Mutfaklarımız aslında birer ecza deposu. Mutfaklarımızda bulundurduğumuz meyve ve sebzelerin vücudumuz için faydalarını biliyor musunuz? İşte faydaları:
ANANAS: Vücudumuzun albümin sindirimini destekleyen bir enzim olan Bromelain içerir. Daha önemlisi beyne giden kan yollarini temizler ve beynin kan dolasimini arttirir.C Vitamini deposu olan çilek, önde gelen afrodizyaklar arasında yer alır.Çilek bütün salgı bezlerini çalıştırarak vücuda gençlik ve kuvvet kazandırır, çileği çok olan bölgenin halkı uzun yaşar. Yüksek tansiyonu düşürür, damarları temizler. Kansere karşı korur, Böbrekte kum ve taş oluşmasını önler.
ANASON: Sindirim sisteminin en iyi dostudur. Çin ve Hindistan'da eskiden tip biliminde kullanılırdı. Enfeksiyona karsi koyma gücümüzü arttirir, sinirsel hücrelerin verimliliğini besler yani beyin ve omurilik islevlerini destekler. Sindirimdeki zorluklardan dogan migrenler, bas dönmeleri, karin ağrisi gibi rahatsızliklardan korunmak için yararli olur.
AVOKADO: Lif, A, C, E vitamini ve bazi B vitaminleri açisindan oldukça zengindir. Ayrica potasyum yüklüdür. Potasyum eksikligi depresyona ve yorgunluga yol açtigi için düzenli yenmelidir. Kalp için yararli olan avokado ayni zamanda cildi de besler. Uzmanlar avokadoyu cildin kirisiksiz olmasinda önemli rol oynayan kolajenin üretimini saglayan bir depo olarak degerlendiriyorlar.
ADAÇAYI:Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser.Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Göğsü yumuşatır. Astım hastaları için yararlıdır.Bu uyarıcı bitki kan dolaşımını hızlandırır. Hücre yenilenmesini ve cildin elastikiyetinin artmasını sağlar. Bu bitkiyle sivilcelerinizden de kurtulabilirsiniz.
AHUDUDU:Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir.
ASMA:Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur.
ALOE VERA(SARISABIR):Eski yunanlılarında güzelleşmek için kullandıkları bir bitki. Yıpranmış ciltleri onarmak ve nemlendirmek için son derece yararlı. Akne sıcaktan kaynaklanan kaşıntılara karşı cildi koruyor. Yıpranmış saçları onarıyor ve nemlendiriyor.
AYRIKOTU:İdrar söktürür. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Buralardaki iltihapları da giderir.
AYVA:İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir. Kanı temizler. Çarpıntıyı dindirir.
BAMYA:Halsizliğe karşı bire bir. 100 gram bamya günlük magnezyum (hücrelerin enerji depolamasına yarayan madde) ihtiyacımızın üçte birini ve yüzde 10'dan daha fazla miktarda ise günlük demir (akyuvarların vücut içinde oksijen taşımasını sağlıyor)ihtiyacımızı karşılıyor.
BADEM: Badem demir, kalsiyum, B1, B2 vitaminleri ve C vitamini bakimindan zengin bir meyvedir. Uzmanlar zekasindan memnun olmayan ve yüzündeki renksizlikten sikayet edenlere, sürekli bas agrisi çekenlere badem yemelerini önermektedirler.
BAL: Yüzyillardir soguk alginligi ve öksürügün tedavisinde kullanilir. Bir tatli kasigi kekik ile yendiginde astima iyi geldigi söylenir. Yatmadan önce yenecek olan bir kasik bal rahat uyumanizi saglar. Ayni zamanda dezenfektan ve antiseptiktir.
BALIK: Uskumru, sardalya gibi baliklar Omega 3 tasir ve hormonumsu bir madde sayilan prostaglandinleri üretir. Bu sayede beyin fonksiyonlari, iyi bir görüs, ögrenme yetenegi ve koordinasyon için kaçinilmazdir. Egzama gibi rahatsizliklarin da iyilesmesinde yardimci olur.
BIBERIYE: Dolasim ve sinir sistemini aktif hale getirir. Yasli insanlarda damar sertligine bagli hafiza zayifliklarinda etkili olarak kullanilir. 16yy'da gut ve romatizma hastaligindan aci çeken Macaristan kraliçesi Elizabeth biberiye suyu ile yaptigi banyolar sayesinde sagligina kavusmustur. Iyi bir uyarici olan biberiye saça canlilik ve parlaklik verir,saçin uzamasini hizlandirir.
