HABER

MHP'den ilginç IMF yorumu

ANKARA (İHA) - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın ABD'ye gitmeden önce, 'IMF'nin ümüğümüzü sıkmasına izin vermeyiz' diyerek ahkam kestiğini, şimdi ise tıpış tıpış IMF'nin ayağına gidip IMF programını kabul etmek durumuna geldiğini söyleyerek, "IMF'nin Türkiye temsilcisini dışarıdan bakan atarsa belki bu durumda daha sağlıklı bir ekonomi politikası yürütebilir. Anlaşılan o ki bundan sonra kabine revizyonu gündeme geldiği zaman IMF'nin Türkiye temsilcisine herhalde bir bakanlık yolu görünüyor" dedi.

MHP Grup Başkanvekili Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında 14 Eylül günü Bandırma-Ambarlı seferini yaparken batan Hayat N isimli Ro-Ro gemisiyle ilgili çeşitli iddialar ortaya attı. Geminin Marmara N Denizcilik AŞ'ye ait olduğunu kaydeden Vural, şirketlerin ortakları arasında Ercan Göksel, Mehmet Berber, Mehmet Koç ve Muhammed Wasif Hammad'ın bulunduğunu belirtti. Mehmet Koç ile Almanya'da görülen Deniz Feneri davasında yardım paralarını usulsüz yerlere harcadığı için mahkum olan Mehmet Taşkan'ın zaman zaman birlikteliklerinin görüldüğünü öne süren Vural, Ulaştırma Bakanı Yıldırım'ın da Mehmet Taşkan ile birlikte çalıştığının iddia edildiğini söyledi. Vural, batan gemi Hayat N'nin sahipleriyle Ulaştırma Bakanı Yımdırım'ın yakın bir ilişki içinde olduğunun görüldüğünü savundu.

Ulaştırma Bakanlığı'nın bu gemiye yolcu ve araç taşıma izni verdiklerine işaret eden Vural, bu iznin verilmesi için Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü'nün bir teknik değerlendirme yapması gerektiğini, ancak bunun yapılmadığını söyledi. Gemiye düzenli hat izninin 2 yıl süreyle verildiğini kaydeden Vural, bunun da geminin klas dışı bir gemi olduğunu ortaya koyduğunu dile getirdi. Gemiye araç taşıma izni verilmesi için de bölge müdürlüğünün bir komisyon kurarak teknik değerlendirme yaptırması gerektiğini ifade eden Vural, iznin verilmesinden önce böyle bir değerlendirme de yapılmadığını kaydetti. Hayat N'nin bir kargo gemisi olduğuna dikkat çeken Vural, yolcu taşıması için özel izin verildiğini belirtti. Gemiye 100 araç, 70 yolcu taşıma izni verildiğini söyleyen Vural, 100 araç taşıma kapasitesine sahip bir geminin en az 100 yolcu taşıması gerektiğini ifade etti. Vural, bu durumda geminin 100 araç taşımaya uygun olmadığını vurguladı. Hayat N gemisine seferden önce 'Yola Elverişlilik Belgesi' düzenlenmediğini açıklayan Vural, "Bu belge düzenlenseydi taşıyabileceği yolcu sayısı itibariyle uygun olmadığı tespit edilecekti. Bu gemi, geminin denge unsuru dikkate alınmadan istiflenmiş. Denge unsuru dikkate alınarak istiflense batmayacaktı" şeklinde konuştu.

Hayat N gemisinin kılavuzluk ve römorkörlük hizmetinden de muaf tutulduğunu belirten Vural, günde 2 sefer yapması halinde geminin yılda 1 miyon 423 bin dolar avantaj sağlayacağına işaret etti. "Gemide kılavuz ve römorkör olsaydı gemi batmazdı" diyen Vural, gemiye bu imtayazın verilmesini eleştirdi. Vural, "Böyle bir imtiyaz sağlayıp yaklaşık 1.5 milyon dolar için bu kadar hayatı tehlikeye atmaya değer miydi?" şeklinde konuştu. Vural, batmadan 10 gün önce geminin sigorta değerinin artırıldığı yönünde bir iddianın da bulunduğunu belirterek, bu konuda açıklama yapılmasını istedi. Bu konuda Cumhuriyet savcılarını göreve davet ettiğini söyleyen Vural, Ulaştırma Bakanı'nın da sorumlular hakkında işlem yapmasını istedi.

Basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Vural, Başbakan Erdoğan'ın, IMF ile anlaşmaya yakın oldukları yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, gelinen noktada Türkiye'nin IMF desteğine muhtaç olduğu bir ekonomik tabloyla karşı karşıya olduklarını ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın IMF Başkanı'nın ayağına giderek Türkiye'nin IMF'li bir programa muhtaç olduğunu dile getirdiğini söyleyen Vural, "Başbakan taa ABD'ye, IMF Başkanı'nın ayağına giderek 'ne olur, IMF ile anlaşmak istiyorum' demek suretiyle iradesini belirtmiştir" dedi. Bundan önce IMF'ye ihtiyaç duymadıklarını belirten Erdoğan'ın IMF Başkanı'nın ayağına gidecek kadar IMF programına muhtaç olduklarını göstermesinin, Türk ekonomisinin içinde bulunduğu derin krizi ortaya koyduğunu öne süren Vural şunları söyledi:

"IMF'ye borçlarımızı hemen öderiz, borcumuz kalmadı diye mangalda kül bırakmayan Sayın Başbakan, bugün IMF'nin kaynaklarına ihtiyaç olduğunu itiraf etmiştir. Başbakan, IMF'ye gitmeden önce, 'ümüğümüzü sıkmasına izin vermeyiz' diyerek ahkam kesmişti, şimdi tıpış tıpış, kuzu gibi IMF'nin ayağına gidip bu IMF programını kabul etmek durumuna geldi. Asıl sorun, Türkiye'nin IMF programına mecbur olacak bir ekonomik krizin içinde olmasıdır. 6 yıldan bu yana IMF'de demirlediniz. Ekonomiyi yönetme kabiliyetinizin olmadığı ortaya çıktı. IMF'nin Türkiye temsilcisini dışarıdan bakan atarsa belki bu durumda daha sağlıklı bir ekonomi politikası yürütebilir. Anlaşılan o ki bundan sonra kabine revizyonu gündeme geldiği zaman IMF'nin Türkiye temsilcisine herhalde bir bakanlık yolu görünüyor. Ekonomiyi çünkü onlar yönetiyor. Başbakan belki böyle bir adım atabilir diye düşünüyoruz."

En Çok Aranan Haberler