HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Modi, gerilimi seçim yatırımı olarak kullanıyor"

Güney Asya uzmanları, Pakistan ile Hindistan arasında baş gösteren krizin beklenen bir durum olduğunu belirtirken, Yeni İpek Yolu Projesi'nin önemli bir ayağı olan Pakistan'ın karıştırılarak, Çin’in bölgedeki etkinliğinin de dengelenmek istendiği görüşünde - İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu: - "İki ülkenin sahip olduğu nükleer donanımlı silahlarıyla birlikte böyle bir krizi yaratması, dünya için ciddi bir risk teşkil ediyor" - "Modi, gerilimi seçim yatırımı olarak kullanıyor, kullanacaktır. Aynı zamanda ABD ve Hindistan ulusal güvenlik danışmanlarının bir araya gelmesi de dikkatlerden kaçmıyor. Bu da 'kurgulanmış gerilim' düşüncesini akıllara getiriyor" - GASAM Güney Asya Uzmanı Hayati Ünlü: - "Ben bu olayın iki dinamik üzerinden okunması gerektiğini düşünüyorum. Birincisi ABD-Çin rekabeti, diğer önemli boyutu da yükselen Hindu milliyetçiliği" - "Seçim arefesinde Hindu kuşağındaki seçmenleri mobilize etmek için böyle bir gerginlik bekliyorduk aslında. Bu da çok şaşırtıcı olmadı"

İSTANBUL (AA) - GÜLSÜM İNCEKAYA - Güney Asya uzmanları, Pakistan ile Hindistan arasında baş gösteren krizin beklenen bir durum olduğunu belirtirken, Yeni İpek Yolu Projesi'nin önemli bir ayağı olan Pakistan'ın karıştırılarak, Çin’in bölgedeki etkinliğinin de dengelenmek istendiği görüşünde.

Uzmanlar, Hindistan ile Pakistan arasında başlayan gerilimin arka planını, AA muhabirine değerlendirdi.

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, İngiltere'nin 1947'de Hindistan'dan çekilirken prenslik şeklinde yönetilen Keşmir'i Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda serbest bıraktığını hatırlatarak, nüfusunun yüzde 90'ının Müslüman olan ve üç savaş üreten bu gerilimin sonunda Keşmir topraklarının üçe bölündüğünü anlattı.

Keşmir'in bağımsızlık taleplerine Hindistan'ın sert tedbirlerle karşılık verdiğini aktaran Prof. Dr. Hacısalihoğlu, "Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan Keşmir'in 1947'den beri bağımsızlık talebi hiçbir şekilde karşılık bulmadığı gibi Hindistan tarafından sert tedbirlerle karşılık buldu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halkoyuyla belirlenmesini öngördü. Hindistan, halk oylamasını hiçbir şekilde benimsemedi ve buna karşı direnç gösteriyor. Pakistan ise BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasını istiyor. Tabii bu gerilimin herkesi kaygılandıran diğer boyutu ise su sorunu. Hindistan tarafının su yollarını kesmesi de Pakistan’ı gerilime sürüklüyor." şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Hacısalihoğlu, dünyadaki 9 nükleer güçten ikisi olan Pakistan ve Hindistan'ın bu tür bir gerilimin içine girmesinin dünya güvenliği ve barışı için tehlikeli olduğuna dikkati çekti.

BM’nin bir an evvel her iki tarafa uzlaşma ve görüşme çağrısı yapması ve Keşmir'in statüsü ile ilgili alınan kararın devreye sokulması gerektiğini vurgulayan Hacısalihoğlu, "İki ülkenin sahip olduğu nükleer donanımlı silahlarıyla birlikte böyle bir krizi yaratması dünya için ciddi bir risk teşkil ediyor. Ve bugüne kadar Keşmir’de gerçekleşen şiddet saldırılarında, şiddet içeren hamlelerde, Hindistan sürekli olarak Pakistan’ı suçladı. Son saldırının arkasında da İslamabad ve Pakistan gizli servisinin olduğunu iddia ediyor. Dolayısıyla misilleme nitelikli Hindistan’ın hamleleri oldu." değerlendirmesinde bulundu.

- "Hindistan, ABD'den cesaret alıyor kanaatindeyim"

İki ülke arasındaki son gerilimi, ABD'nin başını çektiği soğuk savaş döneminin Batı blokunun körüklediğini düşünmenin çok da abes olmayacağını savunan Hacısalihoğlu, şunları aktardı:

"ABD, Çin’i dengelemek için Hindistan hep desteklendi. Afganistan'ın Sovyet işgali sonrası Pakistan’ın desteklendiğini de biliyoruz. Bu bir nevi iki ülkeyi de elinde tutma pozisyonu. Pakistan ve Hindistan arasındaki etnik ve dini yönleri baki kalmakla birlikte son yaşanan gerginlik önemli oranda hegemonik güçlerin iki ülke üzerinden restleşmesidir. Çin’in başta Avrupa olmak üzere yeni pazarlara ulaşma arayışı ve 'İpekyolu' hamleleri var. Çin'in, ABD’nin jeopolitik hamlelerini savunmada kalarak değil, bu kez bir oyun kurucu gibi sahaya çıkmış olması ABD açısından son derece dikkatle izlenen, düşündürücü ve kaygılandırıcı bir durum. Dolayısıyla ABD, Çin’in dengelenmesi, kontrol edilmesi için Hindistan'ın arkasında durdu. Hindistan’ın bu sorunu çözümünü kilitleme cesaretini ABD’den aldığı kanaatindeyim. Dolayısıyla ABD’nin bu meseleyi kullandığını düşünüyorum."