BEZELYE:Taze ve donmuş olarak kullanılabilen bezelye B1, C vitaminleri, protein, lif ve folik asit içerir. Sinir sisteminde sorunları olanlara tavsiye edilir.
BROKOLİ:Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine bire bir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler.Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili. Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan 'indole' adlı bir madde içeriyor.İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor. Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi.
BUĞDAY:Lifli gıdalar sağlıklı bir beslenmenin temelidir. Buğdayın dış kabuklarından elde edilen kepek de, genellikle mısır gevreği türü yiyeceklerle tüketilir. Kepekli buğday unundan yapılan kurabiye vb. bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlığı önler. Buğday tanesinin özü olağanüstü besleyicidir. Vücudun özümsediği kalsiyum, demir ve çinko burada depolanır. Besin değeri, potansiyel olarak yulaf ve mısırdan daha yüksek olan buğday, bağırsak ve rektum kanserini önleyici faktörler içerir. Ama, yulaf ve mısıra kıyasla sindirimi biraz daha zordur.
ÇAY:Binlerce yıllık bir bitki olan çayın yaprakları güzelleşmek içinde kullanılıyor. Yağlı bir cildiniz varsa, çaydan bir tonik olarak faydalanabilirsiniz.Gözleriniz şişse iki soğuk çay poşetini göz kapaklarınızın üstünde bekletin.Saçlarınızın eskisinden daha parlak görünmesini istiyorsanız, şampuandan sonra çayla durulayın. Farkı göreceksiniz.
ÇAM FISTIĞI:Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır.
CIVAN PERÇEMI: Idrar söktürücü, mide ve bagirsak gazlarini giderici ve istah açicidir. Kan dolasimini arttirarak vücuda zindelik verir. Ayrica agri kesici ve spazm çözücü özellige sahiptir.
ÇILEK: Vücudu kuvvetlendiren bir meyvedir. Soguk alginligini önler, idrar söktürür ve vücutta biriken suyu bosaltir. Bagirsaklari çalistirir. Diyet yapanlara ve seker hastalarina tavsiye edilir. Ancak alerjik bünyelerde kizariklik ve kasintiya yol açabilir.
ÇİKOLATA: Stresin bir numaralı düşmanı. Kendinizi kötü hissediyorsanız hemen bir parça çikolata yiyin. Flört etmek gibi bir şey. Bir kalem yemek yeterli ,mutluluk hormonu serotonin" anında beyinde dolaşıma çıkıyor. Çikolatanın içerdiği "penilatilamin" insanı bulutlara çıkarıyor. Çikolatada, yeşil çay ve sebze-meyvelerde bulunan ' flavonoid ' adlı bol vardır. Bu madde kanı sulandırıyor ,kalp hastalıkları miktarda riskini azaltıyor. Çikolata kötü kolestrolun (LDL) okside olarak damarçeperine yapışmasını engelliyor. Tıpkı aspirin gibi kanda pıhtılaşmanın önüne geçiyor. Düzenli tüketenler arasındaki ölüm olayı yemeyenlere kıyasla % 30 daha geç gerçekleşiyor.(günde 30 gr)
ÇÖREKOTU:İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Koklanacak olursa baş ağrısını keser.
DEFNE: Güzel kokulu ve istah açici olmasindan dolayi mutfaklarimizda, balik, et yemeklerinde ve çorbalarda lezzet verici baharat olarak kullanilir. Sindirim bozukluklarina, uykusuzluga,romatizmaya,halsizlik gibi rahatsizliklara iyi geldigi söyleniyor.
DEREOTU: Bu bitkinin sadece yapraklari degil, tohumu da kullanilir. Yapraklari salatalara ve bazi yemeklere tat vermesi için kullanilir. Tohumu ise bazi keklere, tatlilara, salatalara konur. Mide zayifligina ve uykusuzluga karsi kullanilir.
DOMATES: C vitamini, lif ve fotokimyasallar bakimindan oldukça zengindir. Likopin diye isimlendirilen bir antioksidan sadece domateste var. Yaslilarda psikolojik ve fizyolojik saglik için çok büyük önem tasir. Cilde tazelik verir, hazmi kolaylastirir. Asitli bir sebze olmasi nedeni ile pisme sirasinda C vitaminini korumasina yardim eder. Domates olgunlastikça besin degeri artar.
