Geçen ay muhalifler tarafından kontrol altına alınan Trablus'ta hayat normale dönmeye başladı fakat şehirdeki marketlerde malzeme eksikliği yaşanıyor. Sınır limanlarının kapalı olması sonucunda ithalat yapılmaması kıtlığın sebeplerinden biri olarak gösteriliyor. Yetersiz petrol arzı ve elektrik kesintileri, Libya gibi petrol zengini bir ülkeyi diğer ülkelerden petrol ürünü almak durumunda bıraktı. Trablus'a doğru uzanan otoyoldaki benzin istasyonlarında uzun sıralar oluştuğu gözlemleniyor.
Uluslararası yardımlara rağmen şehirde su kesintileri önemli bir durum arz ediyor. Çatışmalarda hasar gören su şebekesi, şehirde içecek su sıkıntısına yol açtı. Şehirde yaşayanların çoğu su ihtiyacını şehirde bulunan az sayıdaki kuyu ve uluslararası yardım sayesinde karşılıyor. UNICEF, 11 milyon litreye yakın su dağıttığını ve bu miktarın 250 bin kişiye 15 gün boyunca yetebileceğini belirtti. Dün Malta'dan gelen bir kargo gemisi de şehre 250 bin adet iki litrelik şişe su getirdi.
Trablus merkezinde bir yerleşimde yaşayan 90 aileden her birine 12 şişe su verildi. Fakat bu rakam geniş Arap aileleri için yeterli olmaktan çok uzak gözüküyor. Muhaliflerin Trablus'u ele geçirmiş olmalarına rağmen ekonomik gelişimi ve sosyal düzeni sağlamaları zaman alacak gibi gözüküyor. Muhalifler, ülkenin su ve ilaç ihtiyacını liman şehri Mısrata'dan karşılayıp kıtlık durumunu biraz olsun rahatlatmaya söz verdikleri ifade ediliyor.
Yöre sakinlerinden Imad, ilk kez şişelenmiş içme suyu aldığını belirtti. Çocuklarının su kıtlığı sebebiyle günde 100 mililitre su içebildiğini ve kendisinin 4 gündür yıkanamadığını belirten Imad, şöyle konuştu: "İçmek, yıkamak ve yıkanmak için temiz suya ihtiyacım var."
İHA