Kuzu, "Şekil bakımından bakarım derken 1970'teki o yanlış yola tekrar gitme eğilimi sanki seziyorum. Bu çok yanlış olur. Çok hatalı olur. Anayasa Mahkemesi'nin konumunu ciddi olarak tartıştırır. Anayasa'nın açık ihlali olur" dedi. Kuzu, Anayasa Mahkemesi'nin, referanduma giden bir metne bakamayacağını da dile getirdi.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Kuzu, Meclis'te gazetecilerin, Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa değişikliğini şekil yönünden inceleme kararına ilişkin sorularını cevapladı. Anayasa'nın, Anayasa Mahkemesi'ne Anayasa değişikliği ile alakalı olarak verdiği yetkinin, 1971'den bu tarafa hep tartışmalı geldiğini hatırlatan Kuzu, 1971 yılında yapılan bir değişiklikle 'sırf şekil bakımından bakabilir' dendiğini bildirdi.
Buna karşın Anayasa Mahkemesi'nin şekil adı altında esastan denetime devam ettiği için 1982 Anayasası'nın bu sefer, bu şekil eksikliklerinin neler olduğunu ve nelere bakabileceğini, 'Teklif çoğunluğu var mı, kabul çoğunluğu var mı ve iki defa bu oylama işlemi yapılmış mı' biçiminde net olarak saydığını anlatan Kuzu şöyle konuştu:
"Dolayısıyla bu üçü dışında bir şeye bakamaz. Fakat 2008'deki, halk tarafından başörtü kararı olarak bilinen, aslında onunla alakası olmayan karar çerçevesinde, yetkisini aşarak, Anayasa'nın da üzerine çıkarak ve rejimi koruma, kollama saiki ağır basarak maalesef çok yanlış bir karar vererek 1970'e geri dönmüştür Anayasa Mahkemesi. İnşallah o döndüğü yanlış yoldan çıkar bu sefer. Çünkü 1982'den bu tarafa verdiği 4 karar var ve hep doğru kararlar. 1988'de, 1987'de, 2007'de var. Dördünde de, 'ben şekil bakımından bu üç hususa bakarım, başkasına bakamam' diyor. Şimdi sırf bu üç hususla sınırlı olmuş olsa hemen bakıp karar da verebilirdi. Anlaşılan o ki, şekil bakımından bakarım derken 1970'teki o yanlış yola tekrar gitme eğilimi sanki seziyorum. Bu çok yanlış olur. Çok hatalı olur. Anayasa Mahkemesi'nin konumunu ciddi olarak tartıştırır. Anayasa'nın açık ihlali olur. Bunu bir çok defa söyledim, bugün yine söylüyorum."
Anayasa Mahkemesi'nin, referanduma giden bir metne bakamayacağını dile getiren Kuzu, "Ne başında bakabilir, ne sonunda bakabilir. Başında bakamaz çünkü henüz kanunlaşmamış aslında bu. Tam tamamlanmamış. Yani Başbakanlık imzasıyla çıkacak bir işlem müsteşar düzeyinde kalmış, siz bunu dava ediyorsunuz. Tablo şu an aynen bu. Böyle bir dava konusu yok bizim hukuk modelimizde. Kabulden sonra da bakamaz çünkü bütün şekil eksikliklerini millet gidermiş olur. Asli yetkili o. Anayasa Mahkemesi diyor ki 'Türk milleti adına'. Türk milleti adına diyorsan milletin bizzat kendisi karar vermişse zaten bakamazsın. O bakımdan her halükarda bu talebin daha geldiği gibi reddolması gerekirdi ama maalesef Anayasa Mahkemesi herhalde o eski yanlışlara devam edecek gibi gözüküyor. İnşallah böyle birşeye girmez" şeklinde konuştu.
Bunu bir süreç olarak algılamak istediğini söyleyen Kuzu, bu sürecin sonunda da, 'Bu üç hususa baktık, herhangi bir eksiklik olmadığından talebin reddine' biçiminde bir karar beklediğini söyledi. Kuzu, "Bu, Anayasa Mahkemesi'nin Türkiye'deki varlığını çok kuvvetlendirir, güçlendirir. 'Anayasa Mahkemesi Türkiye'de varmış' denir. Yargıçlarımıza güven çok daha artar. Aksi halde bugün böyle yaparsın, yarın başka türlü yapmak durumunda kalırsın. Yap boz tahtası olur. Bu da Anayasa Mahkememizi gerçekten ciddi olarak hırpalar. 367 kararında zaten ciddi bir yara aldı. Daha sonraki kararlarında da bunun benzerleri var. Hiç olmazsa bu sefer düzgün bir karar bekliyorum herşeye rağmen" diye konuştu.
Kuzu, bir gazetecilerin, 'Çok ümitli konuşmadınız?' yorumu üzerine, "Beklemeye alması sebebiyle onu söyledim. Belki de bunu tamamiyle bir süreç olarak değerlendiriyordur Anayasa Mahkemesi. Çünkü bunun bir raportör boyutu var. Ona havale edilmiştir. Bu bir süreç olarak da değerlendirilebilir ama Anayasa'nın böylesine net hükmü karşısında bekleyecek birşey yok. Aslında beni rahatsız eden o. Neyi bekliyor Anayasa Mahkemesi onu bilmiyorum" dedi.
Bazı hukukçuların, ilk 3 madde denetiminin de aslında şekil denetimi olduğunu iddia ettiklerinin hatırlatılması üzerine Kuzu şunları söyledi: "İşte onun sonu gelmez. Siz ilk 3 maddeye aykırılığa, 'şekil bakımından' derseniz Anayasa'da 177 madde var. 4 ilkeye bölün bunu. Hukuk devleti, demokratik devlet, laik devlet, sosyal devlet, dörde bölün, yüzde 25, 25, her biri ilgilidir. Siz hangi maddeyi alırsanız alın, Anayasa'daki bu 4 ilke ile mutlaka ilgilidir. Anayasa Mahkemesi'ne hiçbir Anayasa değişikliği
dayanmaz. Hepsi reddedilir bu mantıktan giderseniz. O mantık mantık falan değil. O, işin tamamen kılıf boyutudur. Ona girmek demek, şekil adı altında esastan inceleme yapmak demektir."