DONDURMA: Çok yenirse şişmanlatıyor, az yenirse mutluluğa mutluluk katıyor. Dondurma yaşlanmayı önlüyor.100 gr dondurmada ortalama :*135 mg kalsiyum*115 mg fosfor* 100 mg sodyum*160 mg potasyum,25 gr karbonhidrat bulunuyor. Amerika'da kişi başına 25 kg., Türkiye'de kişi başına 6 Külah tüketiliyor. Sütten daha zengin bir besin maddesidir. A,B,C,D,E vit.içerir. Çocukların sağlıklı büyümesi ve kemik erimesi sorunu olan kişiler için büyük önem taşıyor. Beslenme uzmanları dört mevsim tüketilmesini önermektedir.
DUT: Beyaz dut yapraklari idrar söktürür. Aç karnina yenen beyaz dut bagirsak kurtlarini düsürür. Mide ve bagirsaklari rahatlatir. Kara dut ise agiz ve bogaz iltihaplarina iyi gelir.
ELMA:Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz,kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır.
EBEGÜMECİ:Göğsü yumuşatır. Öksürük keser. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Dişeti hastalıklarını tedavi eder.Bu bitkinin yaprakları tahriş olan cildi dış etkenlere karşı korur. Cildi nemlendirir ve yumuşatır. Ebegümeciyle kan dolaşımını hızlandırabilir, bağ dokusunun elastikiyetini artırabilirsiniz. Ayrıca göz altındaki kırışıklara ve şişliklere de iyi gelir.
ENGINAR: Magnezyumlu yapisi ile cigerlere etki eder. Uzmanlar tam kapasite çalisan bir karaciger ve safra kesesinin beynin sagligi için önemli oldugunu savunmaktadirlar. Bol bol tüketin. Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur. Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir. Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikleri belirtildi.
ERIK: Sinirleri güçlendirir. Zihin yorgunluguna iyi gelir. Idrar söktürerek vücudun rahatlamasini saglar. Karaciger siskinliklerinde yenmesi tavsiye edilir. Kansizliga iyi gelir. Romatizma, mafsal kireçlenmesinde yararlanilmasi gereken bir meyvedir.
FESLEGEN: Hindistan kökenli olup nanenin ve kekigin akrabasidir. Rahat bir gece geçirmek için güzel bir feslegenli çorba ve feslegenle demletilmis bir içecek kadar yararli ne olabilir ki? Emziren annelere sütlerinin çogalmasi için tavsiye edilir. Istah açar. Sakinleştirici ve yatıştırıcı özelliği vardır. Enerji verir ve cildi rahatlatır. Fesleğenli saç losyonlarıyla saç derisine masaj yaparak, onların kökünü güçlendirebilirsiniz. Fesleğen yağıyla selülitlerinizden de kurtulmanız mümkün.
FINDIK: Findik lif, protein ve vitamin açisindan oldukça zengin, yararli bir yag deposudur. Badem, fistik, ceviz selenyum açisindan son derece zengindir. Ceviz Omega 3 ile doludur. Salatalara, meyve salatalarina, tatlilara ve sebze sotelere katarak tüketebilirsiniz.
FISTIK: Yağ oranı yüksek ama yine de insanı mutlu ediyor. Roma İmparatorlu'nda da " Tanrı yiyeceği " olarak adlandırılan fıstığın, kolestrolü düşürdüğü ve kalp krizi riskini azalttığı belirtiliyor. Çocuklar ve sporcular daha fazla yiyebilirler. Demir, bakır, selenyum, magnezyum, çinko, potasyum ve fosfor gibi minerallerin doğal kaynağı olan bu çerez, kalbimizin yanısıra, beyin-sinir sistemi, kas ve kemiklerimizin dostudur. Tuzsuz olanından hergün 10-15 adet yenilebilir.
FRENK ÜZÜMÜ: Siyah frenk üzümü kizil siyah renk maddesi olan ve kan damarlarinin esnekligini arttiran anthosiyanini bol miktarda bulundurur. Kandaki oksijen yogunlugunu arttirir.
