HABER

Marmaray İstanbul'un tarihini değiştirecek

Marmaray İstanbul'un tarihini değiştirecek

Arkeoloji Müzeleri Müdürü İsmail Karamut, metro kazı sonuçlarının buluntularının İstanbul'un tarihini değiştirecek önemde olduğunu söyledi.

Yenikapı'da Marmaray projesi kapsamında süren arkeolojik kazı alanında İHA'nın sorularını yanıtlayan Arkeoloji Müdürü İsmail Karamut, çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini söyledi. Kazı sonuçlarının İstanbul'un tarihini yeniden yazacak önemde olduğunu belirten Karamut, "Marmaray ve metro kazılarının sonuçları, buluntuları itibariyle İstanbul'un tarihini değiştirecek önemde. Sizin de bildiğiniz gibi 8 bin yıl öncesine dayanan neolitik bir yerleşime rastladık. Bu neolitik dönemin buluntuları arasında 4
iskeletin yer aldığı bir mezar buluntusu ile karşılaştık. 2 iskelet yetişkin 2'si ise çocuklara ait. Olduğu gibi tahrip etmeden müzeye kaldırdık" dedi.

İstanbul'da tarihi yarımadada bugüne kadar bu kadar eskiye giden bir yerleşime rastlanmadığına işaret eden Karamut, "İlk kez tarımcı köy topluluklarının tarihi yarımadada var olduğunu gösteren kanıtlar bunlar. O nedenle bu buluntu bizim için çok önemli. Şu anda üzerinde bulunduğumuz alan İsa'dan sonra 4. yüzyılda Bizans İmparatoru tarafından liman olarak yaptırılıyor. Bu dönemle ilgili yapılar da ortaya çıktı. Bizans döneminde bugün için 33 tane tekne kalıntısı ile karşılaştık. Bu teknelerin
konsalizasyon çalışmaları devam ediyor. Bütün bunlar bittikten sonra bu alanda bir müze yapılacak ve bütün bu buluntular sergilenecek. Buluntu sayımız 10 bini geçti. Bunların en önemlileri arkeoloji müzelerinde. Buradaki müze bittikten sonra buraya gelecek. İstanbul çok önemli bir müzeye kavuşacak" diye konuştu.
Bu kazıları yaparken bir kent arkeolojisi sürdürdüklerini söyleyen Karamut, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun diğer kazılardan zorlukları var. Zamanla yarıştığımız oluyor diğer kazılardan farklı olarak. Bu kazıların ne zaman biteceği ile ilgili söz veremem. Toprağın altından ne çıkacağını bilemiyorum ama Marmaray yetkilerinin bizden istediği toplam 3 bin 300 metrekarelik bir alan var. Burası yer altında gelen makinenin çıktığı nokta. Biz de bu alana öncelik verdik. Burada siyah killi bir tabaka ile karşılaştık. Bunu bilim insanlarımıza sorduk. Onları yorumu şu bu bataklığın antik dönemdeki Likos yani
bugünkü adıyla Bayrampaşa Deresi'nin oluşturduğu bir bataklık. Ama bu neolitik yerleşimdeki insanların kullandığı malzemeler de buraya atılmış. Biz burada öncelikle bir sondaj açtık. Altında hala su çıkıyor. Ana kayaya indik burada. Ama bütün bu alanın bu balçık tabakasının sınırlarını bilmiyoruz şu anda. Biz burayı öncelik istendiği için kepçe ile alıp başka bir alana istif edip orada tasnik edeceğiz. Herhangi bir kültür tabakasını yok etmemiz mümkün değil. Bu bir kazı yöntemidir. Buranın önceliği
olduğu için böyle bir yol izliyoruz. Bunu yaparken de hiçbir kültür tabakasını kırmak, yok etmek gibi bir niyetimiz olamaz. Bugüne kadar bütün bu bilimsel kriterlere uymaya çalıştık. Uluslararası yapılan anlaşmalara biz sadık kalmaya çalışıyoruz. Bunun en önemli kanıtı da bugüne kadar bulunan 10 bin civarında eseri bilim dünyasına tanıttık. Elbette kepçe girdiğinde de burada arkeolog arkadaşlarımız başında duracak. Zaten kepçe girecek dediğimiz alanda bir mimari ve kültür tabakası yok. Burası balçık. Bu bir yöntemdir".

En Çok Aranan Haberler