HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Lenf kanseri nedir? Lenfoma belirtileri ve tedavisi

Fatih Erkoç'un Lenf kanserine yakalanması ile lenfoma gündeme geldi. Peki Lenf kanseri nedir? Lenfoma kanseri belirtileri ve tedavisi nelerdir? Hangi türleri vardır ve evreleri nelerdir?

Lenf kanseri nedir? Lenfoma belirtileri ve tedavisi

Dünyada yaygın görülen hastalıklardan biri kanserdir. Kanser çeşitli türleri olan bir hastalıktır. Bu sıralar kanser türlerinden en fazla dikkat çekeni ise Lenf kanseri/Lenfoma kanseri oldu. 2016 Temmuz'unda müzisyen Fatih Erkoç, Lenf kanserine yakalandığını duyurmuştu. Şu sıralar Erkoç'un tedavisi sürüyor. Sevenleri ise sağlık durumunu merak ediyor. Löseminin Kan kanseri ile yakından ilgili olan lenfomaların pek çok türü bulunmaktadır ve lösemilerle birlikte tümü kan kanserleri adı altında toplanmaktadır. Önceleri lenf kanserine çözüm üretmek daha zorken, 90'lı yıllardan itibaren tedavi ve korunma oranları hızla yükselmektedir.

LENFOMA (LENF KANSERİ) NEDİR?

Lenfomalar bağışıklık sisteminin urlarıdır ve lenf düğümlerinde ve lenfositlerden oluşan türlerin tamamına bu ad verilir. Lenf düğümlerinde ortaya oluşan lenfomalar, bu düğümlerin şişmeleriyle anlaşılmaktadır.

Lenf kanseri olarak bilinen lenfoma diğer kanser türlerine göre iyileşme sürecinde en çok başarı gözlemlenen kanser türleri arasındadır. Tespiti ve tedaviye daha çabuk yanıt vermesi ile korkutucu boyutu da diğer kanser türlerinin altındadır. Vücudumuzdaki immün sisteminin bir parçası olan lenf sistemi, vücudumuzun enfeksiyonlara karşı bağışıklık sistemini oluşturan, vücudumuzu koruyan bir sistemdir. Bu sisteme lenfatik sistem denmektedir. Lenfetik sistem vücudumuzda koltuk altı, boyun, kasıklarda bulunan ve elimizde hissedemeyeceğimiz kadar küçük parçalardır. Lenf kanseri yani lenfoma kanseri, saydığımız bu bölgelerde lenfatik olgularda normal dışı hücre toplanmaları şeklinde oluşur. Patolojik testler sonucunda anlaşılan bu olgular, lenfatik organlara (dalak, karaciğer, bademcik, kemik iliği, göğüs boşluğu gibi) sıçrayabilmektedir ve bu nedenle erken teşhis edilmesi oldukça önemlidir.

LENFOMA TÜRLERİ

Lenfoma; Hodgkin ve Hodgkin dışı (Non-Hodgkin) lenfoma olarak ikiye ayrılmaktadır.

Hodgkin Lenfoma

Hodgkin lenfoma'da lenfatik sistemdeki hücreler anormal olarak büyür ve diğer organlara yayılabilir. Görülme olasılığı oldukça düşüktür. Genellikle 15-34 yaş arası erişkinlerde ve 55 yaş üstü erişkinlerde görülmektedir. Bu lenfoma türünde en sık görülen bulgu bir yahut birden fazla lenf düğümü vardır ve bu düğümler ağrısızdir. En fazla boyun, göğsün üst kısmı, karın ve kasıklarda görülmektedir. Diğer lenfoma türlerinden Reed Sternberg hücrelerinin varlığı ile ayırt edilir.

