Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 15 Temmuz ile ilgili düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu , “Unutmamak gerekir ki, ne yaşadığını bilen toplumlar için gelecek vardır. Unutulan ihanet tekrarlanır” dedi.
Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Yeni Levent Anadolu Lisesi Konferans Salonu’nda “15 Temmuz Hain Darbe Girişimi” başlıklı konferans düzenlendi. Beşiktaş bölgesindeki okulların yöneticilerinin, öğretmenlerin ve öğrencilerin katıldığı konferansta konuşan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, 15 Temmuz günü yaşananları, darbe girişimi ile nelerin planlandığını, sonrasında milli mücadele ruhu ile nasıl başarılı olunduğunu anlattı.
“Türkiye’yi Suriye gibi yapmak istediler”
Konferans öncesinde bu tarz 15 Temmuz etkinliklerin hiç unutulmadan tekrarlanması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “Gençlere 15 Temmuz’un yaşayan bir süreç olduğunu unutmamalarını ve bir bilinç işi olduğunu söyleyeceğiz” dedi. Salihoğlu ayrıca kalkışılan darbe girişimi ile amaçlananın Türkiye’yi Suriye gibi yapmak olduğunu ifade ederek, “Tabii ki de başarılamadı, fakat bunun bilinmesi, yaşatılması ve unutulmaması gerekir. Aksi halde unutulan ihanet tekrarlanır” dedi.
15 Temmuz ruhunun gençlere her daim aşılanması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Unutmamak gerekir ki ne yaşadığını bilen toplumlar için gelecek vardır. 15 Temmuz, aslında bıraktığı tortularla bir bilinç düzeyi de saptamış oldu. 251 şehidimizin, 2194 gazimizin aslında geride bıraktığı o birikim, bir istiklal yürüyüşünün merhalesiydi. Bugün gençliğe onları aktarmak istiyoruz. Ne yaşadığını bilen, çağına tanıklık eden, öz güvenini yitirmeyen gençlik bu ülkenin umududur. 15 Temmuz geriye dönüp bakıldığında bu ülkenin bağımsızlık mücadelesinin, milli kurtuluş savaşından çıkan, hiçbir zaman sömürge olmamış bir milletin ecdadının biriktirdiklerinin dışa vurumuydu. Türkiye’nin bir kaosla, işgalle iç birliğinin, dirliğinin dağıtılması denendi ama başarılamadı. İstiklal ruhu, bağımsızlık ruhu yaşayarak öğrenilir. Gençliğin iç bünyesinde hep yaşatılması gereken budur. Bugün baktığınızda dünyanın her kıt’ası aynı oranda aynı hamlelerle karşılaşmamaktadır. Fakat Türkiye’nin yeri itibari ile bütün kıt’alara elinin uzandığı, hepsinin bir sentezi olan ülke olduğu için kıymetlidir. Dünyanın büyüklüğü içerisinde, siyasi hesaplaşmalar, çıkar hesapları ve buna ilişkin bütün projeler dar bir ajanda ve dar bir coğrafya içinde gerçekleşir. Bu coğrafyadan yükselen bir güç, başkaları için alan daralması anlamına geliyor. Buradan yükselen güç, tarihin denklemlerini hareketlendiriyor. Tarihimizde gençliğin çok önemli hamleleri olmuştur. Bu yüzden bu ruhu yaşatmak zorundayız.”
“Dünyaya barışı getirecek olan şey; kimsenin başka kaynaklarda gözünün olmamasıdır”
Dünya barışının sağlanması için herkesin kendi sınırları içinde kendi kaynakları ile yetinmesi gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “Bakın Doğu Akdeniz’de bir büyük mücadelenin içindeyiz. Doğalgazın, petrolün kokusunu alan sömürgeci güçler oraya üşüşmüş durumdalar. Gelmeyen donanma kalmadı. Oysa biz Doğu Akdeniz ülkesiyiz. En uzun sınır bize ait. Adeta denizimiz olmasın diye uğraşılıyor. Bunları görmeyecek ve bir bilinç aşılamayacak mıyız? Bunları gençlikle yapacağız. Dünyaya barışı sağlayacak olan şey, herkesin kendi sınırlarıyla, kaynaklarıyla yetinmesidir. Kimsenin başka kaynaklarda gözü olmamalıdır. Sömürgeciliğin yeni versiyonu olan bu nokta en büyük davamızdır. Biz böyle bir gençlik için uğraşıyoruz. Bizim davamız budur” diye konuştu.