ABD Başkanı'nın Orta Doğu özel temsilcisi George Mitchell, müzakerelerde Yahudi yerleşimleriyle ilgili sorunda ilerleme kaydedildiğini belirtti.
İsrail ve Filistinli liderlerin Kudüs'teki görüşmelerinin ardından bir açıklama yapan Mitchell, liderlerin yerleşimler gibi zor konuları sona bırakma eğiliminde olmadığını, bunun da barışın mümkün olduğuna olan inançlarından kaynaklandığını dile getirdi.
İsrail'in işgal altındaki topraklarda yerleşim inşaatlarını durdurma kararı 30 Eylül'de sona eriyor.
Filistin tarafı ise inşaatları dondurma kararının uzatılmaması durumunda masadan kalkacağını dile getiriyor.
Kızıldeniz'deki Şarm-el-Şeyh beldesinde önceki gün yapılan ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin yönetiminin başkanı Mahmud Abbas ile ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın katıldıkları üçlü görüşmede, taraflar arasında en önemli ayrılıklardan birini oluşturan, işgal altındaki topraklarda Yahudi yerleşim alanları kurulması konusunda, gözle görülür bir ilerleme sağlanamadı.
Bununla birlikte hassas görüşmenin gerçekleşmesinde önemli rol oynayan ABD Orta Doğu temsilcisi George Mitchell, tarafların "doğru yolda ilerlediğine inandıklarını" söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da, görüşmelerin başlamasından önce, İsrail'e, yerleşim yerleri inşaatı yasağını sürdürme çağrısında bulunmuştu.
Clinton ayrıca "Süreçten umutlu olduğunu ve diyalog olmadan hiçbir ilerlemenin sağlanamayacağını" söylemişti.
ABD Orta Doğu temsilcisi George Mitchell da, İsrail'e, "Batı Şeria'da, yerleşim alanları inşaatlarının dondurulması kararını genişletmesi" çağrısında bulundu.
Mitchell, "Bu konunun İsrail açısından hassas bir sorun olduğunun farkındayız. Ancak Başkan Abbas'tan da, bu süreci yüreklendirecek ve hızlandıracak adımlar atmasını istedik." dedi.
İsrail'in 1967 yılında Batı Şeria ile Doğu Kudüs'ü işgal etmesinden bu yana kurulan 100'ü aşkın Yahudi yerleşim alanında, yaklaşık yarım milyon kişi yaşıyor.
Orta Doğu'da barış sağlanması amaçlı görüşme süreci, 20 aylık aradan sonra, iki hafta önce Washington'da başladı.
Hamas ve Gazze halkı Görüşmelerdeki pürüzlerden bir diğeri de Hamas.
Batı Şeria'daki Filistin Özerk Yönetimi, Mahmud Abbas'ın liderliğindeki El Fetih grubunun elinde.
Üç yıldır Filistin halkının yüzde 40'ının yaşadığı Gazze'de denetimi elinde bulunduran Hamas ise, barış sürecinde herhangi bir şekilde temsil edilmiyor.
ABD, İsrail ve AB, Hamas'ın iktidarını tanımıyor.
Abbas'ın tüm Filistinliler adına müzakerelerde bulunmaya hakkı bulunmadığını savunan Hamas, barış görüşmelerine şiddet yoluyla engel olacakları tehdidinde bulunmuştu.
Bu ay başında barış görüşmeleri yeniden başladığında Hamas, Batı Şeria'da dört İsrailli yerleşimciyi öldürdü ve görmezden gelinemeyecekleri mesajını verdi.
Öte yandan BBC muhabiri Jon Donnison'ın aktardığına göre, çoğu Gazzeli, Hamas'ı desteklesin ya da desteklemesin, barış sürecine şüpheyle yaklaşıyor.
Gazze halkı, İsrail'in bölgeye yönelik ablukası karşısında, daha gündelik sorunlarla boğuşuyor.
Hamas'ın buradan İsrail topraklarına yönelik roket saldırılarına misilleme olarak uygulamaya konan abluka, son aylarda gıda ve bazı ticari malların girişine izin verecek şekilde gevşetildi.
Bununla beraber yakıt ve inşaat malzemeleri sıkıntısı hala sürerken, günde sekiz saati bulunan elektrik kesintileri yaşanıyor.
İsrail ayrıca Filistinlilerin Gazze'den çıkışını ciddi şekilde zorlaştırmış durumda.