Öztürk'ün 17 Aralık 2010'da çalıştığı barda öldürülmesiyle ilgili yürütülen soruşturmanın ardından hazırlanan iddianame, Mersin 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, firarda bulunan cinayetin şüphelisi M.B. ile tutuklu Ş.P. hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Cinayet sonrası şüpheli M.B'yi sakladıkları öne sürülen tutuksuz sanıklar M.B, H.Ö. ve B.A. hakkında ise ''suçluyu kayırma'' suçundan 6 ay ile 5 yıl arasında hapis cezası ile yargılanmaları talep edildi.
İddianameye göre, saat 23.00 civarında bara gelen şüpheliler M.B. ve Ş.P, bir süre sonra garson İ.B. aracılığıyla Kürtçe şarkı çalınmasını istedi. Garsonun konsept gereği Kürtçe müzik çalamayacaklarını söylemesi üzerine aralarında tartışma çıktı.
Durumu fark eden iş yeri sahibi D.T, şüphelilerin yanına giderek tartışmanın nedenini sordu. Bu sırada Ş.P'nin kendisine, ''Neden Kürtçe müzik çalmıyorsun?'' diye sorması üzerine, D.T. kendisinin de Kürt olduğunu belirterek, konseptlerinde olmadığı için Kürtçe müzik çalmadıklarını söyledi.
Bunun üzerine firardaki şüpheli M.B, D.T'ye hakaret edince tartışma çıktı. Tartışmanın sırasında Ş.P, D.T'ye ''Sen bu memlekette fazla yaşamazsın, seni öldürürler'' derken, D.T. de ''Ben buradayım, kim öldürecekse gelsin'' şeklinde cevap verdi. Çalışanların araya girmesiyle olay büyümeden önlendi.
Bu tartışmadan yaklaşık 5-10 dakika sonra şüpheliler yeniden bara geldiler. İşletmeci D.T, olay çıkmaması için şüphelilerle bar dışına çıktığında, kendisine ''Bu memlekette Başbakan bile Kürtçe konuşuyor, siz burada Kürtçe müzik yapmıyorsunuz'' diye bağıran zanlılarla yeniden tartışmaya başladı. Şüpheliler, D.T'ye küfür edip, ''Sen bu kafa ile fazla yaşamazsın'' diye bir kez daha tehdit ederek ayrıldı. Zanlılar, saat 01.30 sıralarında bara yeniden gelip, iş yerini kurşunladı. Olayda sarkıcı Sarp Öztürk öldü, gitarist Göktay Okçu ile çalışanlardan Ramazan Koç yaralandı.
İHA