İSTANBUL (AA) - Avrupa Birliği (AB) Müşteşarı Selim Yenel, "Türkiye, Avrupa Birliği'nde (AB) kendini hiçbir zaman ailenin bir ferdi olarak görmemiştir." dedi.
TÜSİAD'ın girişimiyle 2009'da Fransa'da kurulan Paris Bosphorus Enstitüsü, yıllık toplantısının 8'incisini, Eğitim ve Stratejik Araştırma Yüksek Konseyi (CSFRS) ile iş birliğinde gerçekleştirdi.
Toplantıya Avrupa Birliği (AB) Müşteşarı Selim Yenel, Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı Bahadır Kaleağası, Paris Bosphorus Enstitüsü Bilim Kurulu Eş Başkanları Anne Lauvergeon ve Paris Bosphorus Enstitüsü Bilim Kurulu Eş Başkanı Ümit Boyner katıldı.
Toplantıda konuşan Yenel, 2004 tarihine kadar Türkiye diğer aday ülkeler ile birlikte AB zirvelerine davet edildiğini, yüksek derece diyaloğun olduğunu söyledi.
Yenel, Türkiye'nin kendisini AB'de hiçbir zaman ailenin bir ferdi olarak görmediğini belirtti.
Yenel, "Kıbrıs AB ile ilişkilerimize gölge düşürdü ve bu konuyu bu yıl halledemedik. Göçmen krizi yeniden geriye dönüş için önemli bir fırsattı." ifadelerini kullandı.
Kaleağası ise "Coğrafyadan öğrendiğimiz bilgilere baktığımız zaman Avrupa diğer kıtalara pek de benzemiyor. Çünkü Avrasya kitlesinin bir parçası." dedi.
Kaleağası, Anadolu'nun ise Avrupa, Asya ve Afrika arasındaki fiziki buluşma noktası olarak bilinmekte olduğunun altını çizdi.
Kaleağası, "Rus Çarı ülkesini Avrupalılaştırmak istediği zaman Avrupa sınırlarına kadar Ural ve Hazar Denizi sınırlarına kadar ulaşmasına sebep olmuştu. Bu da Türkiye'nin doğusuna denk geliyor." dedi.
- "Dünyanın alıştığımız hali ekonomik ve siyasal anlamda alt üst oluyor"
Boyner de bu yıl Türkiye, Fransa ve Avrupa Birliği'nin yapısal ayarlarını küresel dönüşüm bağlamında ele alacaklarını söyledi.
Boyner, "Dünyanın alıştığımız hali ekonomik ve siyasal anlamda alt üst oluyor. Çok taraflı küresel düzen siyasal ve ekonomik yönden batıdan sarsılmaya başladı." diye konuştu.
Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugünkükısmi ekonomik toparlanmanın kırılgan olduğunu ve önemli ölçüde parasal genişlemeye tıpkı 2008 krizi öncesindeki gibi finansal şişkinliklere dayandığını görmemiz gerekiyor. Küresel ekonomik kriz AB'yi avronun mimarisindeki zaaflar nedeniyle güçlü bir biçimde etkiledi."
Lauvergeon ise "Dönüşüm yaşayan bir dünyadayız. İnovasyon giderek daha fazla bir rol kapmış durumda." dedi.
Lauvergeon, istihdama bakıldığında inavosyon ile birlikte her şeyin daha da hızlanacağını ve hizmet alanında bir çok gelişme yaşanacağını kaydetti.