GREYFURT:C vitamini bakımından çok zengindir. Yarım greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yüzde altmışını sağlar. Kolesterol oranını düşüren pektin maddesi bulunur. Kansere karşı koruyucu özellik taşır. İştah açar.
GÜL:Cilde sağladığı yararlar yüzünden kozmetik ürünlerinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Parfüm üretiminin önde gelen elemanlarındandır. Gözenekleri sıkılaştırıcıdır.
HARDAL: Dolasimi canlandirir,soguk alginligina karsi korur,depresyona ve uyusukluga iyi gelir. Hardal tohumu suyu gögüs enfeksiyonlarina, romatizmaya ve artrite faydalidir. Zehirlenmelerde bir fincan suya bir kasik hardal konarak içildigi takdirde kusturur.
HAVUÇ: 100 grami 40 kalori içerir. Mineral tuzlar, sekerler, fosfor, kalsiyum, sodyum, potasyum, magnezyum, demir ve basta A olmak üzere B, C ve E vitaminleri, karaton ve karotin esansi içerdigi için, tek basina bedenimizin günlük gereksinimlerini karsilar. Görme bozukluklari, bas dönmesi, düsük tansiyon, bitkinlik gibi rahatsizliklari iyilestirir. Bronslari açar, kuru öksürügü keser ve bagirsaklari yumusatir. Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard'ın araştırmalarına göre kadınlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor. Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür. Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Beta karotin (kansere neden olan serbest radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor) içeren havucun en büyük özelliklerinden biri içerdiği bu maddenin cildin kurumasını engelleyen A vitaminine dönüşebilmesi.
HURMA: Hurmada B vitamini, potasyum, kalsiyum ve demir bulunur. Yapisindaki kompleks karbonhidratlar hurmayi çok yararli bir meyve konumuna sokuyor.
IHLAMUR: Ihlamurun yatistirici, idrar söktürücü, terletici ve uyku düzenleyici özellikleri vardir. Sifali bitkiler arasinda önemli bir yeri olan ihlamurun ilaç içmesi sakincali hamile kadinlarin soguk alginligi, grip gibi rahatsizliklarinda etkili olarak kullanildigi görülmüstür. Soguk alginligina karsi en iyi dogal ilaçtir. Vücudu terleterek atesi düsürür ve öksürügü keser. Özellikle bal karistirilarak içildiginde hastaliga karsi vücudu güçlendirir. Içerisinde bol miktarda su bulundugu için organizmanin su ihtiyacini karsilar.
ISIRGANOTU:Toplaması zor olduğu için pek fazla sevilmeyen bu bitki, cildin parlak görünmesini sağlar ve gerginleştiriyor. Böbrek hastalarının vazgeçilmez dostu saç dökülmesini de önlüyor.
ISPANAK:Kalp hastalıklarına, felce, yüksek tansiyona, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere, hatta psişik rahatsızlıklara karşı da etkili bir sebze. Göz hastalıklarına ve derideki lekelenmelere karşı etkili.Ispanak içerdiği iki kimyasal madde sayesinde görme bozukluklarına karşı etkili. Haftada 6 kez ıspanak yiyenlerin % 86 oranında yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan derideki lekelenmeler gibi bir sorunlarının olmayacağını gösteriyor. Ayrıca yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarına karşı da etkili. Bir porsiyon ıspanak, günlük demir ihtiyacımızın onda birini karşılıyor.
İNCİR:Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Bronşit,öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Enerji verir.
KARANFİL:Mikropları öldürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri uyarır. Hazmı kolaylaştırır. Koku giderir. İştah açar.
KEKİK:Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. Kalp çarpıntısını keser. Bağırsak iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Kandaki şeker miktarını azaltır.
KIRMIZI BİBER:Bulaşıcı hastalıklara karşı etkili. Vücudun özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı olan direncini artırıyor. Portakaldan daha fazla miktarda C vitamini içeren bu sebze, aynı zamanda içerdiği beta karoten ile bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Kırmızı biber mide suyu ve tükürük oluşumunu artırır, sindirimi kolaylaştırır, romatizma, mafsal ve diş ağrılarını azaltır, krampları giderir, kolera ve azaltır ve kanser tedavisinde kullanılır. Terlemeyi artırır, gut hastalıkları başta olmak üzere bir çok hastalığa iyi gelir.Kanser riskini serinlik verir (sıcak iklimlerde kullanılmasının nedenlerinden birisi budur), öksürük ve boğaz ağrılarını gidermede(gargara olarak) kullanılır, sinir hastalıkları için doğal yatıştırıcıdır,vücuttaki aşırı yağ ve kolesterol birikiminin önlenmesini sağlar. Antibakteriyel etkisi ile hastalıkların önlenmesinde de etkili olan kırmızı biber ülkemizde ağırlıklı olarak Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere Güney ve Güneydoğu illerinde fazlaca tüketilir.
