Bugüne kadar Kel Hasan Efendi’den, İsmail Dümbüllü’ye ardından sırasıyla Münir Özkul, Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin’e emanet edilen ve Türk Tiyatrosu’nda güldürü geleneğinin nişanı olan “Kavuk”, Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda düzenlenen özel bir devir teslim töreniyle Rasim Öztekin tarafından Şevket Çoruh’a teslim edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile gerçekleştirilen Kavuk Devir Teslim Töreni ve “Bir Baba Hamlet” özel gösteriminin biletleri günler öncesinden tükenmiş ve tüm gelirin Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlanacağı açıklanmıştı.
"OYNAYAMAYACAKSAM KAVUĞUN BENDE OLMASININ ANLAMI YOKTU"
Kavuğu aldıktan 3 ay sonra kalp rahatsızlığı nedeniyle sahnelere uzak kaldığını ve bu nedenle en mağdur kavuklu olduğunu belirten Öztekin, kendi doktoruna ve yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı mücadele eden bütün sağlık çalışanlarına teşekkür etti.
Kavuğu devretme kararını verdikten sonra Ferhan Şensoy'a sorduğunu ve onayını aldıktan sonra Şevket Çoruh'u aradığını anlatan Öztekin, "Oynayamayacaksam kavuğun bende olmasının bir anlamı yoktu. Çünkü kavuklunun oynaması lazım onun için hemen devretmek istedim" diye konuştu .Öztekin, kavuk devir teslim törenini 27 Mart Dünya Tiyatro gününde yapmak istediklerini fakat salgın tedbirleri nedeniyle ertelemek zorunda kaldıklarını anlattı.
Töreni açık havada yapma kararı aldıklarını aktaran Öztekin, "Açık hava deyince açıkçası hiç böyle bir şey düşünmüyordum" diyerek organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti. Geleneksel Türk tiyatrosunda usta-çırak ilişkisinin önemine dikkati çeken Öztekin, "Bizler ustalarımızdan göre göre çırak olduk, daha sonra ustalaştık" dedi.
Törene gelen usta tiyatroculara da selam veren Öztekin, "Esas alınan eğitim, kuliste alınan eğitimdir. Orada sanatçı ustalarına baka baka duruşunu belirler. Orada sanatçı saygıyı öğrenir" ifadesini kullandı.
"KAVUĞU BANA VERMEYECEK DİYE DÜŞÜNDÜM"
Törende yaptığı konuşmada tiyatrocuların Kovid-19 tedbirleri nedeniyle yaşadıkları zorluklara değinen Çoruh, geleneksel Türk tiyatrosunun meddahlarının "Hak Dostum Hak" diyerek söze başladıklarını kaydetti.
Şekvet Çoruh konuşmasında şunları ifade etti:
"Rasim abinin bu güzel sözlerinden sonra sanırım kavuğu bana vermeyecek diye düşündüm. İlk önce çok makbule geçti demek istiyorum, çok sağ olsunlar, takdir etmişler bizi. Bir konuşma hazırladım, çok heyecanlıyım.
Şimdi, Türk tiyatrosu özellikle bu dönemlerde çok zor bir dönem yaşarken, mahalle yanarken saçımızı mı tarıyoruz diye bir düşünce geldi aklıma dün burada dekoru yaparken. Çok sevinsem ayıp mı olur dedim, oturup ağlasam ayıp mı olur dedim. Ne yapacağımı bilemedim. Bu törenin en önemli tarafı iki tane yaşayan büyük ustam hayattalar; birincisi Ferhan Şensoy, Ses Tiyatrosu'nu hala ayakta tutan büyük usta... Ve en çok oyun seyrettiğim, sürekli hayran olduğum Rasim Öztekin ustam..."
Şevket Çoruh ile Murat Akkoyunlu'nun sahnelediği "Bir Baba Hamlet" oyununun izleyiciyle buluşmasıyla sona eren geceye tiyatrocu ve oyuncuların yanı sıra çok sayıda tiyatrosever de katıldı.
KAVUK GELENEĞİ NEDİR?
Kel Hasan Efendi Kavuğu, Türk Tiyatrosu’nun güldürü geleneğinin nişanesi sayılıyor.
Bu gelenek, tiyatrodaki tuluat ustalarının en renkli ismi Kel Hasan Efendi, güldürü tuluatının devamını sağlayacak olan öğrencisi İsmail Dümbüllü’ye sembolik bir nişane olarak kavuğunu teslim etmesiyle başladı.
Kavuk, 1968’de dönemin en yetenekli ortaoyuncusu Münir Özkul’a devredilmişti. Münir Özkul kavuğu daha sonra Ferhan Şensoy’a, Şensoy da 2016 yılında Rasim Öztekin’e emanet etmişti.