Panelde polis kamerası gerginliği

TUNCELİ (İHA) - Tunceli Barosu tarafından düzenlenen "Uyum Yasaları ve Demokratikleşme" konulu panelde polis kamerası gerginliği yaşandı. Konuşmacılar, polis kamerası salondan çıkarılmadıkça konuşmayacaklarını belirtirken, izleyiciler polisleri yuhaladı. Polis, her şeye rağmen çekimi sürdüreceği yanıtını verince, konuşmacılar, yetkilileri dava edeceklerini söyledi.

Tunceli Barosu tarafından düzenlenen "Uyum Yasaları ve Demokratikleşme" konulu panele konuşmacı olarak İstanbul Barosu eski Başkanı Avukat Dr. Yücel Sayman, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül ve Tunceli Barosu Başkanı Avukat Hüseyin Aygün katıldı. Tunceli Belediyesi Düğün Salonu'nda yapılan paneli yaklaşık 700 kişi izledi. Avrupa Komisyonu Türkiye Sorumlusu Sema Kılıçe de izleyiciler arasında yer aldı.

Panelde ilk konuşmayı İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül yaptı. Öndül, kendilerini serbest olarak ifade edemediklerini belirterek, "Birey olarak kendimizi serbestçe ifade

hakkımız var. Fakat birileri bizden izin almadan, ileride hakkımızda kullanmak üzere konuşmalarımızı kaydederse, bize baskı uygulanmış olur ve biz kendimizi rahatça ifade edemeyiz" dedi.

Öndül, konuşmasında, Uyum Yasaları adı altında şimdiye kadar 120 yasanın değiştirildiğini, ancak değiştirilen bu yasaların farklı illerde farklı uygulandığını, yasalar değiştirilirken bazı cumhuriyet savcılarının yasa değişmemiş gibi davrandığını söyledi.
Tunceli Barosu Başkanı Avukat Hüseyin Aygün ise yasaların değiştirildiğini ancak uygulamaların hiç değişmediğini söyledi.
İstanbul Barosu eski Başkanı Avukat Dr. Yücel Sayman da konuşmasının kaydedilmek istenmesine tepki gösterdi. Sayman, "Ben konuşurken, basın mensupları da dahil hiç kimsenin konuşmalarımı kaydetmesini istemiyorum. İleride benim bu konuşmamın tamamını veya bir kısmını yayınlayan veya konuşmamda suç unsuru bularak aleyhime açılacak davada kullanan kişiler hakkında tazminat davası açacağım ve kameralar dışarıya çıkarılıncaya kadar konuşmama başlamayacağım" dedi.
Sayman'ın bu isteği salonda gerginlik yaşanmasına neden oldu. İzleyiciler polisleri uzun süre yuhaladı. Bunun üzerine Tunceli Barosu yetkilileri, polislerle temasa geçti. Ancak emniyet güçleri, çekim yapmaktan vazgeçmeyeceklerini söyledi. Bunun üzerine Sayman, "İleride sizin ödeyeceğiniz vergilerden ödenmek üzere açacağım tazminat davasını göze alarak çekime devam ediyorlar. Ben de tazminat hakkımı kullanacağımı belirttikten sonra konuşmamı yapacağım" dedi. Türk demokrasisinin militan demokrasi olduğunu, militan demokrasinin ise kendisini militanca koruyan demokrasi olduğunu, bunun da faşizm anlamına geleceğini belirten Sayman, "Erzurum'da devlet yetkilileri bir genel akdini 'Toplum Sağlığı' gerekçesiyle teşhir ettiler, batı demokrasilerinde böyle olaylar olmaz. Bu olay kişilik haklarına saldırıdır. Türbanlı bir sanık, kamusal alandır diye mahkemeye alınmıyor. Halbuki o sanık belki de dini inançlarından ötürü mahkemeye alınmıştı. Siz onu resmi sanık haline getirmeye çalışıyorsunuz. Bu davranış o kişinin savunma hakkına saldırıdır" dedi.
Panelin soru-cevap bölümünde Avrupa Komisyonu Türkiye Sorumlusu Sema Kılıçe'nin, Uyum Yasaları'nın hangilerinin Tunceli'de aşıldığı ve uygulanmadığı yönündeki sorusunu Avukat Hüseyin Aygün yanıtladı. Aygün, 1994 yılında göç ettirilenlerin bütün çabalarına rağmen köylerine geri dönemediklerini ve Tunceli Valiliği'ne verdikleri bin 500 civarındaki dilekçelerine yanıt alamadıklarını kaydederek, burada polisin kendini dokunulmaz olarak gördüğünü, yapılan tüm basın açıklamalarına müdahale edildiğini söyledi.
Panelin ardından Metin ve Kemal Kahraman kardeşler, Kürtçe şarkıların seslendirildiği bir konser verdi.