"Maaşı azsa, tamamlayalım"
BİLECİK (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın maaşının azlığından yakınmasını eleştirerek, "Maaşının azlığı sebebiyle işadamlarının peşine düşmesini içime sindiremiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanı namerde muhtaç olmadan yaşamalıdır. Eğer gerçekten maaşı azsa, tamamlayalım. Yeter ki başı dik dolaşsın, kimsenin önünde diz çökmesin" dedi.
Bilecik'te halka hitap eden CHP lideri Baykal, Başbakan Erdoğan'a son günlerde bir haller olduğunu ileri sürerek, "Başbakan'a bir haller oldu, bu bir hastalık. Hani bir insana birden çok büyük para çıkar, ne oldum delisi olur, ruh sağlığı bozulur ya. Çok parayı taşımak da büyük iktidarı taşımak da güçtür. Gazeteler emrinde. Aleyhinde yazanlar bir işaretle susturuluyor. Pancarı soranları, kadro soranları azarlıyor. İşçiler pankart açıyor, onları da azarlıyor. Bunlar yetmiyor, CHP'ye laf atmaya kalkıyor. Bu bir hastalık, ama bunun doktoru da, ilacı da var. Doktoru millet, ilacı seçim, reçetesi de oy. 28 Mart'ta yazıverin reçeteyi, tedavi ediverin bu havalara girenleri" diye konuştu.
AK Parti lideri Erdoğan'ın iktidara gelmeden önce seçim meydanlarından asgari ücret ve çay-simit hesabı yaptığını, ancak iktidara geldikten sonra bu konulara hiç temas etmediğine dikkat çeken Baykal, şunları söyledi: "Sayın Başbakan artık meydanlarda bu hesapları yapmıyor. Ne yapıyor? Kendi maaşının yetmediği hesabını yapıyor. Biz maaşları yetmeyenleri biliyorduk ama, Başbakan'ın maaşının yetmediğini yeni öğrendik. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanı namerde muhtaç olmadan yaşamalıdır. Eğer gerçekten maaşı azsa, tamamlayalım. Ne istiyorsa getirsin meclise, gereğini yapalım. Yeter ki başı dik dolaşsın, kimsenin önünde diz çökmesin. Sanki iktidara maaş için gelmiş. Sayın Başbakan'ın, maaşının azlığı nedeniyle işadamlarının peşine düşmesini içime sindiremiyorum".
Suriye'de bir etnik savaş başladığını ve bunun Irak'taki parçalanmanın komşu ülkelere yansıması olduğunu savunan Baykal, etnik siyaset yapanlara halkın izin vermemesini istedi.
