Koreograf Uğurkan Erez, geçirdiği ağır ameliyat sonrasında İstanbul'u terk ederek Kordonboyu'ndan ev satın alıp İzmir'e yerleşti.
65 yaşında İzmirli olmanın hayallerini kurarken, hastalığı nedeniyle 10 yıl öncesinden bunun gerçekleştiğini belirten Erez, ikinci hayatında çok mutlu olduğunu söyledi.
İzmir'i çok sevdiğini, biraz daha yaşlandığı zaman yerleşmenin planlarını yaptığını vurgulayan Uğurkan Erez, şunları söyledi: "İnsan hastalıklarının 60'dan sonra başlayacağını sanır. Ben de o zamandan sonra işlerden elimi, ayağımı çekip emekliye ayrılmayı hayal ediyordum. Benim hastalığım 55 yaşında kendini gösterdi. Hastalığımı öğrendikten sonra İzmir'e geldim. 2008'in Aralık ayında modacı arkadaşım Ertan Kayıtken'le sohbet ederken İzmir'e yerleşme kararı aldım. ‘İkinci Hayatım' olarak adlandırdığım mutlu günlerim başladı. İzmir'e yerleşmemin nedenlerinden en önemlisi, insanların burada mutlu olması, hep gülümsemesi. İzmir havasının, güneşinin insanları çok yükseltiğini, motivasyonunu artırdığını görüyorum. İzmir'e çok kısa sürede alıştım. Artık, ‘Nerelisin?' sorusunu ‘İzmirliyim' diye yanıtlıyorum. Kanser hastalığı geçirmiş ve atlatmış biriyim. İzmir'den sonra ölmeme kararı aldım. Burada hayatı seviyorum. Burada ömrüme ömür katacağım. İstanbul'daki işlerime gidip geliyorum. Benim yerleşimim artık burası."
Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, İzmir'de arabaya binmeyi unuttuğunu, her yere yürüyerek gittiğini, çamaşır, bulaşıklarını kendi yıkadığını, yemekler yaptığını belirten Uğurkan Erez, sözlerini şöyle sürdürdü: "Keyifli bir hayat sürüyorum. Emeklilik değil benimki. İkinci hayatımı yaşıyorum. Nerede nasıl mutlu olmak istiyorsanız, bu sizin elinizde. Hayat bunu bana öğretti. Kanser olduğumu öğrendiğim gün bu dünyadan gideceğimi hissettim. Ölümden korkardım. Kendimi alıştırdım korkmamaya. Hastalığımı öğrendikten sonra ameliyatta geçen 10 günü anlatamam. Yaşam ile ölüm arasında gidip gelmeyi yaşadım. İkinci hayatımı öbür dünya olarak düşünüyordum, ama artık canım İzmir'de yaşıyorum."
İzmir'in moda merkezi olması için elinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğunu da kaydeden Erez, sosyal içerikli projelere imza atmak istediğini dile getirdi. İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde önümüzdeki yıl derslere girme planları olduğunu da anlatan Erez, şöyle devam etti: "Yeditepe Üniversitesi'nde MBA öğrencilerine ‘Sanat Yönetimi' dersleri vermiştim. Eğitimci bir ailenin çocuğuyum. Annem de babam da öğretmendi. Bu dersleri İzmir'de de vermek istiyorum. Birikimlerimizi gençlere vermek dünyanın en güzel şeyi."
Türkiye'nin nüfusunun 70 milyonu geçtiğini, ama bu rakama oranla az sayıda mankenin olmasının sıkıntısını yaşadıklarını belirten Erez, "Vatansever olduğum için defilelerimde yabancı mankenler kullanmıyorum. Bizim mankenlerimiz yurt dışına açılmadı. Yabancı dilleri olmadığı için ürktüler. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi mankeni Çağla Şikel'dir. Her zaman Çağla gibiler gelmez. Çağla, yurt dışından gelen teklifleri kabul etseydi, ‘Top Model' olmuştu. Manken yetişmiyor artık. İlke Kılıç'ı ise veliahtım olarak görüyorum. Onu yetiştiriyorum" dedi.