BURSA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP'nin ne abdest, ne Kur'an, ne de İslam bildiğini söyledi. The Economist Dergisi'ndeki haberi de değerlendiren Bakan Arınç, "Meydanlarda 3 bin kişiyi toplayamayanlar Amerika'dan destek almaya, icazet almaya çalışıyorlar" dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Değirmenönü Mahallesi'inde düzenlenen nokta mitingine katıldı. Halk dansları ekibinin gösterisiyle renklenen mitingde konuşan Devlet Bakanı Arınç, The Economist Dergisi'nde yer alan haberi değerlendirerek, "İşte bakın bütün partileri toplasanız, 2 ile çarpsanız, 10 ile bilmem ne yapsanız AK Parti'nin gücüne yetişemiyorlar. Şimdi Türkiye'de destek bulamamışlar. Amerikan gazetesinde yazı yazdırıyorlar. 'Aman CHP'ye oy verin. Çünkü 'Tayyip Erdoğan çok
güçlü. Bu seçimi de kazanacak ve daha da güçlü olacak. Bundan sonra Türkiye'de başka bir iktidar gelmez. Aman ha Türkiye'dekiler CHP'ye destek olun da CHP, AK Parti'nin önüne geçsin' diye Economist'e yazı yazdırıyorlar. Meydanlarda 3 bin kişiyi toplayamayanlar Amerika'dan destek almaya icazet almaya çalışıyorlar. İsrail'le barışmaya çalışıyorlar" diye konuştu.
CHP'nin Ankara'da en büyük projesini cuma günü açıklamaya kalkmasını eleştiren Arınç sözlerini şöyle sürdürdü: "İsmet Paşa dönemine ait anlatırlardı. İsmet Paşa'ya demişler ki 'Allah de bir kere, millet senin ağzından Allah lafının çıkmasını istiyor'. 'Allah'a ısmarladık' diyorum ya demiş. Toprağı bol olsun. Ölenlerin arkasından konuşmayalım. İsmet Paşa'yı methetmek için yanındakiler derlermiş ki, 'Valla o, çok dindar bir insan. Cuma namazını bile evde kılıyor'. Bunlar yaşandı. Bunlar Türkiye'nin bir
gerçeği. Ama şimdi çok şükür hepsi bir tarafta boy gösteriyorlar. Arada hata yapmasalar onu da yemiş olacağız. Bizden birisi Ecevit'e laf söylemiş. Kılıçdaroğlu diyor ki 'Sen Ecevit'in adını nasıl ağzına alırsın. Önce abdest alacaksın' diyor. Ne abdest bilir bunlar. Ne İslam bilir, ne Kur'an bilir. Biz her gün Allah diyoruz. Abdest mi alıyoruz? Biz abdesti Kur'an-ı Kerim okurken alırız. Camiye girerken alırız. Bunların cehaletleri ortaya çıkıyor. Ama oy almak uğruna bazı çarşaflı kadınlara bile Deniz Baykal
döneminden beri rozet takmaya başladılar. Sonra boya döküldü. Yüzleri göründü. Çarşaflı iki kadın, seçim otobüsüne binmek isterken kendilerini otobüsten attılar. Sonra da Mersin'de CHP Kadın Kolları, güya çarşafı protesto etmek için hanımlarımızın, bacılarımızın çarşaflarını alıp parça parça ettiler. Ayaklar altında çiğnediler. Bunları 40 gün kazanda kaynatsanız eski huylarından vazgeçmezler. Bunların ne ekonomi bilgisi var, ne milletin maneviyatına dair, tarihimize dair, kültürümüze dair bir şey bildikleri
var. Allah onları da ıslah etsin. Bizi de ıslah etsin."
Kimseye benzemediklerini ifade eden Devlet Bakanı Arınç, "Biz hesap kitap yapan insanlarız. Sadece laf ebeliği yapıp dedikoduyla, iftirayla, hakaretle ömrünü geçiren ne ana muhalefet partisine benzeriz ne de bir başkasına. Hayatta bir dikili ağacı olmayan partinin genel başkanı. Soruyorum size CHP ne zaman tek başına iktidar oldu? 1950'de Demokrat Parti tek başına iktidar oldu. CHP devrildi ve CHP 61 sene tek başına iktidara gelemedi. Halbuki 80 yıllık parti. Biz onlarla yarışa girdiğimizde 15 aylık bir
partiydik. 15 aylık parti tek başına iktidara geldi. Bunlar 61 yıldır iktidarın rüyasını bile göremiyorlar. Yanından bile geçemiyorlar. Bunların o kadar da destekleri vardı. Arka bahçeleri vardı. İş birlikçileri vardı ama hiçbiri işe yaramadı. Biz millete dayandık, millete güvendik. Onlar da başkalarına güvendi, başkalarına dayandı. Millete güvenen kazandı arkadaşlar. Onların dağlarına bugünlere kadar kar yağdı çok şükür. Bu yalanlara milletin karnı tok" şeklinde konuştu.
Milletin inancıyla alay edilemeyeceğini vurgulayan Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bizi biz yapan inancımızdır. Manevi değerlerimizdir. Bizim kimliğimiz sol, sosyalist falan değil. AK Parti'nin kimliği, muhafazakar demokrattır. Muhafazakar demek, milletin manevi değerlerine sahip demek. Aile değerlerine sahip demek. Bütün bunları ülkemiz için biz çok önemli görürüz. Bizim değerlerimize kimse dil uzatamaz. Bizi biz yapan onlardır. Muhafazakar olmak gericilik değildir. Muhafazakar olmak, bu topraklarda, bu
milleti bin senedir ayakta tutan değerlere elbette sahip olmaktır. Bu kadar kasetleri çıktı. Bu kasetlerin içinde çok çirkin şeyler vardı. Biz onların ayıbı olarak gördük bunu. Partilerini bu işlere karıştırmak da aklımıza gelmedi. Ama muhafazakar olmamızın değeri o kadar büyük ki, o kasetlerin çok şükür bu zamana kadar hiç birisinde bir AK Partili siyasetçinin kötü ve yanlış bir işini görmediniz. Bu bizim aileye verdiğimiz değerdir. Eşlerimize verdiğimiz değerdir. Eşini aldatan insan herkesi aldatır. Ben
ailenin Türkiye'yi ayakta tutan bir değer olduğunu düşünüyorum. AK Parti olarak sonuna kadar da aileden, inançtan, ahlaktan, vatanperverlikten, manevi duygulardan hiç uzak kalmayacağız. Dört elle sarılacağız" diye konuştu.
Mitinge, AK Parti Bursa Milletvekili Hayrettin Çakmak, Altan Karapaşaoğlu, Belediye Başkanı Recep Altepe, AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın ve milletvekili adayları da katıldı.