İSTANBUL (İHA) - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), 7 Ocak 1999 tarihinde usulsüz kredi kullanımından dolayı 1.1 milyar dolar zarar nedeniyle el koyduğu İnterbank A.Ş.'nin hakim ortakları Cavit Çağlar ve Şükrü Şenkaya ile anlaşma imzaladı.
31 Aralık 2003 tarihi itibariyle TMSF'ye, krediler ve kefaletlerden dolayı 1.168 milyon dolar, sorumluluk davalarına konu iştirak alımı ile temlik kullanımından dolayı 510 milyon dolar olmak üzere toplam 1.678 milyon dolar borcu bulunan Nergis Grubu, imzalanan protokol kapsamında anapara borcu ile faizini toplam 12 yılda ödemeyi taahhüt etti.
Yapılan anlaşmaya göre protokol süresince borç tutarına Libor+yüzde 1 faiz uygulanacak. Gruba ait bazı gayrimenkullar ile bir kısım şirketlerdeki hisseler borca karşılık Fona devredilecek ayrıca gruba ait diğer gayrimenkul, fabrika ve tesisler üzerindeki mevcut ipoteklere ek olarak borç tutarı kadar yeni ipotek tesis edilecek ve grup firmalarının hisseleri Fon tarafından rehin alınacak. İmzalanan protokole göre ödemeler bu yıl, varlık devirleriyle başlayacak ve yıl sonuna kadar yaklaşık 181 milyon dolarlık ödeme yapılmış olacak.
TMSF konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Nergis Grubu ile borç yapılandırma görüşmelerinde dikkate alınan önemli noktaların arasında kanuni takip yoluyla tahsil edilebilecek alacağın hem miktar, hem de süre itibariyle protokolden beklenen tahsilatın bugünkü değerinin gerisinde kalacak olmasının yer aldığı belirtilerek, "Ayrıca Grubun sanayi şirketlerinin sahip olduğu yüksek üretim ve ihracat potansiyelinin zaman içinde yaratacağı fonlarla borçların ödenmesine daha büyük katkıda bulunacağı beklenmekte. Bu çerçevede Nergis Grubu'nun, sahip olduğu ve üretim faaliyetlerine katkısı olmayan varlıkları borçları karşılığında Fon'a devretmesi veya belli sürelerde satarak bedellerini Fon'a ödemesi öngörülerek, grubun bazı yan ticari faaliyetlerden (inşaat gibi) çekilerek asıl faaliyet alanına (tekstil) yoğunlaşmak suretiyle daha büyük katma değer oluşturması planlanmış ve önemli bir borç ödeme kapasitesine sahip bulunduğu düşünülen inşaat projesinin Fon'un öngöreceği yeni bir finansal ve ticari model içinde sürdürülmesi üzerinde anlaşıldı. İmzalanan protokolün teminat yapısı oluşturulurken son dönemlerdeki yasal düzenlemelerin sunduğu imkanların da katkısıyla daha güçlü ve likidite kabiliyeti daha yüksek bir teminat düzeyine ulaşıldı" denildi.