetmesinden sonra Mescid-i Aksa'yı elinde bulunduran devletlerin sırasıyla Emevi, Abbasi, Fatımi, Selçuklu, Haçlı, Eyyubi, Memlük ve Osmanlı, İngiltere, Ürdün ve İsrail olduğunu belirten Özdemir, "Haçlılar döneminde Harem-i Şerif'in içerisinde bulunan mescitler tamamen yıkılmış, bazıları kiliseye bazıları da ahıra çevrilmiştir." dedi.

Eyyubi Sultanı Selahaddin Eyyûbi'nin Kudüs'ü fethettikten sonra Mescid-i Aksa'yı eski haline getirmek için tüm imkanlarını kullandığını söyleyen Özdemir, şunları kaydetti:

"Hulafâ-i Raşidîn döneminden günümüze dek bütün İslam devletleri Kudüs'e, ilk kıblemiz mübarek Mescdi-i Aksa'ya hakkıyla hizmet etme şerefine nail olmuşlardır. Sadece Kıble Mescidi'nin içerisindeki kubbeye baktığımızda tüm İslam devletlerinin hat nakışlarını görmemiz mümkündür. İşgalci İsrail ise mevcut yapıyı bir şekilde yıkma, bölme planlarını adım adım uygulamaktadır."

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler