ANKARA (A.A) - Aralarında Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz'un da bulunduğu 15 AK Parti milletvekili, bir panel ile televizyon programında yaptığı açıklamalarla, ''Kişilik haklarına saldırıda bulunduğu'' gerekçesiyle, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Tansel Çölaşan hakkında, her bir davacı için 10 bin TL olmak üzere toplam 150 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı.
Avukatlar Fatih Şahin ve Muammer Cemaloğlu tarafından açılan davanın dilekçesinde, Tansel Çölaşan'ın, 18 Eylül 2010 tarihinde, ADD Hatay Şubesi tarafından düzenlenen ''Türkiye Nereye Gidiyor'' konulu panelde, ''Çözüm bizlerdedir. Yani sizlerdedir. Yani oylarımızdadır. O oylar bilinçliyse de hala bilinçli olmayan yani yüzde 42'nin dışında olan oylar bana göre, gaflet, delalet ve hıyanet içindedir. Hıyaneti hepimiz biliyoruz'' sözlerini sarf ettiği öne sürüldü.
Dilekçede, Çölaşan'ın, 20 Eylül 2010'da katıldığı bir televizyon programında da ''Şimdi Türkiye'nin istatistiklerinde Tarhan Erdem'in ifadesine göre dün akşam konuşulduğu için söyleyeyim. Yüzde 58 evet oylarına karşılık yüzde 42 hayır oyları niçin verilmiş diye...Şu görülüyor, orada iyi eğitimliler, eğitim alabilmişler, yüksek eğitimliler, yükseldikçe eğitim hayır artıyor...Yani eğitimle alakalı kıstasa bakıldığında eğitimli kesim hayır diyor, eğitimsiz kesim evet diyor'' şeklinde demeç verdiği ileri sürüldü.
''Tansel Çölaşan, dava konusu ifadeleri ile Anayasa değişikliği halk oylamasında 'yüzde 42'lik dilimin dışında kalan' şeklinde tarif ettiği, müvekkillerimizin de içinde bulunduğu 'evet' oyu kullanan milyonlarca yurttaşımızı gaflet, delalet ve hıyanet içinde olmakla ve ayrıca cahillikle itham etmiştir'' denilen dilekçede, şunlar kaydedildi:
''Müvekkillerimizin grup başkanvekili, genel başkan yardımcısı, bakan ve milletvekili sıfatları ile mensubu oldukları Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu; bahse konu Anayasa değişikliği teklifini Meclis'e sunmuş, bu teklifin yasalaşma sürecinde gerek komisyonda gerekse Genel Kurul'da çok yoğun bir çalışma yapmış ve telifin Meclis tarafından kabul edilmesi üzerine başlayan 'halk oylaması' sürecinde de tüm yurttaşlarımızı 'evet' oyu kullanmaya davet eden bir kampanya başlatmıştır. Müvekkillerimiz de bu kampanyanın öncüsü olarak Türkiye'nin birçok ilinde gerçekleştirilen açık hava toplantılarında, televizyon ve radyo programlarında konuşmalar yapmışlar, halkı Anayasa değişiklikleri hususunda bilgilendirmişler ve bu değişikliklerin halkın yararına olduğunu ifade ederek onları 'evet' oyu kullanmaya davet etmişlerdir.
Bu açık durum karşısında, dava konusu ifadelerle, başta müvekkillerim olmak üzere müvekkillerimin mensubu olduğu AK Parti yöneticilerinin ve teşkilatlarının hedef alındığı açıkça ortadadır.''
Çölaşan'ın eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı iddia edilen dilekçede, ''Dava konusu ifadelerle müvekkil davacı asilin kişilik haklarına ve manevi şahsiyetine doğrudan, açık ve ağır bir saldırı gerçekleştirilmiştir'' ifadesine yer verildi.
Dilekçenin son bölümünde, davalı Tansel Çölaşan'dan, 15 AK Parti milletvekilinin her biri için 10 bin TL olmak üzere toplam 150 bin TL manevi tazminatın, yasal faiziyle birlikte alınması talebinde bulunuldu.