MERSİN (İHA) - Mersin Mardinliler Kültür ve Dayanışma Derneği (MAR-DER) Başkanı Bedi Aydın, Mardin'de yaşananları bir 'vahşet' olarak nitelendirerek, olayın temelindeyse 'toprak paylaşımı' olduğunu ileri sürdü. Aydın, toprak reformunun Türkiye açısından hayati önem taşıdığını ve bununda mutlaka gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde meydana gelen ve 44 kişinin hayatını kaybettiği olaylarla ilgili olarak, Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Basın Merkezi'nde dernek yöneticileriyle birlikte ortak bir açıklama yapan Bedi Aydın, söz konusu olayın Türkiye'de ve tüm dünyada infiale neden olduğunu vurguladı. Yaşananların dikkatle incelenmesi gerektiğini savunan Aydın, uluslararası bir haber ajansı tarafından Mardin'deki olaylarla ilgili olarak yapılan; "Modern Türkiye'nin en vahşi katliamı" şeklindeki yoruma dikkat çekti.
Aydın, "Bugün Mardin denilince akla ilk gelen; 'barış ve hoşgörü' vurgusunun yara aldığı bir gündür. Bu nedenle konuya açıklık getirmek ve ilerisi için yapılabilecek şeyleri gündeme getirmek önem kazanmıştır. Mardin, bu olaya rağmen tarihi değerlerinden hiçbirini yitirmiş değildir. Halen övüncümüz 'barış ve hoşgörü'dür. Ancak bu olayın neden olduğu infiali silmek ve geleceği kurgulamak görevimizdir. Bildiğiniz gibi bölgemizde uzun yıllardır devletimizin öncelikli sorunu güvenlik olmuştur" dedi.
Kültürel gelişimi sağlayacak önlemler alınması yerine ne zaman biteceği pek de kestirilemeyen bir güvenlik perspektifiyle olaya yaklaşıldığını kaydeden Aydın, halkın kültürel gelişimine sağlayacak önlemlerin de bu kapsamda sığ kaldığını ileri sürdü. Aydın, "Kültürel boşluk olamayacağı için sahip olduğumuz değerler ve kültürel altyapı, maalesef doğal mecrasından çıkmış ve sonu istenmedik olayları oluşturabilecek bir yola koyulmuştur. Bölgemizin bir an önce 21. yüzyılın gereklerini yerine getirecek sosyal ve kültürel yatırımlara ihtiyaç vardır. Ve bu ihtiyaç, güvenlik ihtiyacı kadar zorunludur" diye konuştu.
Sadece sayısal olarak okul ve dersliklerin çoğaltılmasının yeterli olmadığını savunan Bedi Aydın, bunun yanında halk eğitiminin de yeniden gözden geçirilmesi, planlı bir programa ihtiyaç duyulduğunu anlattı. Mardin'de yaşanan vahşetin nedeni konusunda henüz netleşmiş bir durum olmadığına işaret eden Aydın, kendilerine göre sorunun temelinde 'toprak paylaşımı'nın yattığını vurguladı. Bilge köyünde çeşitli nedenlerle göç eden ailelerin köylerine geri döndüklerinde topraklarının akrabalarının işlettiğini
gördüğünü anlatan Aydın, söz konusu ailelerin bir bölümünün 'korucu' olarak topraklarını geri aldığını ifade etti.
Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Türkiye'nin artık 'toprak reformu' sorununu çözmesi gerekiyor. Yani ben kendime ait arazimi bırakıp gittiğimde bir başkası gelip de benim arazime konmamalı. Benim bir tapum olmalı. Toprak reformunun mutlaka gerçekleştirilmesi gerekiyor, çünkü bu sorun ülkemizin hayati sorunlarından biridir." Bugün Mardin'de kurulan içinde de doktor, psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarının görev yaptığı bir çadırın kurulu olduğunun altını çizen Aydın, söz konusu çadırın da sadece Mardin'de değil, Güneydoğu'nun tüm bölgelerinde 'rehabilitasyon çadırları' kurabileceğini, böylelikle de bu tür olayların önüne yaşanmadan geçebileceğini söyledi.