KANTARON: Ülser ve gastrite iyi gelir. Antiseptik ve mikrop öldürücüdür. Yaralari iyilestirici özellige sahiptir.
KAVUN, KIRAZ: Her iki meyve de hemen hemen ayni özellikleri tasir, idrar söktürerek böbrekleri ve kani temizlerler. Sinirleri yatistirarak iyi bir uyku verirler. Cildin pürüzsüz olmasinda rol oynarlar. Kavun akciger veremi ve kansizlikta yaralidir. Uzmanlar seker hastalari ile bagirsak ülseri olanlara tavsiye etmiyorlar.
KAYISI: Sinirleri güçlendirir ve uyku verir. Beyin yorgunluklarina ve kansizliga iyi gelir. Kabizlik çekenler kayisiyi taze ya da kuru olarak yerlerse iyi gelecektir. Cilt güzelligi için bire birdir. Antioksidan özelligi ile vücudu serbest radikallere karsi korur.
KİRAZ:Aspirin yerine kiraz. Kiraz yemek ağrıların dindirilmesinde aspirinden çok daha etkili oluyor. 20 kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu görüldü. Kirazda bulunan antosiyanin maddesinin E ve Ca vitaminlerine benzer antioksidan etkiler yarattığına da tanık olundu. Nair'e göre,günde 20 kiraz yemek bir aspirin almakla özdeş etki yaratıyor. Nair kirazdaki antosiyaninin tablete dönüştürülmesine çalışıyor.
KUŞBURNU:Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur.Vücuda dirilik sağlar. 100 gram kuşburnunda bir sandık portakala eşdeğer C vitamini vardır. İyi bir raşitizm ilacı, etkin bir kan temizleyicisidir. Güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır. Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır. Romatizma ağrılarını gideriyor. Basur tedavisinde iyi sonuç veriyor.
KİVİ:Bir kivide, bir portakalda olan C vitamininin iki katı vardır. Potasyum bakımından da zengindirler. Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler.
KEREVIZ: Gut hastaligini ve romatizmayi iyilestirir. Tok tuttugu için diyet yapanlara özellikle önerilir. Cinsel gücü artirir. A,B,C vitaminleri,fosfor ve çesitli madensel tuzlar içerir.
LAHANA: Lapasi gögüse uygulandiginda öksürüge,alt karna uygulandiginda ise sistite iyi gelir. Bagisiklik sistemini güçlendirerek enfeksiyonlari önler.Çığ olarak yenildiğinde sindirim sistemini rahatlatır.Bağırsak kurtlarına iyi gelir. Idrar söktürücü, toksin atici ve antiseptiktir.
LAVANTA Çiçeği çayı: Idrar söktürücü ve agri kesicidir. Safrakesesi rahatsizliklarinda etkilidir. Kalp atislarini düzenler, kan basincini düsürür. Kuvvetli bir bitki olmasindan dolayi kesinlikle fazla kullanilmamalidir.
LIMON: Turunçgiller ailesinin en önemli üyelerinden birisidir. Iyi bir mineral deposu olan limonda A, B1, B2, B3 ve özellikle C vitamini bulunuyor. Limon, damar sertligi ve enfeksiyonlarina karsi yararlidir. kan dolasimini da düzenler. Sabahlari aç karina yarim bardak suyla karistirilarak içilen limon suyu,asiri asitlerin tahris ettigi mide mukozasini yatistirir. Grip ve soguk alginliginda bir limonun suyu bir tatli kasigi ve bir su bardagi ilik su ile karistirilarak içildiginde rahatlatici etki yapar. Tuzlu su ile karistirilip içilirse karacigeri,sindirimi ve kalp atislarini olumlu etkiler.
MAKARNA:Çok ağır soslarla yenilmediği sürece enerji veren ve mutlu eden besinler arasında yer alıyor. Hazmı kolaydır. Özellikle sadece salata ile birlikte yenirse şişmanlatmaz.
