Maldivler'in etrafındaki tehlikeli sular

Andrew North

BBC muhabiri

Maldivler bin adadan oluşan bir devlet. Ancak bu adalardan sadece 200'ünde yerleşim var.

Adalardan birini tamamen havaalanı kaplıyor. Başkent Male'de öyle.

Ancak Maldivler'e gelen yüz binlerce turistten pek azı başkent Male'ye geliyor. Onun yerine, deniz uçaklarıyla, sürat motorlarıyla lüks tatil köylerinin bulunduğu adalara götürülüyorlar.

Bu adalarda, Müslüman Maldivler'in, alkol yasağı, giyim kuralları geçerli değil. Maldivler'in 300 bin vatandaşından çok azının bu adalara gitmesine izin veriliyor.

Müşterileri gibi, bu lüks tatil köylerinin çalışanları da yabancılar.

Başkent Male'nin dar sokakları göz yaşartıcı gazla kaplandığında bile, zengin Ruslar, varlıklı İngilizler ve diğerleri, siyasî sarsıntılardan habersiz şekilde Maldivler'e akın etmeye devam etti.

İlk durağımız Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ydı. Otelimize beş dakika mesafedeki Saray'da ülkenin yeni Cumhurbaşkanı Muhammed Vahid Hasan ilk basın toplantısını düzenliyordu.

Habere 'yürüyerek' gitmek

Ülkenin yeni liderinin, iktidara bir darbeyle geldiği iddialarını yalanlamasını dinlerken eski cumhurbaşkanının kentin diğer ucunda taraftarlarıyla birlikte bir protesto gösterisi yaptığı haberi geldi.

Neyse ki bu gösteriyi kaçırma korkumuz yoktu. Kentin diğer ucu, beş dakikalık yürüme mesafesindeydi.

Protesto gösterisini ve dar sokaklardaki eylemi izlerken kentin merkezine ulaştıklarında yeni çatışmalar başladı.

Haberi göndermek için otelimize dönerken, bunun, başından sonuna yürüyerek izlediğim ilk haber olduğunu fark ettim. Bir uluslararası krizden çok, yerel bir huzursuzluğu andırıyordu olup bitenler.

Bu gelişmeleri takip eden saatlerde uluslararası toplum diplomatlarıyla, gözlemcileriyle ada ülkeye ulaştı. Bize söylenene göre, gözlemciler yaşananlarla ilgili veri toplamak üzere Maldivler'deydi.

Uluslararası toplum, kısa sürede kararını verdi ve bu karar, bir süre önce ülkeye demokrasiyi getirdiği için yere göğe sığdırılamayan adamın lehine değildi.

Peki bu duruma nasıl gelindi?

Muhammed Naşid, iktidarda kaldığı kısa süre içinde pek çok düşman edinmiş anlaşılan. Geçmiş rejim hakkındaki davaları geciktirdiği gerekçesiyle önemli bir yargıcı tutuklatması, bardağı taşıran son damla oldu.

Öte yandan, pek çok Maldivli, daha fazla vergi ödemeleri istenen büyük tatil köylerinin sahiplerinin de, yaşananlarda parmağı olduğunu düşünüyor. Suudi Arabistan'ın ise, Muhammed Naşid'in, Müslüman ülkenin geleneklerine liberal yaklaşımından huzursuz olduğu belirtiliyor:

Dış dünya, bu adaları çevreleyen önemli deniz ticaret yolları konusunda endişelenirken, Naşid, eski rejimin yeniden harekete geçmeye çalıştığını, karanlık güçlerin iş başında olduğunu söylüyor.

Male sokaklarında önünden geçtiğim bir hediyelik eşya dükkanının vitrini, köpek balıklarının çene kemikleriyle, keskin dişleriyle donatılmış.

Son dönemde Maldivler'in etrafının tehlikeli sularla çevrili olduğu açık.