Ankara (AA)- Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Hükümeti dış politika konusunda uyararak, "Ya Başbakan sussun, ya Dışişleri Bakanı. Çünkü idare ettiğiniz şey, babanızdan kalan dükkan değil. İdare ettiğiniz memleket, millet" dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Mumcu, 301. madde ve Kıbrıs konusunda Dışişleri Bakanı Abdullan Gül ve Başbakan Erdoğan'ın farklı şeyler söylediklerini belirtti.
Türkiye'nin Kürt, Ortadoğu, İran ve Karadeniz Politikasının bulunmadığını dile getiren Mumcu, daha önce var olan bu politikaların 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümü ile bilerek yok edildiğini savundu.
Mumcu, Avrupa Parlamentosu'nun Güneydoğu Anadolu'daki yerel yönetimlerle ilgili değerlendirmelerini eleştirdi.
Türkiye'deki yerel yönetimlerin aynı hak ve sorumluluk içinde olduğunu dile getiren Mumcu, "Ne demek Türkiye'nin Güneydoğu'daki yerel yönetimlerle bir muhataplık ilişkisi içinde olması? Mesele ekonomik değil, mesele hukuki ve siyasal. 'Dağda silah atacağına gelsin, düz ovada siyaset yapsın' sözü, ne kadar iyi niyetle söylenmiş olsa da, gördünüz mü düz ovaya gelince ne söylüyorlar? Burası demokratik ve hukuk devleti. Türkü de, Kürdü de eşit vatandaşlık haklarından yararlanır. Hiç kimse, PKK ve onun kölesi haline gelmiş, belediye başkanına, Kürtlerin sözcüsü olma hakkını ve imtiyazını vermedi. Herkes haddini bilecek" dedi.
PKK'nın silah bırakmasının, Türkiye'nin olduğu kadar Kuzey Irak ve ABD'nin de çıkarına olduğunu vurgulayan Erkan Mumcu, "Ama bunu kimse bize, mesela Musul ve Kerkük'teki itirazlarımızı geri çekmek için bir lütufmuş gibi sunmaya kalkmasın. Gözünüzü açın. Sadece sınır kapılarının yerlerinin değiştirilmesinin, siyasi bir araç olarak ne işe yarayacağının farkına varınız. Bu kadar teslimiyetçi olmayınız" diye konuştu.
Erkan Mumcu, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in, Danıştayda yargı süreci devam eden bir konu hakkında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mektup göndermesini eleştirerek, "Blair, eğer Türkiye'nin gerçekten hukuk ve demokratik bir devlet olduğu kanaati taşısaydı, bu mektubu göndermeye cüret edemezdi"
değerlendirmesinde bulundu.