Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kandil’deki terör elebaşlarına yönelik hava harekatına ilişkin, "Bunların devamı gelecek" dedi. Akar, ayrıca bugüne kadar TSK’dan 16 bin 294 personel ihraç edildiğini, OHAL kalktıktan sonra da bin 177 personelin ihraç edildiğini açıkladı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sarıyer Kültür Merkezi’nde şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin emeklisi, muvazzafı, şehit aileleri ve gazileriyle büyük bir aile olduğunu belirten Akar, şehit ve gazileri vatan, millet ve bayrak sevgisinin ölümsüz abideleri olarak nitelendirdi. Şehitlerin ve gazilerin fedakarlıklarının hiçbir zaman unutulmayacağını ifade eden Bakan Akar, milletin gönlünde onların daima yaşayacağını belirtti. Hassas bir dönemden geçildiğini belirterek bölgedeki istikrarsızlığa, belirsizliklere, çatışmalara dikkat çeken Akar, "Terörle mücadele konusunda hepimizin uyanık olması lazım. İnşallah TSK, polisimiz, jandarmamız, korucularımızla omuz omuza vererek en kısa zamanda terör belasından asil milletimizi kurtaracaktır" diye konuştu.
Kandil’e yönelik hava harekatı
Mehmet Akif’in "Sahipsiz memleketin batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır" dizelerini hatırlatan Bakan Akar, "TSK mensupları şu anda her türlü zorluğa göğüs gererek ve adanmışlık duygusu içinde karada, denizde, havada ülkemizin ve asil milletimizin güvenliği için gece gündüz demeden mücadelesini sürdürüyor" diye konuştu.
Terörle mücadeleye yönelik 24 Temmuz 2015’te başlatılan yeni safhanın kararlılıkla sürdüğünü belirten Akar, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarının başarıyla tamamlandığını hatırlattı. Operasyonların başarısında en önemli payın şehit ve gazilerde olduğunu dile getiren Akar, "Tüm samimiyetimle söylüyorum şehitlerimizin, gazilerimizin tek bir damla bile kanını yerde bırakmadık ve bırakmamakta kararlıyız. Onların yakınlarının bir tek damla gözyaşının hesabını sorduk, sormaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Kandil’de terör örgütünün sözde elebaşlarına yönelik düzenlenen hava harekatına da değinen Akar, "Bunların devamı gelecek. Bu terör belasından ülkemizi, milletimizi kurtarmakta kararlıyız ve inşallah da kurtaracağız" dedi.
"Rüzgar eken fırtına biçer"
Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedefinde sadece ve sadece teröristlerin olduğunu bir kez daha vurgulayan Akar, "Bizim teröristler dışında hiçbir hedefimiz yok. Kürtler bizim kardeşlerimizdir. Biz yüzyıllardan beri ekmeğimizi, coğrafyamızı paylaşıyoruz, etle tırnak gibiyiz. Bunun dışında söylenenlerin hepsi fitnedir, fesattır, ahlaksızlıktır, alçaklıktır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin tek hedefi var, o da teröristlerdir, PKK/YPG’dir, DEAŞ’tır, FETÖ’dür" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin çevresindeki gelişmeleri yakından takip ettiğini ifade eden Akar, "Milletimizin güvenliği için alınması gereken bütün tedbirleri aldık, almaya devam ediyoruz” dedi. Akar, Suriye, Irak, tüm komşuların siyasi ve toprak bütünlüğüne son derece saygılı olduklarını belirterek, "Kimsenin toprağında gözümüz yok ancak bir çakıl taşımıza dahi göz dikenin gözünü oymakta kararlıyız" diye konuştu.
Toprak bütünlüğü konusunun önemine dikkati çeken Akar, "Son bir açıklama ile Golan Tepeleri ile ilgili bazı kararlar aldılar. Bunlar çok yanlış, bu tür gidişat çok tehlikeli. Bizim çok güzel bir atasözümüz var; rüzgar eken fırtına biçer. Dolayısıyla bu konuda bütün tarafları uyarmayı, ikaz etmeyi bir borç biliyoruz” dedi.
FETÖ ile mücadele
15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin akamete uğratıldığını anımsatan Akar, “Bugüne kadar TSK’dan 16 bin 294 personel ihraç edildi. OHAL kalktıktan sonra da bin 177 personel ihraç edildi. FETÖ ile mücadele hiçbir aksaklık, eksiklik olmadan, Kara, Deniz, Hava Kuvvetlerimizde sürekli şiddetli bir şekilde devam etmektedir. Yeni bilgiler, deliller çıktıkça, bunların gereği tereddütsüz yapılmaktadır. Şunu da görüyoruz ki TSK, FETÖ mensuplarından temizlendikçe gücü artırmaktadır” ifadelerini kullandı.
Akar, 462 bin kilometrekarelik mavi vatandaki hak ve menfaatlerin korunmasında da gerekli tüm tedbirleri aldıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bütün komşularımızla olduğu gibi Ege Denizi’nde de dostluktan, barışçıl çözümden, iyi komşuluk ilişkilerinden, haktan, hukuktan yanayız. Ancak hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğimizi, bu asil milletin iğne ucu kadar hakkını feda etmeyeceğimizi, bu konuda yapılması gereken neyse meşru müdafaa ve uluslararası hukuk çerçevesinde yapacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz. Herkesin tahriklerden uzak durmasını, herkesin bu konuda anlayışlı olmasını, empati yapmasını bekliyoruz. Herhangi bir şekilde bizlere yapılacak bir takım hareketlere karşı mutlaka tepkimiz olacağını da herkesin kafasına sokmasını bekliyoruz. Bu konuda hiçbir tavizimiz yok. Bu konuda ölürsem şehit, kalırsam gazi anlayışı için de gereğini yaptık, yapmaya devam edeceğiz.”