"Oğuz Demir'in yakalanmasına çalışıyoruz"
ANKARA (İHA) - İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Uğur Mumcu suikastındaki 3 kişiden 1'i olan firardaki Oğuz Demir'in yakalanması için çabaların aralıksız sürdüğünü açıkladı. Aksu, "Terör örgütleriyle mücadelede asla taviz vermeyeceğiz. Bunun herkes tarafından böyle kabul edilmesi gerekir" dedi.
Aksu, parlamentoda gündem dışı söz alan Mustafa Gazalcı'dan sonra kürsüye gelerek Uğur Mumcu suikastının çözülmesi için önemli adımlar atıldığını belirtti. Terörün milli birlik ve beraberliğe zarar vermek için çeşitli yöntemler kullandığının altını çizen Aksu, "Milli birlik ve beraberliğin ne denli önemli olduğunun daha rahat anlaşılmaya başlandığını sanıyorum. Milli birlik ve beraberliğimize kasteden terör grubu toplumsal kesimleri karşı karşıya getirmek üzere merhum Uğur Mumcu'yu karşımıza getirmiştir. Yitirdiğimiz değerlerden en önemlilerinden birisi şüphesiz Uğur Mumcu'dur" ifadelerine yer verdi.
"Bu menfur suikastın çözülmesi için her hükümet elinden gelen gayreti göstermiş, tüm ilgili kuruluşlar olayın biran önce çözüme kavuşturulması için her ihtimali ve ipucunu değerlendirmişlerdir" diyen Aksu, "Bu çalışmaların sonucunda yeni bir yapılanma olan ve o tarihe kadar varlığı tespit edilemeyen Tevhit Selam Örgütü'nün bu eylemi gerçekleştirdiği ortaya çıkmıştır. Ferhat Özden, Necdet Yüksek ve firarda olan, Oğuz Demir isimli kişilerce gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Ferhat Özden ve Necdet Yüksel yakalanmıştır. Oğuz Demir ise maalesef halen firardadır. Bu şahsın da yakalanması için çok yönlü çalışmalara devam edilmektedir. Adı geçen terörist hakkında Interpole bağlı tüm ülkelerde aranması için kırmızı bülten çıkarılmıştır. Ferhat Özden ve Necdet Yüksek DGM kararıyla Uğur Mumcu'nun öldürülmesi eylemine katılmaktan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmiştir. Yakalanan şahısların Uğur Mumcu'nun yanı sıra Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı suikastları da dahil toplam 18 öldürme yaralama ve bombalama eylemini gerçekleştirdikleri ifadelerinden ve ele geçen silahların kriminal laboratuar tetkiklerinden anlaşılmıştır" şeklinde konuştu.
"Terör kimden gelirse ve kime yönelirse yönelsin insanlığa karşı suçtur. Toplumsal barışa kastetmektir. Toplumsal kesimlerin çok açıkça tavır alması gerekir. Biz hükümet olarak terörü lanetliyoruz. Karanlıkta tek bir olayın kalmaması için de azami gayret sarfediyoruz. Çünkü biz demokrasinin kurum ve kurallarıyla yerleştirilmesi için gerekli her türlü tedbiri tavizsiz şekilde almak için en önemli terörle mücadele olarak benimsiyoruz. Teknolojiyle desteklenerek failleri kısa sürede adli merci önüne çıkarmak en etkili terör mücadelesi yöntemidir. Bu inançla hareket ederek İstanbul'da 2003 yılında vuku bulan son terör eylemleri saatlerle ifade edilebilecek kadar kısa süre içinde aydınlatılmıştır. Aynı kararlılıkla hareket edeceğiz. Terör örgütleriyle mücadelede asla taviz vermeyeceğiz. Ne olursa olsun bu tercihten taviz verecek de değildir. Bunun herkes tarafından da böyle kabul edilmesi gerekir. Bizim asıl amacımız bu tür eylemleri meydana gelmeden önleyebilmektir. Bu nedenle istihbarat çalışmalarına aralıksız devam ediyoruz" dedi.
