İSTANBUL (İHA) - Önemli enerji kaynaklarından olan doğal gazın kullanımı, son yıllarda büyük gelişme gösteriyor. Doğal gazda dünya rezerv/üretim oranı 61 yıl iken, bu oran petrol için ise 40 yıl oluyor.
Dünya doğal gaz rezervleri son yirmi yılda yüzde 100 oranında artış gösterdi. 2000 yılı sonu itibarıyla dünya doğal gaz rezervlerinin 5.304 tcf (150,2 trilyon m3) olduğu tahmin ediliyor. Son yirmi yılda rezerv artışları eski Sovyet Cumhuriyetlerinde, Orta Doğu, Güney ve Orta Amerika ile Asya Pasifik bölgelerindeki ülkelerde meydana geldi. En önemli artışlar 33 tcf ile Afrika kıtasında Cezayir ve Mısır'da ve 4 tcf ile Asya Pasifik bölgesinde görüldü. Orta Doğu Bölgesi, petrol rezervlerinin yüzde 65'ine sahip olduğu halde, doğal gaz rezervlerinin sadece yüzde 35'ini barındırıyor.
İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, söz konusu rezervlerin kullanım süresi şöyle: Orta Doğu 100 yıldan fazla, Afrika 86 yıl, eski Sovyet Cumhuriyetleri 80 yıl, Güney ve Orta Amerika 72 yıl, Kuzey Amerika 10 yıl ve Avrupa 18 yıl.
2020 yılına kadar doğal gaz tüketiminin 167 trilyon kübik feet'e (tcf) (1 kübik feet = 28.32 cm3 1m3=35.3 kübik feet) (4.72 trilyon m3) ulaşması bekleniyor. 1980 yılında 53 tcf, 1990 yılında 73 tcf olan tüketim, 2000 yılı itibarıyla 85 tcf (2.4 trilyon m3) seviyesine yükseldi.
Dünyada doğal gaz talebinin, Orta Doğu ve Afrika dışında hızla artma eğiliminde olduğu da dikkat çekiyor. Asya'daki gelişmekte olan ülkeler ile Güney ve Orta Amerika'da yüksek oranlı doğal gaz talep artışı bekleniyor.
Doğal gaz, elektrik üretiminde giderek artan oranda da kullanılıyor. 2020 yılına kadar, elektrik enerjisi üretimi için kullanılan doğal gaz miktarının, toplam doğal gaz tüketiminin yüzde 33'üne ulaşması bekleniyor. Doğal gaz, santrallerde ekonomik olarak türbinlerin etkinliğini sağlamasının yanı sıra çevre etkileri sebebiyle de tercih ediliyor. Doğal gaz yakıldığında, kömür ve petrole göre daha az sülfür dioksit, karbon dioksit ve atık açığa çıkıyor.