Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli bir dizi ziyaret ve toplu açılış için geldiği Giresun’un Şebinkarahisar ilçesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Mısır’ın devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye verilen idam kararıyla ilgili soru üzerine Bakan Canikli, “Maalesef susan sadece muhalefet değil, aynı zamanda tüm dünya batı başta olmak üzere. İnsan hakları konuşan da mangalda kül bırakmayan en ufak bir olay olduğun da mesela Türkiye de bunu abartarak ve haksız bir şekilde insan hakları ihlali gibi gösteren Avrupa, Amerika hepsi için geçerli açıkça söylemek gerekirse. Bu olayda yani peş peşe verilen sayısız idam kararlarına rağmen tamamen siyasi nedenlerle, gerekçelerle verilen idam kararlarına rağmen maalesef susuyorlar. Avrupa susuyor Amerika susuyor bizdeki muhalefet zaten susuyor. Yani bu tabii ki bir kez daha bunların çifte standart yüzünü göstermesi açısından ilginç bir örnek, ama diğer taraftan da tam bir insanlık dramı görüyoruz şu an da gerçekten. Seçilmiş Mısır halkının oyuyla iş başına gelmiş olan bir cumhurbaşkanı tamamen kaba kuvvetle, güçle görevden uzaklaştırılıyor ve bütün yetkileri elinden alınıyor tamamen demokratik usullerle, evrensel usullerle batının savunduğu değerler çerçevesinde ilkeler çerçevesinde göreve gelen bir Cumhurbaşkanı en tasnif edilmez bir yöntemle. Darbe ile devriliyor Mısır halkının iradesi ayaklar altına alınıyor ve daha sonra zorla mahkum ediliyor, Mısır halkının iradesi. Tabii mahkum edilen sadece Sayın Mursi’nin kendisi değil Mısır halkının iradesi. Buna bir açıdan bakıldığında da modern firavunlardan bir örnek olarak gösterile bilir. Zulüm çok uzun süre devam etmez” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Suriyelileri geri göndereceğiz” açıklamasına tepki gösteren Canikli, “Gelen misafirleri de göndereceğini ifade ediyor Sayın Kılıçdaroğlu biliyorsunuz bir kaç defada açıklaması oldu. Suriyelileri geriye göndereceklerini ifade ettiler. Yani bu ne demek, Suriye’den gelenler arasında Araplar var, Türkmenler var, Kürtler var 2 milyon insanı Esad’ın o bombalarının altına atacaklar, tanklarının üzerine sürecekler anlamı bu. Siz bunları kapı dışarı ettiğinizde, sınır dışı ettiğiniz de hepsini ölüm bekliyor. Hiç kimse çok zor durumda kalmasa evini, ocağını, barkını terke etmez. Eğer bir can güvenliği sorunu yoksa onun dışındaki maddi problemler ya da ona benzer problemler, sıkıntılar insanları topraklarından etmez kolay kolay. Dolayısıyla yani canını kurtarmak için size geliyor siz bu insanları kapı dışarı ediyorsunuz, daha önce biliyorsunuz CHP döneminde de Josef Stalin’’in zulmünden kaçan Azeri Türkleri maalesef onlara teslim edilmiş ve bizim askerlerimizin gözü önünde hepsi kurşuna dizilmiştir. Maalesef muhalefette genel olarak ama özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nde böyle bir genetik yapı var. Bizim hiçbir ilkelerimizle örtüşmeyen, manevi değerlerimiz ile uyuşmayan, inancımızla bağdaşmayan bir yaklaşım bir politika tarzları var. Başka türlü izah etmek mümkün değil 2 milyon Suriyeliyi zorla geri göndermek zalimliktir ve başka hiçbir kelime bunu tam olarak anlatmaz. Yapılabilecek olan tepki anlamında bütün türler. Bütün yöntemler gösteriliyor, ortaya konuluyor. Yapılması mümkün, gerçekçi, realist, real politik çerçeve de yapılması gereken her şey yapılıyor. Bu çerçevede yapılması mümkün olup ta yapılmayan hiçbir şey yok, yani savaş ilan edecek halimiz yok” dedi. (İHA)