İngiltere'nin en çok satan gazetesi News of the World'un kapanmasıyla yeni bir boyut kazanan telekulak skandalı, sahibi olduğu medya devi News Corporation'ın varlığını bu ülkede daha da genişletmek isteyen Rupert Murdoch'ı köşeye sıkıştırmış görünüyor.
Haftasonu yayın hayatına son veren gazetenin yıllar boyunca kraliyet ailesi üyelerinden siyasetçilere, savaşta ölen askerlerden cinayet kurbanlarının yakınlarına kadar en az dört bin kişinin telefonlarını dinlediği tahmin ediliyor.
Skandalın patlak vermesi üzerine Murdoch, dokuz milyar sterlinlik BSkyB satışına ilişkin gelişmeleri yakından takip etmek ve şirketindeki krize müdahale etmek üzere dün gizlice Londra'ya geldi.
Murdoch, ilerleyen saatlerde telekulak skandalının odağındaki isim, Rebekah Brooks'la göründü ve önceliğinin ne olduğu sorulduğunda, "işte bu kişi" yanıtını verdi.
Brooks, halihazırda gazetenin bağlı olduğu News International'ın genel müdürü. News International da Murdoch'ın sahibi olduğu News Corporation grubuna bağlı.
2000 ile 2003 yılları arasında gazetenin genel yayın yönetmenliğini yaptığı sırada telefon dinleme olaylarından haberi olmadığını söyleyen Rebekah Brooks'un, tanık sıfatıyla polis tarafından sorgulanması gündemde.
BBC'nin edindiği bilgiye göre News International grubu, 2007 yılında polise bilgi karşılığı rüşvet ödendiğini gösteren elektronik postalar buldu.
Ancak adli suç teşkil ettiği söylenen bu kanıtlar, 2011 yılı Haziran ayına kadar Londra Emniyeti'ne teslim edilmedi.
BBC ekonomi editörü Robert Peston'ın edindiği bilgiye göre e-postalar, 2003 - 2007 yılları arasında News of the World'un genel yayın yönetmeni olan Andy Coulson'un bazı haberlerde yardımcı olmaları karşılığı polise ödeme yapılmasına onay verdiğini gösteriyor.
Aynı e-postalar telefon dinleme faaliyetinin münferit bir eylem olmadığını da ortaya koyuyor.
News of the World, bunun tek bir muhabirin işi olduğunu iddia etmişti.
Şirket şimdi polisle tam bir işbirliği içinde olduklarını söylüyor.
İngiltere'nin en büyük dijital yayın platformu BSkyB'nin satışının ise sonbahara kalması gündemde.
İngiltere hükümeti daha önce platformun Murdoch'ın medya grubuna satışına olumlu baktığının sinyallerini vermişti.
Ancak hükümet, şimdi telekulak skandalına ilişkin adli soruşturma bitene kadar planlanan satışı engellemesi yolunda yoğun baskı altında.
Ana muhalefet İşçi Partisi, bu hafta parlamentoda bir oylamayla satışı erteletme planları yapıyor.
Rupert Murdoch, ülkenin en büyük dijital yayın platformu olan BSkyB'nin hisselerinin tamamını satın almak istiyor.
News Corporation grubu, şu anda BSkyB'nin yüzde 39'una sahip bulunuyor.
İngiltere'de kültür ve medyadan sorumlu devlet bakanı Jeremy Hunt, yaşanan gelişmeler üzerine medya denetim kurumu OFCOM ve ona bağlı adil ticaret dairesinden satışla ilgili tavsiyede bulunmasını istedi.
Sonuçta BSkyB'nin News Corporation'a satılması durumunda, grup İngiltere'de BBC dahil diğer tüm medya kuruluşlarını gelir açısından gölgede bırakan bir dev haline dönüşecek.
Dolayısıyla satışın İngiltere'de medya sahnesinde tekelleşmenin önünü açmasından da endişe ediliyor.
Hunt, News of the World'un yıllar yılı kontrolsüz faaliyet gösterdiğinin ortaya çıkması ışığında, News Corporation'ın Sky News'ın bağımsızlığını ve finansal varlığını korumaya yönelik sözünü tutup tutamayacağı konusunda ne kadar güvenilir olduğundan emin olmak ve bu gelişmenin medya grubunun vaatlerinden şüphe etmek için bir sebep teşkil edip etmeyeceğini bilmek istiyor.
BBC editörü Robert Peston'a göre Kültür ve medyadan sorumlu bakanın medya denetim kurumuna bu sebepten başvurması, Murdoch için utanç verici bir durum.
Görünen o ki Jeremy Hunt, satış planlarını Rekabet Komisyonu'na da sevkedebilir.
BBC'nin ekonomi editörü Robert Peston'a göre de Jeremy Hunt'ın girişimi, olası satışını önlemeye yönelik bir dizi engelin son halkasını oluşturuyor.
News Corporation'ın İngiltere'de medyasındaki ağırlığı uzunca bir dönemdir tartışmalı bulunuyor, hatta düzenlenen protestolarda halk Başbakan Cameron'ı "kararını çok geç olmadan değiştirmeye" çağırmıştı.
Öte yandan İngiltere hükümeti News of the World skandalına ilişkin iki bağımsız soruşturma ilan etti, bunlardan ilki News of the World ve diğer gazetelerin faaliyetlerini ele alıyor, ilk kez 2005'te ortaya çıkan telefon dinleme skandalına ilişkin ilk polis soruşturmasından neden sonuç alınamadığı soruşturuluyor.
İkinci soruşturma ise basın etiği ve kültürünü irdeliyor.