EKMEK: Buğday ekmeği de sıkıntıları unutturuyor.
MANTAR: Diyet yapanlar tarafindan özellikle tercih edilen bir besin türü. Bunun nedeni ise kalorisinin son derece düsük olmasi. Bununla birlikte kolesterol ve karbonhidrat hiç yoktur. Ayrica yaslilar için gerekli olan potasyum ve fosfor degerleri çok yüksektir. B3 vitamini ve folik asit yönünden de çok zengindir.
MARUL:Kemik erimesine karşı etkili. Sütten bile daha fazla kalsiyum içeren bu sebze, kemikleri güçlendirmesi açısından bir numara. 100 gramında, küçük bir bardak sütün içinde bulunan kalsiyumdan daha fazlasına sahip. Bu miktar günlük kalsiyum ihtiyacının dörtte birine tekabül ediyor.
MAYDANOZ: Yapraklari, sapi, tohumu ve kökü kullanilir. Tatlilar hariç salata, çorba dahil her tür yemege, zevke göre istenilen miktarda konabilir. Karacigeri ve dalagi olumlu yönde etkiledigi söyleniyor. Istah açar, hazmi kolaylastirir. Içinde bol miktarda C vitamini bulunur.
MELISA (ogulotu): Kendine has uçucu yaglari ruhsal bunalimlara, sinirsel rahatsizliklara iyi geliyor. Stresten kaynaklanan bas agrilarina karsi etkilidir. Melisa çay ve bitkisel su olarak içilebilir.Bağırsak ağrılarına iyi gelir.
MENEKSE: Terletici dolayisiyla ates düsürücüdür. Içindeki saponin sayesinde gögüs yumusatici ve idrar söktürücüdür. Ayrica sakinlestirici etkisi de vardir.
MERSIN YAPRAGI: Yaprak ve meyvelerindeki tanen, kabiz yapici ve mikrop öldürücüdür. Idrar yolu iltihaplarinda kullanilir. Ayrica sakinlestirici özelligi vardir.
MISIR: Protein, yag ve çesitli sekerler içerir. Otuz alti biçimde kullanilir. Meksikalilar ondan alkollü içki bile yaparlar. Misir püsküllerinin yatistirici ve idrar söktürücü özelligi vardir. Mide, bagirsak için tahris edici olmadigindan sakinca görmeden kullanilmaktadir. Ama ne durumda olduklarini bilmeden misir püsküllerini gelisi güzel kullanmayin.
MUSKAT: (Küçük Hindistancevizi)Bu bitkini ana yurdu Moluk Adalaridir. Küçük hindistancevizi etlere, böreklere ve keklere çok yakisir,hatta sicak saraba katilir. Sindirimi kolaylastirmasi için bebek mamalarinda kullanilir. Küçük hindistancevizi bütün olarak alinmali ve gerektigi kadar rendelenmeli. Uzmanlar uyku probleminiz varsa bir bardak sütün içerisine bir biçak ucunun dörtte biri kadar h.cevizi tozu ilave etmeyi tavsiye ediyorlar. Fazlasi zararlidir.
MUZ:Kokusuyla bile mutluluk aşılayan muz, tam bir endorphin deposudur. Kendinizi güçsüz ve ve sinirli mi hissediyorsunuz, hemen bir muz yiyin. Kalsiyum ve magnezyum içeren bu meyve strese karşı bire bir. Sinir hastalığı olanlar için her gün yemek arası saatlerde tüketilmesi gereken bir besindir.
NANE: Nane çay olarak içildiginde mide ve bagirsak gazlarini, ishal , mide bulantisi ve kalp çarpintilarini önleyici etkisi vardir. Mide ülseri olan kisilerin bu çayi dikkatli kullanmasi gerekir. Taze ya da kuru olarak yemeklerde, soslarda ve salatalarda tatlandirici olarak kullanilir.
NOHUT:Bağırsağı yumuşatır.
PAPATYA:Her derde deva bir bitki. Tahriş olmuş, temizliğe ve ferahlamaya ihtiyacı olan ciltler için ideal. Kurutulmuş papatyalardan hazırlanmış bir losyonla gözlerinize yapacağınız kompres şişkinliğini alıyor.