Hindu medeniyeti hayalini kuran Başbakan Narendra Modi’nin, Müslümanları Hindu milliyetçiliği önünde engel gördüğünü de dile getiren Prof. Dr. Hacısalihoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Modi, Hint halkını 'düşmana karşı duvar gibi durmaya' çağırdı. Modi ayrıca 'savaşıp kazanan' tarafın Hindistan olacağını söyleyerek savaş çığırtkanlığı yaptı. Modi, gerilimi seçim yatırımı olarak kullanıyor, kullanacaktır. Aynı zamanda Hindistan ve ABD ve Hindistan ulusal güvenlik danışmanlarının bir araya gelmesi de dikkatlerden kaçmıyor. Bu da 'kurgulanmış gerilim' düşüncesini akıllara getiriyor."

-"Çin’i dengeleyecek ülke Hindistan idi"

Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) Güney Asya Uzmanı, Hayati Ünlü, Hindistan ile Pakistan arasında zaman zaman sınır çatışmaları yaşanmasına rağmen 1971’de hava sahası ihlalinden sonra bu denli ciddi bir karşı karşıya gelmenin yaşanmadığını kaydetti.

Bu tarihlerde Hindistan’ın sadece Pakistan ile değil Çin ile de birtakım gerilimler yaşadığını hatırlatan Ünlü, "Geçtiğimiz yıllarda Narendra Modi hükümeti döneminde gerçekleştirilen nokta operasyonları epey uluslararası gündemi meşgul etti. Yeniden bir nokta operasyonu mu derken hava saldırıları gündeme geldi ve bu beklenmedik bir şeydi uluslararası camia açısından." dedi.

Keşmir meselesinin iki ülke arasında geleneksel bir çekişme konusu olduğunu aktaran Ünlü, şunları anlattı:

"Keşmir’in statüsü, Keşmir’in sınırları hep tartışma konusuydu. Keşmir’de de geleneksel bir kontrol sorunu ve çatışma repertuvarı var. Ben bu olayın iki dinamik üzerinden okunması gerektiğini düşünüyorum. Birincisi ABD-Çin rekabeti. Çünkü Çin’in son yıllarda yeni İpek yolu projesiyle yeni aktif bir siyaseti var. Dolayısıyla bu Asya siyasetinde yeni bir mobilizasyon doğurdu. Bütün devlet davranışları değişti, yeni yeni ittifaklar doğdu. Eskiden ABD ile ittifak kuran devletler şimdi Çin’e doğru kayıyor. Tam da şimdi biz Çin’in yeni aktif siyasetini tartışırken özellikle Obama dönemde ABD Çin’i yeni dengeleme politikası başlattı. Bu stratejinin özü bölge ülkelerinden birini alıp Çin’e karşı dengeleme politikası. Çin’i dengeleyecek en önemli ülke de Hindistan idi."

- "Hindu milliyetçiliği de masaya yatırılmalı"

Ünlü, iki ülke arasındaki gerilimin diğer önemli bir boyutunun da yükselen Hindu milliyetçiliği olduğunu söyledi.

Hindu milliyetçiliği konusunda İslam dünyasının mutlaka el atması gerektiğine vurgu yapan Ünlü, "İslam İşbirliği Teşkilatı Keşmir meselesini tartışacak. Bence Hindu milliyetçiliği de masaya yatırılmalı. Kökenleri 1920’lere dayanıyor ama 1970’lerde parlayan 2014’te de Modi hükümeti ile tekrar yükselişe geçen bir Hindu milliyetçiliği var. Öylesine güçlü bir sosyal tabanı da var ki en büyük ‘öteki’si içeride Müslümanlar, dışarıda ise Pakistanlılar. Modi hükümetinin Pakistan’da gerilim siyasetini her fırsatta güttüğünü gördük." değerlendirmesini yaptı.

Hindistan’da mart ayında yapılacak seçimleri hatırlatan Ünlü, sözlerini şöyle sürdürdü.

"Bu seçim arifesinde Hindu kuşağındaki seçmenleri mobilize etmek için böyle bir gerginlik bekliyorduk aslında. Bu da çok şaşırtıcı olmadı. Bu olayların perde arkasında Hindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval ile Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton arasında görüşme de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Dolayısıyla bu olayların arkasında ABD ve Çin’in takip ettikleri politikalar ve yükselen uydu milliyetçilikleri olduğunu düşünüyorum açıkçası. Hindistan’ın küresel popülizm dalgasının neresinde yer alacağı 2019 seçimlerine kadarki dönemde kendini iyice belli edecek. Ve sonuçları tüm dünya için belirleyici olacak."

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler