HABER

Mortgage krizi enflasyonu etkilemiyor

Mortgage krizi enflasyonu etkilemiyor

Merkez Bankası, kısa vadeli faiz oranlarını ağustos ayında da sabit tutarak, gecelik faizde yüzde 17.50, borç verme faiz oranında yüzde 22.50 oranları ile 13'üncü ayı geride bıraktı.

Uluslararası piyasalardaki hareketliliğe işaret eden Merkez Bankası, mortgage krizinin bu aşamada Türkiye'de enflasyonu etkilemediğini bildirdi. Ekim ayında faiz oranlarını indirmesi beklenen Merkez Bankası, faiz indirime engel bir durum olmadığını belirtirken, "Ancak önümüzdeki dönemde uluslararası likidite koşullarındaki gelişmelere, dış talebe, kamu harcamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer değişkenlere dair veri ve bilgi akışına bağlı olarak olası faiz indirimlerinin zamanlaması ve miktarı farklılaşabilecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Para Politikası Kurulu, ağustos ayı olağan toplantısını yaptı. Toplantıya Başkan Durmuş Yılmaz, üyeler Erdem Başçı, Burhan Göklemez, M. İbrahim Turhan, Mehmet Yörükoğlu katıldı. Toplantı sonrasında yapılan açıklamada, Kurul'un Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo–Ters Repo Pazarı'nda uygulanmakta olan kısa vadeli faiz oranlarının sabit tutulmasına karar verdiği belirtildi. Oranlar şu düzeylerde kaldı:

-Gecelik faiz oranları: Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 17.50, borç verme faiz oranı yüzde 22.50.
-Geç Likidite Penceresi Faiz Oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 13.50, borç verme faiz oranı yüzde 25.50.
-Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 21.50.

-YURTDIŞINDAKİ HAREKETLİLİK İZLENİYOR-
Son dönemde iktisadi faaliyete ve enflasyona ilişkin verilerin Temmuz Enflasyon Raporu'nda ortaya koyulan görünümle uyumlu olduğu ifade edilen açıklamada, özel kesim yatırım ve tüketim talebinde toparlanma işaretleri görülürken, dış talebin büyümeye katkısının azaldığı ve toplam talep koşullarının enflasyondaki düşüş sürecine verdiği desteğin sürdüğü kaydedildi. Kurul'un, hizmet enflasyonunda 2007 yılının başından itibaren gözlenen olumlu gelişmeleri kaydettiği ifade edilen açıklamada, "Enerji ve gıda fiyatlarına ilişkin riskler devam etmekle beraber güçlü parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileriyle enflasyon öngörülen şekilde gerilemektedir. Kurul, uluslararası likidite koşullarındaki ve kredi piyasalarındaki gelişmeleri yakından izlemektedir. Söz konusu gelişmelerin bu aşamada Türkiye'nin enflasyon görünümünü olumsuz etkileyecek nitelikte olmadığı değerlendirilmiştir" denildi.

-FAİZ İNDİRİMİNDE TEMKİNLİ İYİMSERLİK-
Bu değerlendirmeler çerçevesinde Kurul'un, Enflasyon Raporu'ndaki politika duruşunu koruduğu ve kısa vadeli faiz oranlarında öngörülen ölçülü indirim sürecinin, yılın son çeyreğinde başlayabileceği değerlendirmesini teyid ettiği kaydedilen açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:

"Ancak önümüzdeki dönemde uluslararası likidite koşullarındaki gelişmelere, dış talebe, kamu harcamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer değişkenlere dair veri ve bilgi akışına bağlı olarak olası faiz indirimlerinin zamanlaması ve miktarı farklılaşabilecektir. Enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak her türlü yeni veri ve haberin, Kurul'un geleceğe yönelik duruşunu gözden geçirmesine neden olacağı önemle vurgulanmalıdır."

Kurul, kısa vadeli faiz oranlarını en son 20 Temmuz 2006'da 0.25 puan artırmış, o tarihten sonra ise değişiklik yapılmamıştı.

ANKA

En Çok Aranan Haberler