Obama’dan ‘11 Eylül’ camisine destek

Cami planının karşıtları ise Obama’yı, “siyaseten doğruculuk” uğruna taviz vermekle suçladı

ABD Başkanı Barack Obama, önceki akşam Beyaz Saray’da verdiği iftar davetinde, 11 Eylül saldırılarının hedefi olan New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin enkazının yakınına cami inşa edilmesi planına destek verdi. ABD’yi iki aydır geren tartışmaya ilk kez dahil olan Başkan Obama, “Müslümanların da ibadetlerini yerine getirme konusunda bu ülkedeki diğer herkesle aynı haklara sahip olduğunu” söyledi.

ABD’de cami tartışması, iki ay önce, New York’lu imam Faisal Abdul Rauf ile müteahhit Sharif Gamal’in, Dünya Ticaret Merkezi’nin iki sokak ötesindeki bir binayı, içinde caminin de bulunduğu bir İslami merkeze dönüştürme projesiyle başladı. Projenin destekçileri, merkezin İslam’la Batı arasında uzlaşmaya hizmet edeceğini savunurken, karşıtları 11 Eylül 2001’de 3 binden fazla kişinin radikal İslamcı teröristlerce öldürüldüğü noktanın yakınına cami yapılmasının kurbanlara saygısızlık olduğunu öne sürüyor. ABD’nin çeşitli kentlerinde haftalardır düzenlenen protesto gösterilerinde katılımcılar, “3000 kişinin katledilmesini onurlandırmayın”, “11 Eylül camisine hayır” gibi pankartlar taşıyor.

**Anıtlar kurulu onayladı**

Cami karşıtları, projenin rafa kalkmasını sağlamak için New York Anıtları Koruma Komisyonu’na başvuruda bulunmuş ve İslam merkezinin yapılacağı binanın “anıtsal yapı” ilan edilmesini, böylece yenilenmesinin önlenmesini istemişti. Ancak Anıtları Koruma Komisyonu, söz konusu binanın anıtsal bir değeri olmadığına hükmedince caminin önündeki en büyük engel de ortadan kalkmış oldu.

Bugüne kadar cami tartışmasından uzak duran Başkan Obama, Komisyon’un bu kararının ardından meseleye dahil oldu. Obama, ABD’deki Müslüman ülkelerin temsilcileri ve Müslüman toplum liderlerinin katıldığı bir iftar yemeği düzenleyerek, cami yapımına desteğini bildirdi.

Obama şöyle konuştu: “Bu konunun yol açtığı hissiyatları anlıyorum. Sıfır Noktası (Ground Zero- saldırıdan önce İkiz Kuleler’in yer aldığı bölge) gerçekten kutsal bir alan. Ancak şunu net olarak söyleyeyim; bir vatandaş ve başkan olarak, Müslümanların da bu ülkedeki herkes gibi, dinlerinin gerektirdiği ibadetleri yerine getirmede aynı hakka sahip olduğunu düşünüyorum. Bu, yerel yasalara ve kurallara uygun biçimde, aşağı Manhattan’daki özel mülkiyet üzerine bir ibadet yeri ve toplum merkezi inşa edilmesi hakkını da içeriyor. Burası Amerika ve dini özgürlüklere olan bağlılığımız sarsılmaz.”

Cumhuriyetçi Parti’nin New York milletvekili Peter King ise, “Müslümanların buraya cami yapmak istemeleri duyarsızlık göstergesidir. Ne yazık ki Başkan da siyaseten doğrucu olabilmek için teslim oldu” dedi.

Bir kadın, Anıtları Koruma Komisyonu toplantısında, “3000 kişinin katledilmesini onurlandırmayın” yazılı pankart taşımıştı.

**‘New York’ta 100 cami var’**

Dünya Ticaret Merkezi’nin yakınına cami yapılmasını savunanlar ve buna karşı çıkanların bugüne kadar savunduğu tezler şöyleydi: Rick A. Lazio (Cumhuriyetçi Parti’nin New York valisi adayı): New York’ta zaten 100’den fazla cami var. Bu dini bir mesele değil, güvenlik meselesi.

Sarah Palin (Cumhuriyetçilerin eski başkan yardımcısı adayı: Sıfır Zemin’de cami inşa etmek, kurban yakınlarının kalbine bıçak saplamak demektir.

Michael Bloomberg (New York Belediye Başkanı): Amerika’nın kuruluş nedenlerinden biri de, insanların özgürce ibadet edebilmesiydi. Charles Wolf (11 Eylül kurbanı yakını): 11 Eylül’den Müslümanlar sorumlu değil. Onların cami yapmasını önleyemeyiz.


**‘Sıfır hoşgörü’**

ABD’deki tartışma, ulusal ve uluslararası medyanın da en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. İngiliz Financial Times gazetesi, dün manşetten verdiği haberde, “Sıfır Zemin” terimine atıfta bulunarak, “Sıfır Tolerans” diye yazdı. Amerikan Newsweek dergisi de, “Cami planı, Amerika’nın hoşgörüsünün sınırlarını test ediyor” dedi.

**İmamın gezisi de tartışılıyor**

İkiz Kuleler’e komşu cami planının mimarlarından imam Faisal Abdul Rauf’un, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dini hoşgörüyü teşvik etmesi için Ortadoğu’ya gönderilmesi planı da tartışma yarattı. Rauf, Katar, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni ziyaret ederek hoşgörü çağrısı yapacak. İmamın devlet bütçesiyle geziye gönderilmesi Cumhuriyetçilerintepkisini çekti. Milletvekili Peter King, gezinin masrafını vergi mükelleflerinin karşılamasını eleştirerek bunun “kabul edilemez” olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ise Rauf’un daha önce de iki kez böyle gezilere gittiğini, gezinin cami planından önce tasarlandığını belirtti.