SPOR

Olay yorum: 'Fenerbahçe zaman kaybı'

Spor yazarları, Fenerbahçe'nin Osmanlıspor'u 1-0 yendiği maçı değerlendirdi.

Olay yorum: 'Fenerbahçe zaman kaybı'

*MAÇIN CANLI ANLATIMI İÇİN TIKLAYINIZ

İşte o yorumlar:

Mehmet Demirkol: Pereira hayal dünyasında

Ben, herhangi bir kulübün başkanı olsam; İlahi bir güç Pereira’nın bu oyun mantalitesiyle Şampiyonlar Ligi’ni kazanacağını garanti etse, işi ona verir kupayı aldığı günün akşamı görevine son veririm. Çünkü 3 kez üst üste Şampiyonlar Ligi’ni kazansa da maçı seyretmeye kimse gelmez. Bu gösteriyi bugünün dünyasında satamazsın. Mümkün değil.

[Maçtan kareler-![Osmanlıspor - Fenerbahçe maçından kareler](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/2124798/640xauto.jpg)](https://www.mynet.com/galeri/osmanlispor-fenerbahce-macindan-kareler-155237-myspor)

Şansal Büyüka: Kayıp yok, sorun çok

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın Galatasaray maçını seyrederken çekilmiş bir fotoğrafını gazetelerde görmüştüm... Başkan ellerini bağlamış, belli ki sıkıntıdan sanki “totem“ yaparak maçın bitmesini bekliyor... Hadi rakip Galatasaray, bu normal diyelim... Ama bir hafta sonrasında Fenerbahçe’ye gönül verenler, “maç bitsin“ diye adeta totem yaparak, korku içinde yeni bir doksan dakikanın bitmesini bekliyorlarsa bu işte bir yanlış, belki de birden fazla yanlış var demektir... Galatasaray maçı böyle... Osmanlıspor maçı böyle... Son yarım saatlerde mahkumsun... Baskı yiyorsun, topu tutamıyorsun, rakibin oynamasına izin veriyorsun... Hadi öndeyken doğal olarak sonucu koruma duygusuna kapılabilirsin... Oysa ikinci bir golü arasan, fişi çekebilecek pozisyonları yakalasan, sahada rahat edeceksin, ekran başındaki, tribündeki taraftarlarına huzur vereceksin... En önemlisi, bu kadar yatırım yapılan bir takım, bundan daha iyisini yapmak, kalitesini ortaya koymak zorunda...

Mustafa Denizli: Futbol kötü, 3 puan iyi

Nani gerçekten çok kaliteli ve yaratıcı bir futbolcu. Ama bunları takım adına kullanırsa büyük futbolcu olur. Bildiğim kadarıyla bir sakatlığı yok. Daha sezon başı, kadroda olmamasının bir sebebi olmalı. Büyük bir ihtimalle fazlasıyla ferdi oyunu tercih ettiği için kadroya alınmadı. Nani, kalite ve yeteneklerini kendisi için değil takım için ön plana çıkardığı gün Fenerbahçe'de çok farklı bir yer edinir.

[Fenerbahçe'den Osmanlı tokadı](https://www.mynet.com/fenerbahceden-osmanli-tokadi-88199-myspor)

Ömer Üründül: Güven problemi

Van Persie, bu fizik gücüyle baskılar karşısında teknik direktör tarafından ilk 11'de görevlendirilip 70 dakika da sahada kalıyorsa o takımda hocaya güven kalmaz. Fenerbahçe'nin son 30 dakikayı kapasitesi sınırlı rakip karşısında sadece alan daraltan savunma kurgusuyla geçirmesi, takımın ne kadar büyük sıkıntılar içinde olduğunun açık bir göstergesidir. Osmanlıspor, bence ilk yarıda kaybetti. Fenerbahçe'nin geniş alanlar bıraktığı, hücumda da sürekli top kaybettiği dönemde elverişli ortam yakalanmışken fırsatları heba ettiler.

Oğuz Çetin: Alper de olmasa

Fenerbahçe'de birinci ve en önemli olan konu Diego’nun rakip kaleden uzak oynamasıdır. Pereira, Diego sevdasından vazgeçtiği gün F.Bahçe daha hareketli, dinamik ve hücumda daha etkili olacaktır. İkincisi orta sahada M.Topal ve Souza’dan birinin yerine Ozan’ı yerleştirmelidir. Ancak mutlaka 2 ön liberoyla oynamalı ve Ozan her an hücuma katkı sağlamalıdır. Yine de Ba, Caner, Volkan Şen ve Nani’nin olmadığı bir haftada deplasmandan galibiyetle ayrılmak önemliydi. F.Bahçe, 2. golü bulup rahatlayamasa da ortaya koyduğu mücadeleyle 3 puanı aldı.

