BURSA (İHA) - Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Genel Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Bülent Topaloğlu, acil tedbirler alınmadığı takdirde Marmara Denizi'ndeki 50'ye yakın balık türünün yok olacağını bildirdi.
TÜDAV Genel Sektereri Topaloğlu, konferans vermek üzere geldiği Bursa'da Marmara Denizi'nin ekolojik yapısı hakkında açıklamalar yaptı. Dökülen endüstriyel ve evsel atıklar nedeniyle Marmara'daki canlı türlerinin yaşama savaşı verdiğini belirten Topaloğlu, acil tedbirler alınması gerektiğinin altını çizdi.
Marmara Denizi'nde yaşayan 50'ye yakın canlı türünün atıklar nedeniyle tehlike altında olduğunu vurgulayan Topaloğlu, "Marmara'da yaşayan canlı türlerinin hayatlarını devam ettirebilmeleri için acil tedbirler alınması gerekiyor. Denizde nesli tehlike altında olan türler var. Balıkçılıkta düzensiz avcılık, her türlü önleme ve balıkçıların iyi niyetlerine rağmen ne yazık ki hala yapılıyor. Bunların mutlaka ama mutlaka önlenmesi gerekiyor. Tek taraflı polisiye tedbirlerle mücadele olmaz. 'Sahil güvenlik engellesin' diye bir şey yok. Mücadele başlatılmazsa, bu gidişle balıkları albümlerde, resimlerde göreceğiz. Ve Marmara Denizi elden gidecek. Sadece balık türleri değil, 50'ye yakın canlı türü tehlike altında. Marmara karidesleri ile cik cik diye tabir ettiğimiz kum midyeleri de tehlike altında" dedi.
Marmara Denizi'nin endüstriyel ve evsel atıkların yoğun kirlilik tehdidi altında bulunduğunu söyleyen Topaloğlu, "Alınan tüm tedbirlere rağmen bu kirlilik henüz ortadan kalkmış değil. TÜDAV olarak bu kirliliğe tedbir olarak düşündüğümüz 6 aşamalı bir planımız var. Bu plan, Marmara'nın kirliliğinin bütün ekolojik boyutlarıyla birlikte araştırılmasıyla başlıyor. Çünkü ne olduğunu bilmeden tedbir almak, boşuna bir çaba olur. Düzenli ekolojik izleme projesi. Bütün Marmara'yı hatta Karadeniz'i ve Kuzey Ege'yi kapsayacak bir biçimde. Bunların mutlaka hayata geçirilmesi lazım. Bu aşamadan sonra tedbirler devam ediyor. Çalışma gruplarının oluşturulması, yasal düzenlemelerin yapılması, eğitim çalışmalarının başlatılması, ulusal ve uluslararası anlamda girişimlerde bulunulması" diye konuştu.