PATATES: Çig olarak cilt ülserlerine ve kesiklere iyi gelir. Bas agrisina karsi rendelenmis ya da halka halka dogranmis patatesi sakaklariniza koyun. Kaynatilmis kabuklari tansiyonu düsürür. Mide ülseri, kabizlik ve hazimsizlik sorunlarinda da suyundan faydalanilir.
PIRASA: Pirasada B vitamini, demir, kalsiyum, fosfor, magnezyum, potasyum gibi mineraller bulunur. En büyük özelligi tok tutmasidir. Özellikle diyet yapanlara önerilir. Kansizlik, romatizma, gut ve damar hastaliklarina karsi dogal ilaçtir. Cildi güzellestirir, kani temizler ve toksinlerden arindirir, bagirsaklari yumusatir.
PORTAKAL:C ve B Vitamini açısından zengin olan portakal, insana dinamizm veriyor. Portakal içindeki C vitamini ince ve kalın damarların yumuşak kalmasını sağlar. Bacaklardaki varisi, vücuttaki direnci arttırır. Grip ve nezleyi de portakal geçirir. Suyu şeker, şarap karıştırılır üzerine sıcak su katılır ve içilir. Kanın durulmasına ve temizlenmesine yardımcı olur. Hazmı kolaylaştırır. Portakal reçeli ise karaciğeri çalıştırır.
REZENE: Genellikle sakinlestirici, gaz ve sanci giderici özelliktedir. Süt veren annelerde sütü arttirir. Idrar söktürür yapraklari yaralarin iyilesmesini kolaylastirir.
ROKA: Yapraklari kani temizler ve kan dolasimini düzenler. Vitamin ve mineral bakimindan çok zengin oldugundan vücudun direncini arttirir. Yapraklari ve tohumu öksürügü keser, istah açar.
SAFRAN: Sinir sistemini uyararak vücuda kuvvet verir. Kabiz etkisi vardir, adet söktürücüdür.
SALATALIK:Salatalığı zaten birçok kadın cilt bakımı için kullanıyor. Hassas ciltlerde meydana gelen kaşıntıyı, pullanmayı ve gerginliği ortadan kaldırıyor. Cilde yoğun bir şekilde nem vererek, günlük nem ihtiyacını karşılıyor. Salatalığın kendisi ya da suyu cildimizi bir tonik kadar temizler,kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır. Kalp hastalıkları ve enfeksiyonlara karşı etkili. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolestrolü de düşürüyor.
SARIMSAK: Halk arasinda dogal ilaç olarak bilinir. Çiçek köklü sebzelerden biri olan sarimsak, hücrelerin yasamasi için gerekli olan özler içerir. Sarimsak dogadaki en güçlü panzehirlerden biridir. Günümüzde bagirsak parazitleri tedavisinde kullaniliyor. Ayni zamanda hipertansiyona karsi da etkili koruma sagliyor. Uzmanlara göre çok sarimsak yemek tehlikeli olabilir. Asiri doz anemi, astim gibi hastaliklara yol açabilir. Dogrusu ise günde bir iki distir.
SEBZE ve MEYVE: Yüzde doksani su olan sebzeler yüzde 23 oraninda da lif içerirler. Ögünlerinizde bir tabak sebze yediginizde hem saglikli beslenmis olursunuz hem de midenizin çalismasini hizlandirirsiniz. Meyveler ise C vitamini yönünden zengin olduklarindan vücudun mikroplara karsi direncini arttirirlar. Içerdikleri vitamin ve minerallerden dolayi sofralarinizdan eksik etmeyin.
SIRKE: Sirke atesi düsürür. Sistit ve gut enfeksiyonlarini tedavi etmekte yararli olabilir. Tuzla karistirilarak içildigi zaman sistemi zehirden arindirir. Bal ile birlikte alindiginda yüksek tansiyona,mide ülserine,bagirsak enfeksiyonlarina ve uykusuzluga iyi gelir.
SOGAN: Antiseptik, toksin atici, idrar söktürücü, kan dolasimini düzenleyici, nefes açici, kolesterol, seker ve tansiyon düsürücü özellikler sahiptir. Sogan, mide siskinliklerini rahatlatir ve kabizligi önler. Ari ve böcek sokmalarinda bir dilim sogan aciyi alir. Sogan suyu yaniklara, kesiklere, hayvan isiriklarina faydali olur. Suyunun günde iki kere sürülmesi sigillerin kaybolmasina yardimci olabilir.
