HABER

Libya'da Sanusi hanedanlığı geri dönebilir mi?

Libya lideri Albay Kaddafi, Sanusi ailesini darbeyle siyasetten silmişti. Fakat şimdi, ülke tarihinde önemli bir yere sahip olan Sanusilerin yeniden siyaset sahnesine çıkması olasılığı konuşuluyor.

Justin Marozzi

Libya

Geride sadece bir enkaz kalmış

Arabanın arka koltuğunda 19 saatlik bir yolun ardından, doğrusu daha sıcak bir karşılama bekliyordum. Direksiyon başında tam hız giderken, yanında taşıdığı iki ayrı cep telefonuna cevap vermekten de eksik kalmayan şoför, yol boyunca yüreğimi ağzıma getirmişti.

İşte bu zorlu yolculuğun ardından doğu Libya'da çölün ortasında küçük bir vaha olan Jaghbub'a varmış, Şeyh Muhammed Sanusi ile buluşmuştum.

Şeyh, beni görür görmez veryansın etmeye başlamıştı. ''Hristiyanlara da Yahudilere de kızgınım.'' diyordu.

Biraz garipseyerek, ''Neden?'' diye sordum.

Bana Hristiyanların ve Yahudilerin kutsal kitaplarını yüzyıllar içinde birçok kez değiştirdiğini, Kuran'ın ise 1400 yıldır indiği haliyle durduğunu söyledi. Sonra da, ''Sen de Kuran'ı oku ve Müslüman ol!'' diye çıkıştı. ''Cennette yerin olsun.''

Ben konuyu değiştirmek için yeltensem de, şeyh hiç yanaşmıyordu. Bana Muhammed Peygamber'in özelliklerini anlatarak saatler geçirdi.

Ama benim buraya gelmemin sebebi din üzerine söyleşmek için değil, meşhur Saunisi Tarikatı'ndan geriye ne kalmış görmek içindi.

Monarşi

Şeyh Muhammed ibn Ali Sanusi, ya da namı diğer Büyük Sanusi tarafından 1837 yılında kurulan bu tarikat, zaviye ve tekkeler ağıyla bütün Kuzey Afrika'ya yayılmış, batıda Senegal sınırlarına dek dayanmıştı.

1856'da Büyük Sanusi'nin Jaghbub'da kurduğu tekke, tarikatının ana karargahına, ve Kahire'deki El Ezher Üniversitesi'nden sonra Afrika'da yer alan en büyük eğitim kurumuna dönüştü.

Libya 1951 yılında bir anayasal monarşi olarak bağımsızlığını kazanınca, Sanusi ailesinden bir kişinin -İdris'in- Kral olarak başa geçmesi tesadüf değildi.

Sanusiler ve kurdukları tarikat, kitlelere eğitim sağlayan, rakip aşiretler arasında arabuluculuk eden ve ticari anlaşmazlıklarda görüşüne başvurulan saygın bir konumuna sahiptiler.

Kral İdris, Libya'yı 18 yıl boyunca yönetti. Fakat milliyetçi kanadın gözünde, aşırı Batı yanlısı bir yönetimdi bu.

1969 yılındaki darbeyle Kral İdris'i görevden indiren Albay Muammer Kaddafi, Sanusi ailesini tamamen devre dışı bırakmak üzere harekete geçti.

Kral İdris'in varisi ve ailesi önce hapishaneye atıldı, sonra da Londra'ya sürgüne gönderildi. Ayrılmadan önce, gözleri önünde yakılan saraylarının kül oluşunu zorla seyrettirildiler.

Yıkım

Daha sonra 1988 yılında Kaddafi, Jaghbub'ya buldozerler yollayarak, tekkeyi yerle bir etti.

Kral İdris, Kaddafi liderliğindeki darbeyle görevden indirildi

Şeyh Muhammed bana dönüp, ''Yıkım tam 11 gün sürdü.'' dedi. Sanki dün olmuş gibi anlatıyordu. ''Toplam 17 patlama ardından, geriye ayakta birşey kalmadı.''

Çöl güneşinin altında, 47 bin metrekarelik bir alana yayılmış enkazın arasından yürüyorum. Paramparça olmuş mermerler, çürüyen sandıklar, paslanmış tel ve çivilerle kaplı bir alan.

Libya'nın kültürel mirasına ait böylesine önemli bir yerin başına gelenler, tüylerimi ürpertiyor.

Ama artık Libya'nın doğusunda Kaddafi'nin kontrolü kalmadı. Acaba Jaghbub'a tekrar buldozerler geri dönecek mi diye düşünüyorum. Bu sefer Sanusilerin tekkesini yeniden diriltmek için?

Ama Şeyh Muhammed ne Kaddafi'yle ne de Libya devrimiyle ilgili görünüyor. Benimle bu konuda paylaştığı tek yorum, herhalde Arap Baharı'na ilişkin başka kimsenin ağzından duyulmamıştır. Şeyh, şiddet böyle devam ederse erkekler arasındaki can kaybının, cinsiyetler arası dengeyi fena halde bozacağını, ve çoğalan kadın nüfusu nedeniyle lezbiyenlikte bir patlama yaşanabileceğini söylüyor. Kaygıyla, bu olasılığın Müslümanlığa tehdit oluşturduğunu kaydediyor.

Yanımdaki mütercim, kelime kelime şeyhin her dediğini çevirirken, utanmışa benziyor.

Siyasi mahkum

Albay Kaddafi, ne kadar uğraşırsa uğraşsın, Sanusi ailesini ve taraftarlarını Libya'dan ve Libya tarihinden tamamen söküp atmayı başaramadı.

Sanusi ailesinden Ahmed el Zübeyir Ahmed el Sanusi, bugün Bingazi'de Kaddafi karşıtlarının oluşturduğu Geçici Ulusal Konsey'in üyelerinden biri.

Şu an 77 yaşında olan Ahmed el Sanusi, 1970'den 2001'e dek demir parmaklıklar ardında geçirciği hapis yıllarıyla, dünyanın en uzun süre içeride kalmış siyasi mahkumuydu.

İdam cezası mahkumu olarak geçirdiği bu yılları, ''Hücremin kapısını her açtıklarında, işte sonum geldi diye düşünürdüm.'' diye anlatıyor.

Çizgili takım elbisesi içinde, sessiz ama kararlı bir tonda, Libya'nın geleceğinden büyük bir iyimserlik ve umutla bahsediyor.

Libya'da monarşinin yeniden kurulmasını talep eden çok az kişi var. Fakat neredeyse 42 yıllık Kaddafi rejiminin ardından, şu an Bingazi'ye hakim olan coşku ve şaşkınlık içinde, Sanusi isminin ülke yönetiminde yeniden ön sıraya çıkmasını bekleyenler de yok değil.

En Çok Aranan Haberler