Hodgkin lenfoma bulaşıcı değildir ancak bu hastalığı geçirenlerin kardeşlerinde hastalığa yakalanma oranları fazladır, bu nedenle muayene olmaları gerekmektedir. AIDS hastalığı, Tonsillektomi ve appendektomi ameliyatları Hodgkin lenfoma olasılığını arttırmaktadır. Yine Ebstein Barr virüsünün bu hastalığa yakalanma oranını arttırdığı düşünülmektedir.

Lenfoma hastalarının yaklaşık dörtte birinde görülmektedir. Dünya genelinde her yıl 60 binin üzerinde bireye Hodgkin lenfoma tanısı konmaktadır. Hastaların %58'i erkek, %42'si ise kadındır. Her yıl ortalama 25 bin insan Hodgkin lenfoma sebebiyle yaşamını yitirmektedir.

Hodgkin Lenfoma belirtileri

Hodgkin'de en fazla görülen bulgu bir ya da birden fazla lenf düğümü oluşmasıdır. Bu genellikle ağrısız olan bezelerin çapı bir santimden fazladır. Fark edilme olasılığı hayli yüksektir. Boyutları giderek artmaktadır. Yine sebebi bilinmeyen ateş, nedensiz yere vücut sıcaklığının 38 derecenin üzerinde olması, gece terlemesi, kilo kaybı, sürekli yorgunluk, öksürük ve nefes darlığı, deride kaşınma Hodgkin lenfomanın belirtileridir. Bu şikayetlerin iki haftadan uzun bir süre devam etmesi halinde bir hekime başvurulması gerekmektedir.

Hodgkin Lenfoma evreleri

Hastalığın dört evresi vardır. İlk evresinde tek bir lenf nodu bölgesinde hastalık vardır. İkinci evre ya göğüs ya da karın bölgesinde birden fazla bölgedeki lenf bezlerinde hastalık vardır. Üçüncü evrede hem göğüs, hem de karın bölgesindeki lenf dışındaki organlarda hastalık görülür. Son evrede ise karaciğer, kemik iliği veya akciğer gibi lenf bezleri dışındaki organlarda hastalık vardır. Evrelemede A, B, E önemlidir. Tanı sırasında sistemik belirtilerin olması B, olmaması A olarak değerlendirilir. Sistemik belirtiler ateş, gece terlemesi ve kilo kaybıdır. Hastalık lenf düğümünden bir organa yayıldığı zaman ya da hastalık lenfatik sistem dışında bir tek organı tuttuğu zaman E ifadesi kullanılır.

Tanı

Fizik muayene: Tüm vücutta ele gelen lenf düğümleri kapsamlı olarak muayene edilmelidir.

Biyopsi: Kesin tanı histopatolojik inceleme ile konur. Bu nedenle lenf düğümü büyümesi olan hastalarda lenf düğümünün cerrahi olarak çıkarılması ve histopatolojik incelemenin yapılması gereklidir. Fizik muayenede lenf düğümü ele gelmeyen hastalarda göğüs boşluğu içinde ya da karın içinde büyümüş lenf düğümleri olduğu radyolojik incelemlerle gösterilirse genel anestezi altında göğüs boşluğu ya da batın içine ulaşılarak lenf düğümü biyopsisi yapılması gerekebilir.

Kemik iliği biyopsisi: Lenfoma tanısı konan her hastaya mutlaka hastalığın evresini belirlemek için kemik iliği biyopsisi de yapılmalıdır. Hastalığın kemik iliği tutulumunun olup olmadığının belirlenmesi uygun tedavi şeklini kararlaştırmada yol göstericidir.

Görüntüleme: Anestezi gerektirmeyen çoğu kez ağrısız bir işlemdir. Direkt röntgen grafileri; boyun, toraks, batın ve/veya pelvis bilgisayarlı tomografi incelemesi (BT) çekilmelidir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) özellikle beyin ve omurilik tutulumu düşünülüyorsa planlanmalıdır. Lenfanjiogram çok sık kullanılmayan bir yöntem olup, lenfatik sistemin radyolojik olarak değerlendirilmesidir. Galyum tarama; radyoaktif galyumun bazı tümörlerde biriken bir madde olmasından yararlanılarak lenfomada kullanılan bir görüntüleme yöntemidir.