SU: Her ne kadar bazilarimiz "su bile içsem yariyor"dese de, su vücuttaki biyokimyasal maddeleri dengeledigi için toksinlerin vücuttan atilmasini saglar. Böylece vücut zararli maddelerden temizlenir. Uzmanlara göre beynimizin %80'i sudur. Su eksikligi beynimizdeki mineral yogunlugunu ve kullanimini da sinirlar. Günde en az bir buçuk litre su içmek gerekiyor.
SUSAM: Dar gelirlerinin baştacı olan simit, mutluluğa giden yolda önemli bir yere sahiptir. Yağ ve Protein içerir. Susamdan elde edilen tahin bal ile karıştırılıp yenirse boğaz ağrısı ve bronşite iyi gelir. Kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek için bolca tüketmeliyiz.Demir bakımından zengindir.
TARÇIN: Istah açar,bulantiyi giderir, ishali keser. Vücudu kuvvetlendirici özelligi vardir. Bagirsak gazlarina iyi gelir. Mikrop öldürücü etkisinden dolayi besin zehirlenmelerine karsi koruyucu rol oynar.Tarçın ağacı yapraklarından ve kabuklarından elde edilen tarçın yağı, bağırsakları düzenler, hazmi kolaylaştırır,ağrıları dindirir,mide kramplarını alır.
TURP:Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine yardımcıdır. Romatizma, siyatik astım ve bronşite faydalıdır.
TUZ: Vücudumuzdaki tuz orani dogrudan dogruya hayati fonksiyonlarimiza yansir. Tuz oraninin düsük olmasi bedensel ve zihinsel verimi düsürecegi gibi fazla olmasi da kan dolasimini, özellikle beyindeki kan dolasimini bozar. Tuzu dikkatli kullanin.
ÜZÜM:Kırmızı ve beyaz üzüm yiyen herkes gülücükler saçar. Üzümde %20 oranında direk olarak kana karışan şeker vardır. Bedenen ve zihnen çalışanlar için iyi bir gıdadır. Gıda şekli anne sütüne benzer Üzümdeki bol demir kan yapar. Yüz ve boyuna taze üzüm suyu sürülüp 10 dk sonra yıkanırsa cilde dirilik verir.
YERALMASI:Şeker hastaları için faydalıdır. Besleyicidir. Vücudun direncini arttırır. Kabızlığı giderir.
YOGURT: A,B,E vitaminleri,mineral tuzlar,kalsiyum,fosfor,magnezyum içerir. Her gün 125 gr yogurt tüketmek hazimsizlik, mide ve bagirsak hastaliklarini önler. Cildi pürüzsüzlestirir, saçlara parlaklik verir. Süt sekerini laktik asite dönüstürdügünden kalorisi düsüktür. Bundan dolayi beslenme uzmanlari diyet yapan kisilere yogurdu öneriyorlar.
ZENCEFIL: Hindistan'dan yeryüzüne dagilmistir.Thai,Çin,Hint yemeklerine o büyülü tadi veren zencefildir. Parfüm sanayinde de zencefil kokusundan faydalaniliyor. Körpe kök ve saplari pisirilerek yendigi gibi yatistirici ve gaz söktürücü ilaç olarak da kullanilir. Istah açicidir. Solunum yollari rahatsizliklarinda tavsiye edilir.
ZEYTİN:Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.
ZEYTINYAGI: Basta E olmak üzere A,D,K vitaminleri içerir. Zeytinyaginin bagirsak, idrar yollari, safra kesesi rahatsizliklarinda ve gastritin giderilmesinde etkisi vardır. Çocuklarin beyin gelisimini ve kemiklerinin güçlenmesini hızlandırır. Bu vitaminler sayesinde hücrelerin yenilenmesinde doku ve organlarin yaslanmasini geciktirmede etkilidir. Cildi besler,saçlari korur. Içerdigi linolenik asit sayesinde yagsiz inek sütüne katildiginda (bir kaç damla)anne sütünden kesilmis bebekler(dört buçuk aydan sonra) için ideal dogal besin oldugu söylenir. Zeytinyaginin en önemli özelliklerinden biri de kalp, damar hastaliklari üzerindeki olumlu etkisidir. Kalp krizi riskini azalttigi gözlenmistir.