Ahmet Çakar: Yine aynı senaryo

Fenerbahçe kazandı ama yine tat vermedi... Daha önceki maçlarda da çok benzeri tablolar yaşanıyordu. İkinci yarı Fenerbahçe oyundan düşüyor. Öne geçse bile son bölümlerde herkesin ağzı yüreklerinde; "Ha yedik ha yiyeceğiz" diye... Dün geceki maça bakıyoruz ilk devrede yakalanan bir-iki flu pozisyon dışında pozisyon yok. Onlar da çok net değil. Buna karşılık özellikle Ndiaye'nin dinamizmi ile Osmanlıspor, golü bulmaya, organize olmaya çalıştı. İkinci yarı Fenerbahçe kötü oynamaya başladı. Çok top kaybettiler, ileride top tutamadılar. Tam işler kritiğe giriyordu ki imdada Alper Potuk yetişti... Bu dakikadan sonra Fenerbahçe yine aynı Fenerbahçe... Kötü oynayan, rakibin oynamasına izin veren, her ne kadar son 20 dakikada rakibine fazla pozisyon vermese de pasif bir halde görünen Fenerbahçe izledik. Bir de işin tuhafı şu; Fenerbahçe bu sezon zayıf takımlara karşı da kuvvetli takımlara karşı da iyi oynamıyor. Dün gece Nani kadroda yoktu. Bu seçimin hiçbir mantığı yok. Ankara'ya getirirsin, yedek kulübesinde oturtursun. Maç sıkıntıya girerse de oyuna alırsın. Ama teknik direktör Vitor Pereira'yı anlayabilmek mümkün değil. Sakatlıklarda da Pereira'nın eksik ya da yanlış antrenman sisteminin etkili olduğunu düşünüyorum.

Pereira çıldırdı, canlı yayını terk etti

Rıdvan Dilmen: Uzun vadede yetmez ama...

Çok da sevmem aslında yazıya böyle girmeyi; "Aman ben 3 puan alayım da futbol önemli değil." Bu yılda 3-4 kez olabilecek bir şeydir. Sürekli olursa uzun vadede bu söz anlamsız hale gelir ve başarıyı elde edemezsiniz. İkinci deplasmanı bu Fenerbahçe'nin bu şekildeki... Bir Kayseri, bir de Osmanlıspor maçı... Özellikle son yarım saati sadece fiziksel diyemem, mental olarak da "Ne olursa olsun 3 puan" diyen (bu kez haklı olarak) bir Fenerbahçe izledik. Fenerbahçe, en azından savunmayı iyi yaparak Kasımpaşa, Kayseri ve Osmanlı maçlarını 1-0 kazandı ama şampiyonluk yarışında olabilmek için ikinciyi, üçüncüyü kovalamak lazım. Bu da hem psikolojik hem de fiziksel olarak rahat hissettiklerinde olacak. En azından defansı iyi yapmak artı ama uzun vadede bu oyunun yetmeyeceği aşikar...

Gürcan Bilgiç: Anlamıyorlar!

Bu kez farklı bir şey yapmaya çalışacağım. Fenerbahçe hakkında yazacağımız çok az iyi şeyi, bu yazının konusu yapıyorum. 11 oyuncunun transfer edildiği bir sezonda, sahada sadece 4 tanesinin yer almasını, değişikliklerden ikisinin de yine geçen senenin kadrosundan olmasına değinmeyeceğim. Galatasaray'ı deplasmanda, Trabzonspor'u da 10 kişi kaldığı maçta yenen bir takıma karşı, çok dikkatli ve konsantre oynadı Fenerbahçe...

Erman Toroğlu: Fenerbahçe zaman kaybı

Fenerbahçe bildiğiniz gibi... Değişen hiçbir şey yok. Bu maçın yorumunu yazmaya başladığımda dakikalar 83'ü gösteriyordu ve sarı-lacivetliler bu dakikaya kadar futbolla ilgili en ufak bir şey sergilemedi. Yani Fenerbahçe'nin maçlarına gidenler keyif almıyorlar. Boşu boşuna para veriyorlar. Hem bütçelerine yazık oluyor, hem de zamanlarına. Fenerbahçe'de dün de Markovic sakatlandı. Yani şu haftaya kadar 15. sakatlık. Dakika 85'te Alper'in de adalesi çekti... Yani 16... Bunun da sorumlusu herhalde Pazarcılar Derneği Başkanı değil, Fenerbahçe Teknik Direktörü Pereira... Ama o da maçtan sonra konuştukça konuşur; "Süperdik. İyi oynadık. Hakem hakkımızı yedi. Zemin biraz kayıyordu. Hava da soğuktu" deyip geçer. İnsan sarı lacivertlilerin maçına gittiğinde çok farklı şeyler görmek istiyor. Şunu diyebilirsiniz; "Fenerbahçe kötü oynadığında da kazanıyor." Hiç iyi oynadığını görmedik ki!

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler