BİZE ULAŞIN
BEHLÜL ÇETİNKAYA - Pakistan halkı, ABD'nin "Yüzyılın Anlaşması"yla Filistin'e barış getireceği iddiasına inanmıyor.
Başkent İslamabad'da yaşayan farklı yaş ve meslek gruplarından vatandaşlar, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump'ın "Yüzyılın Anlaşması" iddiasıyla hazırladığı plana ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Bir alışveriş merkezinde kitapçı olan Şevket Ali, Müslümanların tüm dünyada olduğu gibi Filistin'de de barış istediklerini ancak Filistin sorununun çözümü için Müslüman ülkelerin toplu şekilde hareket etmesi gerektiğini söyledi.
ABD barış getirmek istese dahi bunun Müslüman ülkelerin bir arada karar vermeden kolay olmayacağını belirten Ali, "Biz Müslüman olarak her yerde barış istiyoruz ama Filistin'de barışı İsrail ya da ABD değil Müslüman ülkeler sağlamalı. Her zaman İsrail'i savunan Amerika'nın tek başına barış için adım atması hem kolay değil hem de adil değil." dedi.
İslamabad'da resepsiyon görevlisi olarak çalışan Serdar Ali de ABD'nin bu zamana kadar Filistin'de barışa katkısı olmadığına dikkati çekerek, "Tüm milletler huzur ve barış içinde yaşasın ama ABD'nin Filistin'de bir barış arzu ettiğini düşünmüyorum." ifadesini kullandı.
İsrail'in geleceği için Filistin'i işgaline ABD'nin destek verdiğini belirten taksici Melek İrfan ise ABD'nin dünyanın hiçbir yerinde barışa katkı sunamayacağını belirtti.
Pakistan'ın komşusu Afganistan'ın bugünkü durumundan da ABD'yi sorumlu tutan İrfan, "Komşumuzda (Pakistan'da) ABD'nin yaptıkları yüzünden insanlar öldü. ABD hiçbir yere barış götüremez. Bunu Afganistan'da gördük. ABD yıllardır Müslüman kardeşlerimizin öldüğü Filistin'de İsrail'i destekleyerek orada barışı sağlayamaz." diye konuştu.
Filistin konulu eylemlere katılarak Filistin'e destek verdiğini söyleyen esnaf Mahmudul Hasan da ABD'nin Filistin konusundaki adımlarının adil olmadığını söyledi.
Son olarak ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararına karşı yapılan eylemlere katıldığını aktaran Hasan, şöyle devam etti:
"Amerika, yüzlerce yıllık Müslüman kentlerini ve ülkelerini işgal etti ve yok etti. Son olarak Kudüs'ü Müslümanların elinden almak istedi. Böyle bir ülkenin oraya barış getirmek değil, orayı işgal etmek istediğini düşünüyorum. Benim bir ayağım sakat ancak ABD ve İsrail zulmüne karşı her eyleme katılıyorum. Kudüs ve Filistin Müslümandır ve onlara karşı alınacak kararları yine protesto ederim."
İslamabad'da özel şoförlük yapan Mahmud Nur ile Şahzad Sacid de Filistin'e barışın gelmesi için ABD'nin Müslümanlara yönelik tutumunun değişmesi gerektiğini söyledi.
ABD'nin Afganistan'da ve Irak'ta binlerce Müslümanı öldürdüğüne işaret eden Nur, "ABD Müslüman katili bir ülkedir ve İsrail ile ortaklaşa Filistin'de Müslümanları öldürüyor. ABD önce Müslümanları öldürmeye son vermeli." dedi.
Sacid ise ABD'nin Filistin toprakları ile tüm Müslüman ülkelerin topraklarında gözü olduğunu ifade etti.
- Yüzyılın Anlaşması
ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail-Filistin meselesine “çözüm bulmak” amacıyla hazırladığı öne sürülen "Yüzyılın Anlaşması" planının detayları netleşmese de uluslararası basında planın detaylarına ilişkin bazı bilgiler yer alıyor.
Bu haberlere göre, Kudüs'ün tamamının İsrail'e bırakılması ve Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin büyük bölümünün varlığını sürdürmesi gibi Filistinlilerin aleyhine maddeler içeriyor.
Planda İsrail'in topraklarından sürdüğü 6 milyona yakın Filistinli mültecinin geri dönüş hakkına ise değinilmediği dile getiriliyor.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın “Yüzyılın şamarı” olarak nitelendirdiği planın bazı ekonomik yardımların dışında Filistin halkının lehine hiçbir şey içermediği ifade ediliyor.
Yüzyılın Anlaşması planı kapsamındaki ilk organizasyon olduğu ifade edilen "Refah İçin Barış" isimli ekonomi çalıştayı ABD’nin katkılarıyla Bahreyn’in başkenti Manama’da 25-26 Haziran’da düzenlenecek.
Çalıştayda Filistin’e yapılacak ekonomik yardımların masaya yatırılması ve hangi ülkelerin bu yardımları üstleneceği gibi konuların konuşulması bekleniyor.
Yüzyılın Anlaşması planına karşı çıkan ve bu planının ayağını oluşturan Bahreyn’deki çalıştaya katılmayacağını açıklayan Filistin yönetimi, bölge ülkelerine de söz konusu çalıştayı boykota çağırmıştı.
Filistin yönetiminin bu çağrısına rağmen Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Katar'ın Manama'daki çalıştaya katılacağı duyurulmuştu. İsrail basınına konuşan ve adı açıklanmayan Beyaz Saray'dan bir yetkili de Ürdün, Mısır ve Fas'ın çalıştaya katılacaklarını Washington'a ilettiğini dile getirmişti.
