Diyarbakır eski Baro Başkanı Tahir Elçi, ölümün beşinci yılında vurulduğu tarihi Dört Ayaklı Minare'nin önünde ve mezarı başında anıldı.
Pandemi koşulları nedeniyle sınırlı sayıda insanın katılığı anma programında Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın kısa bir açıklama yaptı.
Beşinci yılında görülmeye başlanan Tahir Elçi davasına değinen Cihan Aydın ilk duruşmaya dair izlenimini aktardı ve ''soruşturma sürecindeki cezasızlık politikası aynı şekilde mahkemeye de sirayet etmiş durumda'' dedi:
''Tahir Elçi'nin aramızdan koparılışından sonra ne değişti derseniz, 'şark cephesinde' değişen bir şey yok, toplum olarak hapsedilmeye çalışıldığımız karanlık, daha da zifirileşti. Bu ülkede artık hiçbir yurttaşın hukuk güvenliği yok. Seksen milyon insan olağan şüpheli, her sabah kırılan ya da çalınan kapılar, gözaltına alınan onlarca kişi haberiyle güne başlamak rutin bir hale geldi.''
İşkence, yasadışı öldürmeler, kadın cinayetleri, çocuk istismarları, çevre katliamlarının arttığını, yargının 'sağır edici sessizliğine' tanıklık ettiklerini söyleyen Aydın, Kürt Meselesinin barışçıl çözümü konusunda Tahir Elçi'nin bıraktığı noktanın çok gerisine düşüldüğünü, meselenin tümüyle güvenlik bürokrasisine terk edilmiş olduğunu söyledi.
Çözümsüzlük politikasının can almaya ve can yakmaya devam ettiğini söyleyen Diyarbakır Baro Başkanı, ifade ve basın özgürlüğünün ağır bir tehdit altında olduğunu, binlerce insanın sosyal medya ve diğer iletişim araçlarından fikirlerini paylaştıkları için soruşturma ve kovuşturma tehdidi altında kaldığını savundu.
Hapishanelerin; fikirlerinden dolayı tutuklanan siyasetçiler, sivil toplum temsilcileri, gazeteciler için kalıcı bir ikametgaha dönüşmüş olduğunu söyleyen Aydın, her yıl tedavisi yapılmayan onlarca hasta mahpusun cenazelerinin cezaevlerinden çıktığını kaydetti.
Avukatlık mesleğine yönelik saldırılar ve tacizlerin de aratarak devam ettiğini söyleyen Aydın, birçok avukatın mesleki faaliyetleri nedeniyle gözaltına alındığını, tutuklandığını söyledi.
Cihan Aydın, Tahir Elçi'ye hitaben yaptığı açıklamayı ''Ama gözün arkada kalmasın Sevgili Başkan, binlerce meslektaşın senin bıraktığın yerden kararlılıkla adalet ve insan hakları mücadelesini sürdürmektedir'' dedi.
Elçi'nin Yeniköy Mezarlığındaki kabri başında devam eden anmada HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da kısa bir açıklama yaptı ve öldürülmeden beş gün önce Tahir Elçi ile yaşadığı bir anıyı paylaştı:
''Katıldığı tv programından sonra yaşadığı o linçten dolayı tedirgin olduğunu söyledi. Benim aklıma Hrant Dink geldi, ben de tedirgin oldum. Söyleyebileceğim tek şey vardı. 'Dikkat edelim birbirimize, sen de dikkat et' dedim öyle ayrıldık. 5 gün sonra maalesef katledildiği haberi geldi."
HDP'li Sancar da Elçi davasına değindi, hükümetin ve devletin bu cinayeti aydınlatmaya niyetinin olmadığını söyledi:
'' Çünkü aydınlatılırsa arkasında çıkacak karanlığın nerelere uzanacağını onlar da biliyor. O nedenle yine karanlıkta tutmak isteyecekler.''