Kan sayımı: Alyuvar, akyuvar ve kan pulcukları (trombosit) denen farklı kan hücrelerinin sayısının ve görünümünün değerlendirilmesi gerekir. Bu hücrelerde bir bozukluk olması bazen lenfomanın ilk bulgusu olabilir.

Biyokimyasal incelemeler: Tümörün karaciğer, böbrek veya vücudun diğer kısımlarını tuttuğunu göstermede bilgi verir.

Santral sinir sistemi muayenesi: Lenfoma bazen sinir sistemine yayılabilir. Bu oluştuğu zaman omurilik ve beyinde bulunan beyin omurilik sıvısında anormallik olabilir, bu sıvıda kanser hücreleri saptanabilir. Bunu belirlemek için hekim bel bölgesinden ince bir iğne ile belden sıvı alarak (lomber ponksiyon) beyin omurilik sıvısı almayı önerebilir.

Diğer testler: Kalp ve akciğer fonksiyonlarını değerlendirmek üzere ekokardiografi ve bazı radyonuklid testlerin yapılması gerekebilir.

Nasıl tedavi edilir?

Hastalığın tedavisinde erken evrede %90, ileri evrelerde %60-80 oranında tam düzelme sağlanma olasılığı vardır. Bu sebeple tanı aşaması ve evrenin belirlenmesi önemlidir. Evreleme işlemleri sonucuna göre erken evre Hodgkin lenfoma hastalarında tedavi 2-4 kür ABVD denen kemoterapi ve arkasından da tutulan alana ışın tedavisi yapılması şeklindedir. Hastalık daha ileri evrede ise kansere etkili ilaçlar ile tedavi şemaları (ABVD, MOPP gibi) 6 -8 kür uygulanmalıdır. Erken evrede uygun tedavi ile % 80’lere ulaşan tam iyileşme şansı ileri evrelerde de daha düşük bir oranda devam etmektedir. Hodgkin hastalığında hastanın yaşı, hastalığın histopatolojik tipi, hastalığın evresi, “B grubu” belirtilerin varlığı (tanı sırasında sistemik belirtilerin varlığı) tedavi başarısını etkileyen faktörlerdir. 2-4 kür tedavi sonrası hastaların hastalıklarının durumu PET ile değerlendirilir, yanıt yeterli olmayanlarda yada tedavi ile düzelip daha sonra tekrarlayan hastalarda otolog kök hücre nakli denen tedavi ile yüksek doz kemoterapi tedavisi uygulanır. Yine iyileşmezse doku grubu uygun kardeşten azaltılmış doz rejimli allojeneik kök hücre nakli planlanır. Bu tedavilerle de hastaların %50'si iyileşir.

Non-Hodgkin (Hodgkin dışı-NHL) Lenfoma

Hodgkin dışı lenfomalarda da hastalığın oluşma süreci benzerdir. Kötü huylu lenfoid hücreler, kan ve lenf dolşaımı aracılığıyla vücudun diğer kısımlarına yayılabilir. Son yıllarda artış gösteren bu hastalığın neden artış gösterdiğinin nedeni bilinmemektedir. Hem erişkinlerde, hem de çocuklarda görülebilen bu hastalık lenf bezleri, dalak gibi lenf sisteminin başlıca doku ve organlarında ortaya çıkabileceği gibi mide, barsak, sinir sistemi, meme, tiroid gibi organlardan da yani vücudun her tarafında bulunan lenf sisteminin herhangi bir yerinden de başlayabilir. Lenfositlerin tiplerine göre; B hücreli HDL'lar (en sık bu alt grup görülmektedir) ve T hücreli HDL'lar olarak alt gruplara ayrılırlar. Başka kriterlere göre de pek çok alt tiplere ayrılırlar ve bunlara tedavi yaklaşımları da farklıdır.

