BM öncülüğünde yapılan iklim pazarlıkları bugün Katar'ın başkenti Doha'da yeni bir turla devam ediyor.
İki hafta sürecek toplantılara yaklaşık 17 bin kişi katılacak.
İklim pazarlıklarının bu seferki ev sahibi pek çok uzman için sürpriz oldu.
Petrol zengini Katar, dünyada kişi başına karbon salımının en yüksek olduğu ülkelerden biri.
BBC çevre muhabiri Matt McGrath, bazı katılımcıların, gelirinin büyük kısmını petrolden sağlayan evsahibi Katar'ın sonuç için fazla çaba harcamayacağı kaygısını taşıdığını belirtiyor.
Taraflar Doha'da yeni bir küresel iklim anlaşmasına varmaya çalışacak ama zengin ve yoksul ülkeler arasında gerginlik sürüyor.
Anlaşmazlık konularından biri, bazı zengin ülkelerin kullanmadıkları karbon ruhsatlarını gelecek yıllara devretmek istemesi.
Gelişmekte olan ülkelerse bu çabanın atmosferdeki karbondioksit miktarını azaltma vaatlerine gölge düşürdüğü görüşünde.
1997 tarihli Kyoto anlaşması, küresel ısınmaya yol açtığı düşünülen karbon gazlarını sınırlama konusunda bugüne dek atılabilmiş tek kapsamlı uluslararası adım.
Bu yılın sonunda anlaşmanın süresi doluyor ancak yerine yenisi konulabilmiş değil.
Kopenhag'da 2009 yılında yapılan zirvede pazarlıklar çöktüğünden beri, müzakereciler yeni bir yaklaşım geliştirmeye çalışıyor.
AB ve Avustralya gibi bazı birlik ve ülkeler Kyoto'nun süresini uzatmayı kabul etse de, ABD, Rusya, Kanada ve Japonya gibi ülkeler katılmayacaklarını ilan etti.
Ancak muhabirimiz Matt McGrath, tarafların Doha'da bazı gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacağını söylüyor.
Kyoto'nun süresinin dolmasına ek olarak, yoksul ülkelere maddi yardım amaçlı bir fonun süresi de bu yılın sonunda bitiyor.
Gelişmekte olan ülkeler, daha iyi durumda olan ülkelerden Doha'da yeni maddi yardım ve karbon salımlarını azaltma konusunda vaatler bekliyor.