ANKARA (ANKA) - "Toplum açısından en faydasız, içerik olarak en niteliksiz, kalite olarak da en düzey yoksunu pek çok yapımın, 'En çok izlenen' programlar arasında yer alması" gerekçesiyle TRT'nin başlattığı hukuk mücadelesi sonuç verdi.
Rekabet Kurulu'nun raporu doğrultusunda TİAK, ölçüm ihalesinin yenilenmesine karar vererek, 2011 yılında reyting ölçümünün artık AGB Nielsen tarafından yapılmayacağını duyurdu.
Televizyon programlarının izlenme oranlarının (reyting) belirlenmesi, yeniden yapılandırılacak. Kalitesiz ve niteliksiz programların sürekli olarak yüksek reyting alması, bununla birlikte kaliteli yapımların, sağlam içeriklerin, uzun emekler verilerek harcanmış önemli projelerin, üçer beşer rafa kalkıp, bir müddet sonra da üretilmez hale gelmesi üzerine TRT, ölçüm sisteminin değiştirilmesi için hukuk mücadelesi başlattı.
Bu programların doğal sonucu olarak duyarsız, niteliksiz ve gerçek anlamda hedefsiz bireylerin özellikle de genç nesillerin oluşumuna itiraz eden TRT yönetimi, ölçümlerdeki aksaklıkları şöyle sıraladı:
-Ölçüm cihazı konulan ev sayısını niçin 2500 rakamıyla ve belirli illerle sınırlı?
-Ölçüm cihazı niçin sadece sosyo-ekonomik düzeyi yüksek yerlere ağırlıklı olarak yerleştiriliyor?
-2500 cihazı sadece bir kişi niçin denetliyor? Bu cihazları kullananların yönlendirilip yönlendirilmediğini bir kişiyle mi denetliyorsunuz?
-Piyasadaki yapımcıların elinde çok gizli olması gereken denek adresleri niçin geziyor? Bu durum çok büyük bir suçtur; görevi suistimaldir. Her yıl yüzde 20’si değiştirilmesi gereken denekler niçin değiştirilmiyor ve Türkiye aynı deneklere aynı tercihlere mahkum ediliyor?
-AGB’nin oluşturduğu veriler niçin hemen kamuoyuyla paylaşılmıyor; bekletiliyor?
-Nüfusu 20 binden az olan bölgeler niçin izlenmiyor? Bu bölgelerde yaşayan milyonlarca izleyicinin tercihi niçin değerlendirilmiyor?
Bu sorunların televizyon sektöründeki rahatsızlığı su yüzüne çıkarmasıyla birlikte, Televizyon İzleme Araştırma Komitesi(TİAK)'nin ölçüm ihalesini yenileme kararına yol açtı. Böylece, 2011 yılından itibaren Türkiye’de reyting ölçümü AGB Nielsen tarafından yapılmayacağı duyuruldu.
Reytinglerin ölçülmesi konusunda 1992’den bu yana tekel konumunda olan firmadan böylesine apar topar vazgeçiliyor olmasının, TRT’nin dile getirdiği sorunların gerçeklik payının açık göstergesi olarak değerlendirildi.
Öte yandan Rekabet Kurulu da TRT’nin şikayetini inceleyemeye alarak, bu konuda kapsamlı bir inceleme başlattı. Rekabet Kurulu'nun konuya ilişkin kararında TİAK için, "Doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama etkisini doğurabilecek nitelikte bir teşebbüs birliği olduğuna hükmedildi" sonucuna ulaşıldı.
Rekabet Kurulu ayrıca, TİAK’ın yapısı ve faaliyetleri hakkında uyarılarda bulunurken; reyting ölçümlerini yapacak şirketle ilgili ihale usülünün değiştirilmesini istedi. Değişikliklerin yapılmaması durumunda ise, TİAK ve Uluslar arası Reklamcılar Derneği hakkında işlem başlatılacağını açıklandı. İhale durdurulmuş ve yeni ihale konusunun TİAK’ın yapısındaki sakıncaların ortadan kalkıp kalkmadığı, Kurul tarafından tespit edilmesinden sonra ele alınması gerektiği de belirtildi.
TRT, Rekabet Kurulu yanısıra, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na “Gizli tutulması gereken denek bilgilerinin 3. kişilere verilmek suretiyle TRT ve ilgili diğer kurumların zarara uğratıldıkları ve suç işlendiği gerekçesiyle şikayette bulunulmuştu. Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturmaya gerek yoktur kararına itiraz eden TRT avukatlarını haklı gören Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesi, AGB ve TİAK yetkilileri hakkında kamu davası açılmasına karar verdi. Bunun üzerine AGB ve TİAK yetkilileri, Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nce ticari sır, müşteri sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeleri açıklamak suçundan yargılanmasına başlanacak.