"Meşru müdafaa hakkı en üst düzeyde kullanılacak"
OXFORD (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin terör eylemlerine karşı meşru müdafaa hakkını en üst düzeyde kullanma konusunda kararlı olduğunu söyledi.
Başbakan Gordon Brown ile görüşmek üzere geldiği İngiltere'de akşam saatlerinde Oxford Üniversitesi öğrencilerine hitap eden Erdoğan, Türkiye'nin teröre karşı tüm iyi niyetli çabalarına karşı bunun karşılığını göremediğini belirterek, "Türkiye meşru müdafaa hakkını en üst düzeyde kullanma konusunda son derecede kararlıdır" şeklinde konuştu.
Her ülkenin teröre karşı işbirliği yapmasının kaçınılmaz bir hal aldığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Herkesin güvende olmadığı bir dünyada kimse kendini güvende hissedemez. Türkiye her zaman ve her zeminde teröre karşı net bir tavır ortaya koymuştur" dedi.
Türkiye'nin, hiçbir ülkenin teröre göz yummasına, zemin hazırlamasına veya terörü finanse etmesine "tahammülü kalmadığını" kaydeden Başbakan Erdoğan, "Örgütleri terörist olarak adlandırmak yetmiyor. Bunların tüm yan kuruluşları ile mücadele etmek, finansal, diplomatik, askeri ve siyasi desteğini kesmek gerekiyor" diye konuştu.
Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğüne büyük önem atfettiğine değinen Başbakan Erdoğan, "Irak'ın bölünmesine kesinlikle karşıyız. Beş yıllık iktidarımız döneminde gerek ulusal, gerekse uluslararası tüm platformlarda bunu sürekli dile getirdik. Bunun adeta lobisini yaptık. Bugün de aynı tezi savunuyoruz. Bu nedenle Türkiye, Irak'a elinden gelen her türlü yardımı yapmaktadır" dedi.
Bununla birlikte terör örgütü PKK'nın Kuzey Irak'taki faaliyetlerine devam ederek, buradan terör eylemlerinde bulunmasının Türkiye'de büyük rahatsızlıklara neden olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, Türk halkının içinde bulunduğu ruh halinin, teröre maruz kalmış İngiltere tarafından gayit iyi anlaşıldığına inandığını belirtti.
Irak hükümetiyle yapılan tüm görüşmelere rağmen somut adımlar atılmamasının "Türkiye'nen meşru müdafaa hakkını kullanmasını kaçınılmaz kıldığını" kaydeden Başbakan Erdoğan, "Bu nedenle parlamentomuz sınır ötesi harekat ve müdahale konusunda gerekli yetkiyi hükümetimize vermiştir. Bu, Irak halkını ve Irak'ın toprak bütünlüğünü hedef almamaktadır. Sadece PKK'ya yöneliktir. PKK Kuzey Irak'ta açık destek görmekte, burada eğitim alan teröristler masum halkımızın ve güvenlik güçlerimizin hayatına kast etmektedir. Artık sabır taşı çatlamıştır" dedi.
Kerkük meselesine de değinen Başbakan Erdoğan, "Kerkük bir etnik unsurun şehri olamaz. Veya mezhepsel bir topluluğun mülkü de olamaz. Kerkük tüm Irak halkına ait olan bir şehirdir. Bizler Kerkük'e bugüne kadar böyle baktık. Bu çerçevede Kerkük'ün statüsüne ilişkin referandumun ertelenmesi mantıklı bir adım olmuştur" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin sözde Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin olarak da ABD Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komisyonu'nun aldığı kararı "derin üzüntü" ile karşıladığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, "Tarihsel olayların yargılanması parlamentolara düşmez. Üstelik bu olayın işlendiği yer Washington değildir. Türkiye'dir. Ve hakkında kesinleşmiş bir karar, belge yoktur. Biz diyoruz ki bizde belge var. Biz belgelerimizi açıyoruz. Ermenistan'da varsa belgelerini açsın, arşivlerini açsın Üçüncü ülkelerde belge varsa, onlar da arşivlerini açsın. Tarihçileri, siyaset bilimcileri, arkeologları devreye sokalım. Hep birlikte çalışıp ortaya bir rapor sunsunlar. Sonra biz bunun üzerinde konuşup
kararımızı verelim" dedi.
Başbakan Erdoğan ayrıca, "Eğer tarihimizle hesaplaşacaksak biz hesaplaşırız. Ancak Ermeniler hesaplaşır mı bilemiyorum. Bizim ne medeniyetimizde ne de inancımızda soykırıma müsaade etmek mümkün değildir, olamaz" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Türkiye'nin AB üyelik sürecine de değinen Başbakan Erdoğan, AB'nin küçük hesap oyunlarıyla küresel vizyonunu daraltmamasını istedi.
Türkiye'nin bölgedeki örnek rolüne vurgu yapan Başbakan Erdoğan, Ankara'nın AB üyeliğinin birliği güçlendireceğini ve gerçek potansiyeline kavuşmasını sağlayacağını söyledi.
