Orta Doğu'nun sevilen gıda ürünü tahin son günlerde beklenmedik bir şekilde İsrailli Araplar arasında LGBTQ hakları tartışmasının odağına oturdu.
Aslında olay tahinle değil ama İsrail vatandaşı Filistinlilere ait El Arz adındaki tahin üreticisi şirketle ilgili.
El Arz geçen hafta İsrailli Arap gençliği arasındaki LGBTQ bireyler için bir telefon yardım hattının masraflarını karşılayacağını ve hattın da İsrail'de bütün cinsel yönelimlerden insanların eşit haklara kavuşması için mücadele eden Aguda isimli bir grup tarafından yürütüleceğini açıkladı.
Bunun üzerine şirket böyle bir amaçla bağış yaptığı için suçlandı ve ülkedeki Arap ve Yahudi dükkanlarının raflarını dolduran tahin kavanozları homofobik boykot çağrılarına hedef olmaya başladı.
Bu olayın ortaya çıkardığı olumlu bir gelişme ise El Arz şirketinin kadın yöneticisi Julia Zaher'e birçok Arap hak savunucusu grup tarafından destek verilmesi ve açıklamalar yapılması oldu.
Destek mesajları
Önde gelen hak savunucusu örgütlerden Şiddete Karşı Kadınlar grubu yazılı açıklamasında "El Arz şirketiyle gurur duyuyor, şirketi ve öncü kadın yöneticisi Julia Zaher'i bu onurlu davranışları ve gay gençliğe, her gün uğradıkları baskı ve ayrımcılıkla karşı mücadelelerinde destek oldukları için selamlıyoruz" dedi.
Örgüt El Arz'ın sadece LGBTQ mücadelesine değil, özel sağlık ve eğitim ihtiyaçları olanların ailelerine de bağış yaptığını da hatırlattı.
İsrail parlamentosundaki en büyük Arap partisinden Aida Tuma, "birçok insanı davaya cömertçe destek vermesiyle tanınan" El Arz yöneticisi Zaher ile görüştüğünü söyledi ve İsrailli Arap toplumunu "gerçek konular" ile ilgilenmeye davet etti.
Arap vekil Tuma resmi Facebook sayfasında LGBTQ haklarına atıfla "Bizler çoğunluğun egemen söylem tarafından ayrımcılığa, baskıya uğramanın, kırılganlığın ne olduğunu çok iyi biliriz. Bizler en temel insan hakları için mücadele etmenin ne olduğunu da iyi biliriz" yazdı ve şöyle sürdürdü:
"Eleştirilerimizi toplumumuzdaki örgütlü suç ve yaygınlaşan şiddete yöneltsek daha iyi olur. İçimizdeki daha zor durumda olan azınlıkların haklarına saygılı olmak bize daha çok yakışır."
İsrailli Araplardan bir kısmı El Arz'ın ülkede çok sayıda Arap-İsrail LGBTQ ortak örgütlenmesini desteklemek mümkünken, ulusal bir İsrail kuruluşuna bağış yapmasına tepki gösterdi.
Filistin Toplumunda Cinsel ve Toplumsal Cinsiyet Çeşitliliği Derneği El Qaws, El Arz'a boykot çağrıları yapan homofobik kesimleri kınadı ama aynı şekilde şirketin bu bağışı Aguda üzerinden yapmasını eleştirdi.
El Qaws Facebook sayfasındaki açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Toplum içindeki şiddet, aralarında Aguda'nın da bulunduğu çeşitli sömürgeci kurumların şiddetten daha az zararlı değil. Aguda'nın Siyonist oluşumun (İsrail devletinin varlığını kabul etmediği için onun adını anmayan Filistinli grupların kullandığı terim) daha geniş sömürgeci politikalarının bir yansıması olan küstah ve oryantalist projelerle dolu bir tarihi var. Biz Filistinli kadınlar ve queer hakları grupları bunları 'PinkWashing' politikalar olarak adlandırıyoruz"
'Pink Washing' İsrail'in LGBTQ toplumuna verdiği desteğin uluslararası düzeyde, Filistin topraklarının işgali nedeniyle sarsılan itibarını onarmak için kullandığı bir tür şov olarak görenlerin kullandığı bir terim.
İsrail parlamentosunun Filistinli milletvekillerinden Eyman Odeh ise Facebook mesajında "Toplumumuzun Yahudi yerleşimlerini ve İsrail ordusunu gururla destekleyen İsrail şirketleri dururken El Arz'ı boykot etmesi iki yüzlülüktür" yazdı.
İsrail işgali altındaki Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimleri bu topraklarda bir gün bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını hedefleyen Filistinliler açısından çok can yakıcı bir mesele. Bu yerleşimler uluslararası hukuka göre de yasa dışı ama İsrail bunu kabul etmeyi reddediyor.
Bir kaç dini liderin, eşcinselliği 'cinsel bir anormallik' diye niteleyerek kınaması ardından bazı sosyal medya kullanıcıları İsrailli Araplara ait dükkanların ve müşterilerin LGBTQ hareketini desteklemesinden dolayı El Arz tahin kavanozlarını çöpe attığını görüntüleyen videolar paylaştılar.
Nasıra merkezli El Arz şirketi ise bütün bu olaylardan sonra şu açıklamayı yaptı:
Biz bütün insanları din, cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve renk gözetmeden seviyoruz. Yiyecekler insanları birbirine bağlar, biz de öyle. Dezavantajlı kesimler kim olurlarsa olsunlar, onları güçlendirmek için kapımız hep açık olacak."
İsrail'deki Arap LGBTQ bireylerin, cinsel yönelimlerini daha rahat ifade etmeye ve hayat tarzlarını özgürce yaşamaya başlaması, toplumdaki daha muhafazakar kesimleri de harekete geçirmiş görünüyor.
Mayıs ayında açık eşcinsel ve aynı zamanda ülkedeki ilk Filistinli profesyonel balet olan ünlü dansçı Eyman Safiye yaşamını yitirdiğinde İsrail'deki Arap toplumu yasa büründü.
Eşcinselliği nedeniyle yaşamı boyunca o da bazı grupların eleştirilerine hedef olmuştu ama cenazesine binlerce insan katıldı. Cenaze töreninde onun eşcinsel hakları konusundaki mücadelesinin onuruna danslar sergilendi, katılanlar cenazeyi büyük tezahüratla uğurladılar.