Her yaşta görülebilen bu hastalığın yaşlılıkta ortaya çıkma ihtimali daha yüksektir. Beyaz ırkta ve erkeklerde daha yoğun görülür. Hipogammaglobulinemi, Wiskott Aldrich sendromu, Romatoid artrit, Psöriazis, Sjögren sendromu, AIDS, Hepatit C, HTLV Tip I Virüsü, Epstein Barr virüsü, H.Pylori bakterisi enfeksiyonu, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların kullanılıyor olması, organ nakli geçiren hastalar, tarım ve böcek ilaçlarına maruz kalmak, yüksek oranda protein ve yağ içeren bir beslenme şekli, geçmişte Hodgkin lenfoma tedavisi görmüş olmak risk faktörünü arttırmaktadır.

Non-Hodgkin Lenfoma belirtileri

NHL'de en fazla görülen belirtiler; boyun, koltuk altı veya kasıklarda meydana gelen ağrısız bezeler, nedensiz kilo kaybı, ateş, aşırı gece terlemeleri, öksürük, nefes alma sorunu, göğüs ağrısı, sürekli halsizlik ve yorgunluk, ciltte kaşıntıdır. Kimi belirtiler grip ve benzeri hastalıklarda görülebilmektedir. Burada teşhisi sadece doktorlar koyabilir. Eğer bu tarz şikayetleriniz varsa doktorunuza başvurunuz.

Non-Hodgkin Lenfoma evreleri

Hastalığın dört evresi vardır. İlk evresinde tek bir lenf nodu bölgesinde hastalık vardır. İkinci evre ya göğüs ya da karın bölgesinde birden fazla bölgedeki lenf bezlerinde hastalık vardır. Üçüncü evrede hem göğüs, hem de karın bölgesindeki lenf dışındaki organlarda hastalık görülür. Son evrede ise karaciğer, kemik iliği veya akciğer gibi lenf bezleri dışındaki organlarda hastalık vardır.

Nasıl tedavi edilir?

NHL tedavi planının düzenlenmesinde ilk adımda bazı bilgilerin elde edilmiş olması gerekir. Bunlar, NHL’nin hücresel düzeyde tipi (örneğin foliküler lenfoma), evresi, hastalık seyir hızı, hastanın yaşı ve varsa ek sağlık sorunlarıdır. Non Hodgkin lenfomanın yavaş, hızlı ve çok hızlı ilerleyen tipleri vardır. Hastalığın yavaş veya hızlı seyirli olmasına göre tedavi seçenekleri değişir. Yavaş seyirli lenfomada erken evrede radyoterapi veya kemoterapi verilirken, ileri evrede hastanın hiç bir şikâyeti yok ise tedavi verilmez. Çünkü hastalar uzun süre yaşarlar ve hastaların yaşam süresi tedavi ile uzamaz. NHL hastalarında kemoterapiye cevap alınmasına rağmen, tedavi sonrası lenfomanın alt tipine göre değişen oranlarda hastalık tekrarı (nüks) görülür. Tedavisi bitip ilaçsız izlenen hastalarda lenf bezlerinde aşırı büyüme, kilo kaybı, ateş ve terleme gibi şikâyetleri görülmeye başlandığında hastalığın tekrar geri geldiğinden kuşkulanılmalıdır. 2-4 kür tedavi sonrası hastaların hastalıklarının durumu değerlendirilir yanıt yeterli olmayanlarda ya da tedavi ile düzelip daha sonra tekrarlayan hastalarda otolog kök hücre nakli denen tedavi ile yüksek doz kemoterapi tedavisi yapılır. Yine iyileşmezse doku grubu uygun kardeşten azaltılmış doz rejimli allojeneik kök hücre nakli planlanır. Bazı lenfoma türlerinde (mantle hücreli gibi) ya da ileri evre T hücreli olanlar için başlangıçta kemoterapiyi takiben otolog kök hücre nakli planlanır.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler