KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Kız bebek isimleri ve anlamları

    Bebek sahibi olmak isteyenler çiftlerin en zorlandığı konulardan biri de bebeğe isim koyma aşamasıdır. Bebeğinize isim koyma aşamasında komşunuzun bile bir fikri olacaktır. Fikirlere kulak verirken siz de bir yandan araştırmalara devam edebilirsiniz. Sizler için en güzel kız bebek isimlerini araştırdık, buyursunlar.

    Kız bebek isimleri arayanlar için en güzel bebek isimlerini anlamlarıyla birlikte sizler için hazırladık. Kız bebek bekleyen aileler için bu liste klavuz olacak. Eğer aklınız karışıksa ve hala karar veremediyseniz bu liste size yardımcı olacak. İşte en güzel kız bebek isimleri...

    A

    AÇELYA: Fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki

    AHSEN: Çok güzel, olağanüstü güzel

    AHU: Ceylan, karaca 2.Çok güzel,ince,zarif kadın.

    AJDA: Filiz,sürgün. Çok genç.

    AJLAN: Hızlı, çabuk, telaşlı

    AKASYA: Güzel kokulu bir süs bitkisi

    AKGÜN: Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün

    AKTAN: Ak renkli tan; Kutlu tan, uğurlu tan

    ALÇİN: Kızıl renkli küçük bir kuş

    ALEV: Yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime

    ALGIN: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun

    ANDAÇ: Anılar, hatıralar

    ANIL: Başkaları tarafından sözün edilsin

    ARMAĞAN: Hediye, ödül

    ARZU: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek

    ARZUM: İsteğim,dileğim,hevesim.

    ASENA: Dişi kurt, güzel kız

    ASLI: Temelli,köklü. Bir şeyin benzeri.

    ASU: Azgın, huysuz, isyan eden. Afacan.

    ASUMAN: Gökyüzü

    AYBEN: Ben ayım anlamında

    AYBİKE: Ay gibi güzel kız

    AYCAN: Ay gibi sevilen,aydınlık can.

    AYÇA: Yay biçimindeki ay,Hilal.

    AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki

    AYDAN: Güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güzel

    AYDENİZ: Hem ay, hem de deniz

    AYGÜN: Hem ay, hem gün

    AYLA: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi

    AYLİN: Ayla ile aynı anlamdadır

    AYNUR: Ay ışığı

    AYSEL: Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan

    AYSU: Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak.

    AYSUN: Ay gibi ışıltılı ve güzel.

    AYŞE: Rahat ve huzur içinde yaşayan

    AYŞEGÜL: Güller içinde mutlu yaşayan.

    AYŞEN: Neşeli,gülen,aydınlık.

    AYŞİM, AYŞİN: Parlak ışık saçan.

    AYTEN: Güzel bir tene sahip olan.

    AZRA: Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız

    B

    BAHAR: Yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik,gençlik çağı.

    BALIN: Yar, sevgili

    BANU: Prenses; Hanımefendi. Yeni evli gelin.

    BAŞAK: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı

    BEGÜM: Hanım; Kadın hükümdar.

    BELDE: Memleket, şehir, kasaba

    BELGİN: Kesin ve eksiksiz belirlenen

    BELKIS: Efsaneye göre Hz. Süleyman zamanındaki Saba melikesinin adı.

    BELMA: Uysal,sakin.

    BENAN: Parmak uçları

    BENAY: Ben ayım, ay gibiyim

    BENGÜ: Ölümsüz, sonsuz

    BERGÜZAR: Anılmak için verilen şey, andaç

    BERİL: Zümrüt

    BERİN, BERRİN: En yüksek, en ulu anlamında

    BERNA: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı

    BERRAK: Duru

    BERRAN: Keskin, kesici

    BETÜL, BETİL: Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hz. Meryem ve Hz. Fatma'nın diğer isimleri

    BEYZA: Çok beyaz, lekesiz

    BİHTER: Daha iyi, en iyi

    BİLGE: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi

    BİLLUR: Pek duru, pürüzsüz

    BİNGÜL: Gülü bol; Gül bahçesi

    BİNNAZ: Çok nazlı,cilveli,kaprisli.

    BİNNUR: Çok ışıklı, ışığı gür

    BİRİCİK: Bir tane, tek, emsalsiz

    BİRGÜL: Tek ve güzel bir gül.

    BİRSEN: Yalnız sen

    BUKET: Çiçek demeti

    BURCU: Güzel koku, ıtır

    BURÇAK: Bir bitki

    BURÇİN: Dişi geyik

    C

    CANAN: Gönülden sevilmiş, yar.

    CANAY: Ay gibi temiz.

    CANDAN: İçten, gönülden

    CANDAŞ: Candan, değerli dost

    CANSEL: Hayat veren su.

    CANSIN: İçten,gönüldensin.

    CANSU: Can suyu. Hayat veren su.

    CEREN: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan

    CEYDA: İnce-uzun boyunlu ve güzel

    CEYLAN: Süzgün ve tatlı bakışlı. Yapısı ince ve uyumlu olan. Gözlerinin güzelliğiyle ünlü zarif, ince bacaklı memeli.

    Ç

    ÇAĞLA: Badem, kayısı,erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali

    ÇAĞRI: Davet. Doğan kuşu. Mavi hareli göz.

    ÇİÇEK: Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü

    ÇİĞDEM: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi

    ÇİLER: Şarkılar söyleyen, şakıyan

    D

    DAMLA: Yağmur ya da bir sıvının çok küçük yuvarlak biçimli parçası

    DEFNE: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki

    DEMET: Çiçek bağlamı, deste

    DENİZ: Yeryüzünün çoğunu örten engin su

    DERYA: Büyük deniz anlamında

    DEVRİM: Yerleşik toplumsal düzenini , köklü, hızlı ve geniş kapsamlı olarak değiştirme.

    DİCLE: Bir nehir adı. Ulu ırmak.

    DİDEM: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim

    DİLARA: Gönül alan, gönül okşayan.

    DİLEK: İstek, rica,arzu.

    DİLHAN: İçten ve yürekten konuşan

    DİLŞAH: Gönül şahı,sevgili,sultan.

    DOĞA: Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; Tabiat

    DOĞAY: Ayın yeni doğuş hali

    DUYGU: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim

    DUYGUN: Duygulu,hassas,hisli kişi.

    E

    EBRU: 1.Keman kaş. 2.Bulut rengi. 3.Bir sanat dalı

    ECE: Kraliçe. Güzel kız,kadın.

    ECESU: Su gibi berrak ve güzel.

    EDA: Naz, cilve. Davranış,tavır. Verme,ödeme. (Namaz için)kılma,yerine getirme. Üslup.

    ELANAZ: Ela gözlü,nazlı güzel.

    ELANUR: Ela gözleriyle nur saçan.

    ELÇİN: Deste, tutam

    ELİF: Kibar, narin yapılı, ince-uzun boylu kız.

    ELVAN: Renkler,çeşitler.

    EMEL: Arzu, özlem.

    EMİNE: İnanılır,güvenilir.

    ESEN: Sağlıklı, salim

    ESER: Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça

    ESİN: Sabah rüzgarı

    ESMA: İsimler,adlar. Çok yüksek olan.

    ESNA: Yüksek, yüce. Bir işin yapıldığı an.

    ESRA: En çabuk, çok çabuk

    EVİN: Bir şeyin içindeki öz; Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü

    EZGİ: Melodi, şarkı, türkü

    F

    FATMA: Çocuğunu sütten kesen kadın.

    FERAH: Aydınlık, iç açıcı

    FERDA: Gelecek zaman, yarın; Kıyamet

    FERHAN: Sevinçli, gönlü hoş

    FERİDE: Eşi benzeri olmayan,tek. Çok değerli inci.

    FEYZA: Bolluk, çokluk, bereket. Taşkın.

    FİGEN: Yaralayan, kıran

    FİLİZ: Tohumdan çıkan sürgün. İnce ve güzel vücutlu.

    FİRDEVS: Cennetler. Cennet bahçeleri.

    FİRUZE: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı

    FULYA: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek

    FUNDA: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik

    FÜSUN: Büyü

    G

    GAMZE: Gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur

    GAYE: Amaç, erek

    GELİNCİK: Yazın kırlarda yetişen parlak kırmızı renkli bir çiçek

    GİZEM: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey

    GONCA: Tam açılmamış çiçek

    GÖKBEN: Ben gökyüzü anlamında

    GÖKÇE: Gök mavisi, mavi gözlü güzel

    GÖNÜL: İstek, arzu, sevgi.

    GÖZDE: Çok sevilen, beğenilen nitelikte olan. Çok güzel.

    GÜHER: Cevher

    GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül

    GÜLAY: Gül gibi güzel, ay gibi aydınlık olan.

    GÜLBEN: Gül yüzlü,gül gibi beni olan.

    GÜLBİN: Gül fidanı, gül yetişen yer.

    GÜLCE: Gül gibi.

    GÜLÇİN: Gül toplayan, gül seven.

    GÜLEN: Güleç yüzlü, mutlu anlamında

    GÜLENAY: Güleç ay, gülümseyen ay; Ay gibi gülümseyen güzel

    GÜLFEM: Ağzı gül gibi olan

    GÜLGÜN: Gül renkli; Gülen, gülümseyen

    GÜLİN: Güzel,zarif.

    GÜLİZ: Gül yetiştiren

    GÜLİZAR: Al yanaklı, gül yanaklı; Alaturka müzikte bir bileşik bir makam

    GÜLNİHAL: Gül fidanı.

    GÜLRİZ: Gül saçan

    GÜLRU: Gül yüzlü, gül yanaklı

    GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü gülsün anlamında

    GÜLŞAH: Gül dalı; Güzelliğiyle ün salmış olan

    GÜLŞEN: Gül bahçesi

    GÜLÜM: Bana ait olan gül. Canım.

    GÜNAY: Hem gün, hem ay

    GÜNNAZ: Nazlı kişi.

    GÜNNUR: Güneş gibi ışık saçan.

    GÜZİN: Seçilmiş, seçkin. Beğenilen.

    GÜZÜN: Güz mevsiminde olan

    H

    HALE: Ayın çevresindeki ışık halkası.

    HANDAN: Güleç, sevinçli,şen şakrak.

    HANDE: Gülüş, gülme. Açılma. Eğlenme.

    HARİKA: Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran

    HAZAR: Barış

    HEVES: Bir şeye duyulan istek

    HELİN: Yuva

    HÜLYA: İnsanın kurduğu tatlı düş, sevda

    HÜMA: Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu

    HÜMEYRA: Kızıllık, pembelik

    I

    ILGAZ: Atın dört nala koşması. Hücum,akın.

    ILIM: Uzlaşmacı yumuşaklık

    IRMAK: Akarsuların en büyüğü

    IŞIK: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji. Aydınlık,nur.

    IŞIL: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık

    IŞIN: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi

    İ

    İDİL: Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir; Volga ırmağına Türkler'in verdiği ad

    İLGİ: İki şey arasındaki ilişki; Bir şeye duyulan merak; Eğilim

    İLKAY: Ayın ilk hali.

    İLKE: Temel alınan düşünce, kural

    İLKİM: İlk çocuğum anlamında

    İLKNUR: İlk ışık

    İMGE: Düş, hayal, görüntü, tasarım

    İNCİ: Süslemede kullanılan, istiridyede yetişmiş değerli madde

    İPEK: İpekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş. Kibar, zarif.

    İREM: Bahçeleriyle ünlü masal kenti

    İZEL: El izi anlamında

    İZİM: Önceden bulunduğum yerde bıraktığım belirti anlamında

    J

    JALE: Çiğ, kırağı. Sabahları otların üzerinde olan su damlaları

    JÜLİDE: Dağınık, karmakarışık

    KADER: Değişmez bir karar ile iyilik ya da kötülük hazırladığına inanılan olağan üstü güç

    KADRİYE: Değerle ilgili / İtibar, onur

    KAMELYA: Çaygillerden büyük çiçekler açan bir bitki – Yabangülü

    KAMİLE: Tam, eksiksiz, kemale ermiş, bilgin, bilgili

    KAMURAN: İstediğine ulaşmış, mutlu

    KARANFİL: Kokulu bir çiçek

    KARDELEN: Baharda çok erken açan bir çiçek, çiğdem

    KARMEN: Parlak kırmızı

    KAYRA: Büyük birinden gelen iyilik – İhsan

    KERİMAN: Cömert, ulu, büyük

    KERİME: Cömert, ulu, büyük, kız çocuk

    KEVSER: Cennette bir akarsuyun adı

    KISMET: Talih, nasip, kader

    KIVILCIM: Yanan bir maddeden sıçrayan ateş parçası

    KIYMET: Değer, paha (baha), bedel

    KİRAZ: Gülgillerden bir meyva ağacının sulu

    KUMRU: Güvercinden küçük boz renkli kuş

    KÜBRA: En büyük

    L

    LALE: Çan biçiminde bir çiçek

    LAMİA: Parlayan, parlak.

    LEYLA: Saçları gece gibi simsiyah olan kadın; Çok karanlık gecede görülen ışık.

    M

    MAHPERİ: Güzeller güzeli.

    MANOLYA: Bir süs bitkisi

    MELDA: İnce ve taze bedenli

    MELEK: Tanrı katında bulunan ruhani varlıkların her biri

    MELİKE: Kadın hükümdar, padişah eşi.

    MELİS: Bal, bal arısı

    MELİSA: Oğul otu

    MELTEM: Yazın karadan denize doğru esen yel

    MERVE: Mekke'de Safa dağının karşısındaki kırmızı renkli tepenin adı

    MİNE: İnce ve parlak nakış; Madenler üzerine vurulan renkli cam tabakası

    MÜGE: İnci çiçeği

    MÜJDE: Sevindirici haber; İyi haber getirene verilen bağış

    N

    NAZ: İsteksiz gibi görünen, çekingen davranış

    NAZAN: Cilve yapan,nazlanan,nazenin.

    NAZLI: Naz yapan; İşveli, edalı

    NECLA: Evlat, çocuk. Soylu.

    NERGİS: Bir süs bitkisi

    NERMİN: Yumuşak,narin,ince.

    NESLİ: Soylu.

    NESLİHAN: Han soyundan. Sevgi ile hükmeden.

    NEVAL: Talih,kader,kısmet.

    NEVRA: Beyaz çiçek. Işıklı olma, parlaklık.

    NİHAL: İnce ve düzgün vücutlu sevgili. Fidan, taze sürgün.

    NİHAN: Saklanmış, gizli olan; Sır

    NİL: Çivit. Mısır'da bir nehir

    NİLAY: Işıklı mavi,ışıklı lacivert.

    NİLGÜN: Lacivert renkli, çivit renginde

    NİLÜFER: Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi

    NUR: Aydınlık, parıltı, parlaklık

    NURAN: Nurlu, ışıklı.

    NURAY: Işık saçan.

    NURCAN: Aydınlık insan.

    NÜKHET: Güzel koku

    O

    OYA: Bir nesneye oyularak yapılan süs; Genellikle ipek veya ibrişim ile iğne, mekik, tığ kullanılarak yapılan ince dantel

    OYLUM: Hacim, dirim; İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş; resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekan karşılığı

    Ö

    ÖZBEN: Bireyin kendi varlığı; gerçek ben anlamında

    ÖZDE: Kişinin kendi içinde, özünde, canda olan

    ÖZDEN: Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili

    ÖZGE: Yabancı. İyi, güzel. Cana yakın, şakacı. Yürekli, gözü pek

    ÖZLEM: Bir şeye karşı duyulan istek, bir kimseyi ya da bir şeyi görme, kavuşma isteği; Hasret

    ÖZNUR: Özü ışıklı,aydınlık.

    P

    PAPATYA: Baharda çiçek açan bir kır bitkisi

    PELİN: Acı ve güzel kokulu bir bitki

    PETEK: Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları

    PINAR: Büyük su kaynağıÖYKÜ: Hikaye, ayrıntılarıyla anlatılan olay

    R

    RAHŞAN: Parlayan, parlak, aydınlık,ışıltı.

    RENGİN: Boyalı, renkli; Hoş, latif ve güzel

    REYHAN: Yaprakları güzel kokan bir süs bitkisi, fesleğen

    REZZAN: Ağırbaşlı, onurlu

    RUHŞEN: Neşeli, canlı.

    S

    SANEM: Çok güzel kadın; Put

    SEBLA: Uzun kirpikli göz

    SEÇİL: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen

    SEÇKİN: Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit

    SEDA: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı

    SEDEF: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz madde SEDEN: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak

    SEHER: Tan ağartısı

    SELDA: Bir söğüt cinsi

    SELEN: Haber, müjde

    SELİN: Gür akan su

    SELMA: Barış içinde,huzur,erinç.

    SELMİN: Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan

    SEMA: Gökyüzü; göç

    SEMEN: Yasemin çiçeği. Semizlik.

    SEMRA: Esmer kadın.

    SENEM: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; Arapça'da put; Arapça'da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel

    SERAP: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı

    SERAY: Ay gibi güzel

    SERMA: Kış soğuğu

    SERPİL: Gelişmek, büyümek

    SERPİN: Yağmur

    SERRA: Rahatlık, kolaylık

    SERTAP (SERTAB): İnatçı anlamında

    SEVAL: Severek al anlamında

    SEVDA: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek

    SEVGİ: İnsanı bir şeye ya da bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu

    SEVİL: Her zaman sevilen biri ol

    SEVİM: Sevmek eylemi; Bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik

    SEVİNÇ: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku

    SEVTAP: Tapılacak kadar çok sevilen.

    SEYLAN: Sel, akma, akış

    SEZEN: Hisseden, sezgili

    SEZER: Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar

    SEZGİ: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği

    SEZİN: Sezinleme işi, sezme. Duygulu, anlayışlı.

    SİBEL: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası

    SİMGE: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler

    SİNEM: Yüreğim, çok sevdiğim

    SUMRU: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi

    SUNA: Boylu, poslu, yakışıklı. Yaban ördeği.

    SUZAN: Yakan, yakıcı.

    Ş

    ŞAFAK: Gündoğumundan önceki aydınlık

    ŞEBNEM: Çiğ, gece nemi, jale

    ŞENAY: Mutlu geçen ay

    ŞEYDA: Çılgın, deli divane

    ŞİRİN: Cana yakın, sevimli

    ŞULE: Alev, ateş alevi

    ŞÜKRAN: İyilik bilme, minnettarlık

    T

    TANSU: Göğüsle ilgili

    TAYYİBE: 1.İyi davranış. 2.Yatıştırıcı, hoşa giden söz

    TİJEN: Taç, taçlar

    TİLBE: Put - Güzel kadın

    TUBA: 1.Cennette bulunduğun inanılan büyük ağaç. 2.Güzellik, iyilik. 3.Rahat

    TUĞÇE: Küçük tuğ

    TÜLAY: Ayın ince ışığı

    TÜLİN: Ayın çevresinde görülen ışık halkası

    TÜRKAN: 1.Kraliçe. 2.Güzel kız

    Ü

    ÜLKÜ: Amaç, ideal

    V

    VİLDAN: Yeni doğmuş çocuklar

    Y

    YASEMİN: Çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir bitki

    YELİZ: Ferah yer, aydınlık, havadar

    YEŞİM: Açık yeşil ve pembe renkli kolay işlenen değerli bir taş

    YILDIZ: Gökyüzündeki ışıklı cisimlerin her biri.

    YONCA: Çiçekleri kırmızı veya mor renkli çayır bitkilerinin genel adı

    Z

    ZEHRA: Çok beyaz, parlak yüzlü

    ZELİHA: Züleyha, su perisi

    ZERRİN: Altından yapılmış.

    ZEYNEP: Süs, bezek.

    ZUHAL: Satürn gezegeninin adı.

    ZULAL: Hafif, güzel, soğuk su.

    ZÜMRÜT: Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı.

    ChefGPT


    En Çok Aranan Haberler