VAN (İHA) - Mazlum-Der Van Şube Başkanı Avukat Abdulbasit Bildirici, sağlık karnesinde başörtülü fotoğraf bulunduğu gerekçesiyle, İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nde tedaviye kabul edilmeyerek hayatını kaybettiği iddia edilen 71 yaşındaki Medine Bircan'ın ölümünün, Orta Çağ Avrupası'nda bile görülmeyen bir olay olduğunu iddia etti.
Şube Başkanı Avukat Abdulbasit Bildirici, Bircan'ın sağlık karnesine yapıştırılan fotoğrafın başörtülü olduğu gerekçesiyle tedavi edilmeyerek hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadığını belirterek, "Sağlık hizmetlerinden yararlanmak isteyen kişilerin siyasi düşüncesi, dini, ırkı, kültürü, giyim kuşam şekli dünyanın hiçbir yerinde ayrımcılık aracı ve engel olarak görülmezken sadece giyim şekli beğenilmediği için 71 yaşındaki bir insanın ölüme terkedilmesi insan hafsalasının almayacağı oranda büyük bir olaydır" dedi.
"BÖYLE OLAYLAR ORTA ÇAĞ AVRUPASI'NDA BİLE GÖRÜNMÜYOR" Medine Bircan'ın hayatını kaybetmesinin en temel insan haklarından kabul edilen yaşam hakkının ihlali olduğunu kaydeden Bildirici, "Başörtülü insanları memur-öğrenci, yaşlı-genç ayrımı yapmadan kamusal alanın dışına itmeyi pervazsızca uygulamaya çalışanlar 'ideolojik amaçla örtünüyorlar' şeklindeki iddialarının aslında ne kadar mesnetsiz olduğunu göstermişlerdir. 71 yaşındaki bir insanın ideolojik amaçla örtünemeyeceği ortadayken bu husus sadece kuru bir başörtüsü düşmanlığı ile açıklanabilir. Konu hem yaşam hakkının ihlali hem de sağlık hizmetlerinden eşit şekilde yararlanma hakkının ihlalidir. İşin ilginç tarafı, hiç kimsenin ya da hiçbir gücün bu uygulamayı pervazsızca sürdürenlere karşı gelmemesidir" dedi.
Böyle bir olayın Orta Çağ Avrupası'nda bile eşine az rastlanacak bir olay olduğunu dile getiren Mazlum-Der Van Şube Başkanı Avukat Abdulbasit Bildirici, şöyle konuştu: "71 yaşındaki bir kadının sırf saç telleri görünmediği için bu tür engeller çıkartılmak suretiyle ölüme terkedilmesi pervazsızlıktan başka birşey değildir. Medyanın konuya duyarsızlığı şaşkınlık vericidir. Her zaman olduğu gibi yetkililerin olaya el atmalarını ve sorumlular hakkında soruşturma başlatılmasını da beklemiyoruz. Kaldı ki hipokrat yemini eden doktorlar ve doktorlar tarafından yönetilen hastanelerin böyle bir ayrımcılığa ön koşula dayalı muayene şartı koşmaları da hem bu yemine hem de sağlık ile ilgili temel haklara aykırılık oluşturmaktadır."