Pazartesi günü en az 430 göçmen Manş Denizi'ni geçerek İngiltere'ye ulaştı. Yıllardır göç için kullanılan bu rotada, bu şimdiye kadar görülmemiş bir sayı. Hükümet ise ülkeye gelen göçmenlerin sayısını azaltma arayışında.
İngiltere'de sığınmacılık sisteminin değiştirilmesine yönelik planlar ülkede tartışma yaratıyor.
Eğer göçmenler Birleşik Krallık'ın yetki alanındaki sularda bulunuyorsa, büyük ihtimalle bir İngiliz limanına getiriliyorlar.
Eğer uluslararası sularda bulunurlarsa, İngiltere, Fransız yetkililerle göçmenlerin nereye götürüleceği konusunda görüşüyor. Her ülkenin kendine ait arama kurtarma sahaları var.
Göçmenlerin sıklıkla kullandığı İngiltere'deki Dover ve Fransa'daki Calais arasındaki yolda mesafenin çok kısa olması dolayısıyla uluslarası sular bulunmuyor.
Göçmenler İngiltere'ye girdiklerinde, kısa süreli tutuldukları merkezlere sevk ediliyorlar.
Sayılar, mevsime göre değişiyor. Ancak dün bir günde 430 göçmenin İngiltere'ye geçmesiyle bir rekor kırıldı.
2019'da 45 bin kişi İngiltere'den sığınma talep etti. Kanalı geçen bot ve sandallar bunun sadece bir kısmını oluşturuyor.
İngiltere'ye yapılan sığınma başvuruları Fransa'nın üçte biri kadar. Bu sayı, Türkiye'deki 4 milyon sığınmacının ise yüzde 1'i ediyor.
Avrupa ülkelerine yapılan sığınma başvurularına göre, Manş Denizi'ni geçerek İngiltere'ye sığınma başvurusu yapanların sayısı oldukça az.
Uluslararası yasalara göre, kişiler ulaştıkları ülkelerde sığınma başvurusu yapma hakkına sahip. Ulaştıkları ilk güvenli ülkede bu başvuruyu yapmaları gerektiğine dönük bir zorunluluk yok.
Avrupa Birliği'nin (AB) "Dublin 3" olarak anılan tüzüğüne göre, sığınma talep edenler birliğe giriş yaptıkları ilk ülkeye transfer edilebilir.
Ancak artık AB üyesi olmayan Birleşik Krallık, bu tüzüğün kapsamında değil.
Dublin 3 tüzüğünün yerine geçebilecek yeni bir anlaşma imzalanmadığı için kanalı geçen göçmenleri Fransa'ya geri göndermek kolay değil.
1 Ocak 2019 ile 1 Ekim 2020 arasında Manş Denizi üzerinden İngiltere'ye geçen 231 göçmen bu tüzük nedeniyle Avrupa'ya geri gönderilmişti.
Manş Denizi'ni aşan göçmenlerin çoğunluğu İngiltere'ye girdikleri an, ülkede kalma hakkı elde etmek üzere sığınma başvurusunda bulunuyor.
Geldikleri ülkeye geri dönemeyeceklerini kanıtlamaları gerekiyor. Irk, din, etnisite, siyasi görüş ya da cinsel yönelimleri nedeniyle zulme maruz kalacak olmaları, sığınma taleplerinin zeminini oluşturuyor.
Kendileriyle beraber İngiltere'ye gelen eşlerini ve 18 yaş altındaki çocuklarını da aynı başvuruya dahil edebiliyorlar.
Kararı veren yetkililer, başvuruyu yapan kişinin ülkesine ve ayrımcılığa maruz kaldıklarına ilişkin kanıtlara bakarak karar veriyor.
Bu işlemin altı ay içerisinde tamamlanması beklense de daha uzun sürebiliyor.
Sığınma statüsü alan kişi ve kendisiyle birlikte gelen aile üyeleri ülkede beş yıl kalabiliyor. Beş yılın ardından oturma iznine başvurabiliyorlar.
Buna alternatif olarak, kişiler başka insani gerekçelerle de ülkede kalmaya hak kazanabiliyorlar. Bu durumda sığınma statüsü almasalar da, yaşamlarına yönelik ciddi tehlikeyle karşı karşıya olmalarının önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu kişiler, ölüm cezası, ölüm tehdidi, işkence ya da insanlık dışı muamele gibi şartlara sahip olabiliyor.
2020'de 36 bin kişi, İngiltere'de sığınma statüsü almaya hak kazandı.
Ancak geçtiğimiz yıl, büyük oranda koronavirüs salgını nedeniyle bu sayılarda düşüş oldu.
Hükümetin yeni tasarısına göre, İngiltere'ye "yasa dışı yollarla" gelenlerin, sığınma başvuruları kabul edilse bile oturma izni alması zorlaşacak.
Yeni sistemde, oturum hakları farklı özelliklere sahip olabilecek ve "yasa dışı" şekilde geldiği düşünülen kişilerin statüsü sürekli olarak yeniden değerlendirmeye alınacak.
Mevcut sistem, hükümetin onayladığı projelerle ülkeye gelenler için geçerli olmaya devam edecek. Örneğin Suriyeli sığınmacılar bu kapsamda yer alıyor.
Suriyelilere yönelik proje, Suriye sınırındaki kamplardan sığınmacıların doğrudan ülkeye gelmesini sağlıyor.
Hükümet bunun, insan kaçakçıları ve tehlikeli rotalar yerine göçmenlere daha güvenli bir yol sunduğu görüşünde.
Öte yandan Kızılhaç bu uygulamanın "insanlık dışı" olduğunu savunuyor. Bunun nedeni, insanlara verilecek sığınma haklarının, kişilerin ihtiyacına göre değil, ülkeye nasıl girdiklerine bakılarak düzenlenecek olması.
### Sığınma başvuruları reddedilirse ne oluyor?
Kişinin eğer sığınma başvurusu reddedilirse ve İngiltere'de kalmalarını sağlayacak başka bir gerekçe yoksa, İngiltere'yi terk etmeleri isteniyor. Bu işlem, gönüllü ya da zorla yerine getirilebiliyor.
Sığınma talep eden göçmenler bu karara itiraz edebiliyor. Ancak 5 bin başvurunun yalnızca üçte biri kabul edildi.
Göçmenler bu başvuruları için yasal yardım alabiliyor. Bu bazen yıllar sürebiliyor. Maddi destek ve barınma desteği de kazanabiliyorlar.