Libya'da muhalefetin hava destekli zaferi

Libya'da stratejik önem taşıyan Ecdebiye kentinin isyancıların eline geçti.

Kentte isyancılarla Kaddafi yanlısı güçler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.

Kentin yeniden muhalefetin eline geçmesinde uluslararası ittifakın hava saldırılarının önemli etkisi olduğu bildiriliyor.

Libyalı bir bakan Batılı güçşerin 'yoğun müdahelesi' ardından ordunun kenti terkettiğini söyledi.

Petrol kenti olan Ecdebiye'deki BBC muhabiri isyancıların zaferi, hava saldırılarında tahrip olan, tank ve topların kalıntıları arasında sevinç gösterileriyle kutladığını belirtiyor.

Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'ye bağlı güçler kenti geçen hafta ele geçirmişti.

İsyancıların bugünkü zaferi Kaddafi güçlerinin bir hafta boyunca uluslararası güçler tarafından bombalanmasının ardından geldi.

Beş haftadır isyan yaçanmakta olan ülkeye yönelik olarak, BM onaylı uçuşa yasak bölge uygulaması var.

Bu harekata katılan İngiliz hava gücünün komutanı Korgeneral Greg Bagwell, Libya hava kuvvetlerinin tamamen etkisiz hale getirildiğini dile getirdi.

Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe de, uluslararası ittifakın Kaddafi güçlerini tahrip etmesinin günler, hatta haftalar alabileceğini, ama operasyonların aylarca sürmeyeceğini bildirdi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki Moon ise, Muammer Kaddafi'nin Libya lideri olarak meşruiyetini kaybettiğini, zira halkına karşı silah kullandığını söyledi.

Ban ki Moon BBC'ye yaptığı açıklamada, Libya'daki askeri harekatın amacının Kaddafi'yi devirmek olmadığını dile getirdi ve ülkenin geleceğine Libyalıların karar vermesi gerektiğini vurguladı.

Libya'da beş haftadır Kaddafi karşıtı bir isyan var

Genel Sekreter harekatın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin öngördüğü üzere sivilleri koruma konusunda etkili olduğunu belirtti. Bu arada Avrupa Birliği liderleri Libya'ya yönelik yeni yaptırımlara hazır olduklarını, bunun petrol ve doğal gaz gelirlerinin Kaddafi yönetiminin eline geçmesinin engellenmesini de kapsayabileceğini açıkladı.

Komuta NATO'da

NATO üyeleri hafta başından bu yana devam eden tartışmaların ardından, ittifakın Libya'da uçuşa yasak bölge uygulamasının komutasını üstlenmesinde karar birliğine vardı.

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ittifakın sorumluluğunun şimdilik uçuşa yasak bölge uygulaması ile sınırlı olacağını açıkladı.

Rasmussen bu arada Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Fransa'nın sivilleri koruma amaçlı operasyonunun da devam edeceğini söyledi.

Genel Sekreter NATO'nun bu görevi de devralması için görüşmelerin devam edeceğini sözlerine ekledi.

Anlaşma, ABD, İngiltere, Fransa ve Türkiye dışişleri bakanları arasındaki dörtlü tele-konferansta çözüldü.

Bunun neticesinde Türkiye'nin talebinin yerine geldiği anlaşılıyor.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Ankara'da yaptığı açıklamada, "Paris toplantısı sonrası oluşan koalisyon bu misyonu en kısa zamanda bırakacak, operasyon bütünüyle tek bir komuta kontrol sistemi altında NATO'ya devredilecek. Dolayısıyla Türkiye'nin bu konudaki kaygıları, talepleri kabul gördü" diye konuştu.

Ankara NATO'nun hem uçuşa yasak bölge uygulamasının denetiminden hem de sivillerin korunmasını amaçlayan harekattan sorumlu olmasını talep ediyordu.

Ancak Ankara'nın bu ikincisine, yani mevcut koalisyonun yaklaşık bir haftadır sürdürdüğü saldırılara sıcak bakmadığı biliniyor.

Gözlemcilere göre Türkiye tüm operasyonların NATO şemsiyesi altına alınmasını sağlayarak, tasvip etmediği operasyonları NATO üyesi olarak veto etme hakkını elde etmiş oldu.

Fransa ise önce NATO'nun bu sürecin dışında tutulmasını istemiş, daha sonra da sadece uçuşa yasak bölge uygulamasına komuta etmesini savunmuştu.

ABD memnun

Koalisyon harekatının liderliğini üstlenen Amerika Birleşik Devletleri, ilk günlerden itibaren bu görevi kısa sürede devretmek istediğini açıklamıştı.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton NATO'nun komutayı devralma konusunda karara varmış olmasından memnuniyet duyduklarını söyledi.

Clinton Birleşik Arap Emirlikleri'nden uçakların da uçuşa yasak bölge uygulamasına katılacağını da açıkladı.

Birleşik Arap Emirlikleri Katar'ın ardından harekata katkıda bulunmaya karar veren ikinci Arap ülkesi oldu.