Osmanlı'nın sular altındaki 'sessiz köy'ü
Bilecik'in Pazaryeri ilçesinde 14 yıl önce kurulan baraj sonrası büyük bölümü sular altında kaldığı için 'sessiz köy' olarak anılmaya başlanan yerleşim biriminin, turizme kazandırılması amaçlanıyor. 2006 yılında kurulan barajla kaderi değişen köyle ilgili çalışmalar başlatıldı.
Osmanlı döneminin ilçedeki ilk yerleşimlerinden olan Günyurdu köyünün sakinleri, 2005'te baraj çalışması başlayınca Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) aracılığıyla 1 kilometre uzaklıkta inşa edilen evlere taşındı.
Sessizliğe bürünen köyün eski yerleşim alanındaki cami ile 48 ev ise Günyurdu Barajı'nın su tutmaya başlamasıyla sular altında kaldı.
AMATÖR BALIKÇILIK DA YAPILABİLİYOR
Çevresindeki doğal güzellikleriyle dikkati çeken, barajda amatör balıkçılık da yapılabilen bölge, ilgili kurumların hazırladığı projelerle turizme kazandırılacak.
Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, AA muhabirine, balıkçıların bölgeye yoğun ilgi gösterdiğini, Eskişehir, Sakarya ve Bursa başta olmak üzere yakın şehirlerden ziyaretçilerin buraya geldiğini söyledi.
'ADETA SAKLI KÖY OLDU'
Turizm şirketlerinin de köyü tur planlarına aldığını belirten Tekin, "Köy halkımız yeni evlerine taşınınca burası çok farklı bir atmosfere büründü, adeta saklı bir köy oldu. Sessizliği ve muhteşem doğasıyla yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı haline geldi." dedi.
Köyün olta balıkçılığı için de vazgeçilmez bir mekan olduğunu anlatan Tekin, şöyle konuştu:
"Gençler, bu işe meraklı olanlar buraya gelip bu manzarada balık tutuyor. Bizler de gölet çevrelerinde yeni düzenlemeler yapıyoruz. Burada yürüyüş yolları yapılması için çalışma başlatıldı. Kamp kurulabilecek güzel mekanlar yapmak istiyoruz. Belediyemiz ve İl Özel İdare Müdürlüğü ekiplerinin çalışmaları sonucu burayı cazibe merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz. İlçemizde birbirinden güzel mekanlar var, burası da onların başında geliyor. Herkesi ilçemize bekliyoruz."
'DOĞASI HARİKA, SUYU DA ÇOK TEMİZ'
Eskişehir'den gelen Gürkan Çıkıkçıoğlu ise "sessiz köy"ün doğal güzelliğini görmek ve balık tutmak için bu bölgeyi tercih ettiğini aktardı.
Herkesin burayı görmesi gerektiğini vurgulayan Çıkıkçıoğlu, "Amatör balıkçılıkla uğraşıyorum, hobi amaçlı, çocukluğumdan beri balık tutuyorum. Buraya gelme amacım balık yemek değil, bu doğayı yaşamak, stresten uzak kalmak. Buranın doğası harika, suyu da çok temiz. Burada olmaktan çok mutluyum." ifadelerini kullandı.
Onur Aydoğdu da gölette sessizliğin içinde balık tuttuğunu dile getirerek, bölgenin dalış turizmine de kazandırılabileceğini ifade etti. (AA)
