Erzurum'a giden Ekrem İmamoğlu'nun konuşması sırasında tansiyon yükselmiş, taşlı saldırı girişiminde bulunulmuştu. Olayın ardından tepki gösteren İmamoğlu, "Bunu seyreden polisler biz de sizi seyrediyoruz. Bu şehrin valisi, emniyet müdürü biz de sizi seyrediyoruz." ifadelerini kullanmıştı.
İstanbul'da Sabiha Gökçen Havalimanı'na gelen İmamoğlu'nu büyük bir kalabalık karşıladı. Ekrem İmamoğlu havalimanında parti otobüsünde açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Milletimin tek bir ferdine uzanan eller kırılsın. Biraz dertleşelim. Bu saatte buraya geldiniz, Allah hepinizden razı olsun. Beni dinleyin ki sizin sayenizde vatandaşlarımızı da bilgilendireyim. Öncelikle Erzurum'da o güzel meydanda toplanarak bizimle hasbihal edecek olan, duygularını paylaşmak için oraya gelenlerden, annelerden, teyzelerden, amcalardan, kardeşlerimden helallik istiyorum. Onlara teşekkür ediyorum. Onlar oraya geldiler, Erzurumlu hemşehrilerimin temsilcileriydi, dertleşecektik. Ne yazık ki taşların yaraladığı o insanlara Allah şifa versin. Üzüntülüyüz. Ben o çocukların, gençlerin her birisinin sağlığıyla tek tek ilgileneceğim. En kısa zamanda da onlarla bir araya geleceğim.
'O MEYDANDA KİM OLDUĞU BELLİ OLMAYANLAR ASLA MASUM DEĞİL'
Ülkemizi bu duruma getiren bir avuç insanın hiçbir zaman bu kötü dillerinin, kötü tavırlarının onlardan kurtulana kadar sonu gelmeyecek. Tedbirli olmamız lazım. Tedbirin birinci dili sevgi, ikinci dili uzlaşma, üçüncüsü hiçbir vatandaşımıza kırıcı davranmamaktır. Bakın bu oy meselesi değil. Aldanabilirler. Bu kötü insanlara inanabilirler. Onlara zerre kırıcı davranmayın. Ama bugün o meydanda kim olduğu belli olmayan 100-200 kişi asla masum değil.
'ERZURUMLU BİR AVUÇ NE OLDUĞU BELLİ OLMAYAN İNSANA PABUÇ BIRAKACAK DEĞİL'
İçişleri Bakanı bir televizyon kanalına çıkarak Erzurumlulara provokatör dediğimi anlatacakmış. Utanmaz adam. İftiracı, yalancı. Bu adam gözü dönmüş bir şekilde konuşuyor. Ahlakını yitirmiş bir adam. Peşin peşin söyleyeyim, üç defa kendim televizyonlara bunu söyledim, kendim yayınladım. Çocukluğumdan beri Erzurum'la irtibatı olan bir insanım. Trabzon ile Erzurum kapı komşusudur. İlişkileri çok derindir, o şehirde benim akrabalarım var. Orada eğitim yaşamını geçirmiş akrabalarım var. Defalarca gittim. Spor yöneticisiyken de defalarca gittim, stadında maç izledim. Erzurumlu boşuna Dadaş adını almamıştır. Erzurumlu merttir. Erzurumlu bir avuç ne olduğu belli olmayan insana pabuç bırakacak değildir. Onlara cevabını verecek hiç kuşkum yok. Bu akşam yaşanan süreci birazdan sorularla burada aydınlatacağım. Bugün Erzurum'da olan bitenden benim sevgili Erzurumlu kardeşlerimin üzerine bir toz zerresi bile değmemiştir. Çünkü Erzurum'la uzaktan yakından ilgisi yoktur bu işin.
'BİR GRUBUN TOPLANMAKTA OLDUĞUNU HABER VERDİLER'
Erzurum'a gidecektik. Bir anda haber geldi. Halk buluşması yapacağımız yere otobüsler çekiliyor. Neymiş, büyükşehir belediyesi orada otobüs tanıtımı yapacakmış. Bakın o an itibarıyla arkadaşlarımız diyalog kurmaya başladı. Akabinde valinin danışmanıma verdiği cevap, 'merak etmeyin gerekli tedbirleri aldık, 5 bine yakın polisimiz hiçbir problem çıkarmayacak.' Peşinden bu otobüsler oradan çekildi. Çekildikten sonra vali tekrar hem danışman arkadaşlarıma, hem milletvekilimize 'bir sorun yok, gelecekler konuşmalarını yapacaklar hiçbir problem olmayacak' dedi. Erzurum'a indik, orada bir grubun toplanmakta olduğunu bize haber verdiler. 'Problem yok polis tedbir aldı' dediler. Biz oraya gittik. Bu konu hafta içi konuşuluyor.
'BUNLAR AZMETTİRİLMİŞ İNSANLAR'
Burada önce miting alanı tartışılıyor, miting alanında sorun çıkarıyorlar. Burasıyla ilgili sorun olmaz Ekrem Bey gelir, selamlama yapar ve hatta gerekirse otobüsle esnafları selamlayarak Erzurum gezisine devam eder. Valiyle uzlaşılıyor. Uzlaşmaya göre buranın kararı alınıyor. Biz oraya gittik. Vardığımızda aynen böyle bir ortam, vatandaşlara sesleniyoruz. Arkamız boşluk. Hemen onun arkasında sözüm ona 1,5 metrede bir polislerin yüzüne baktığı 150-200 kişi. Beni polis kardeşlerim de dinlesin. 150-200 insan orada. Burada sizden daha fazla kalabalık beni karşılıyor. Konuşmama başlıyorum. 5-6 dakika sonra taşlar yağmaya başladı. Tek bir müdahale yapılmadan izlendi. Arkadaşlarıma isabet eden taşlar, camlara isabet eden taşlar. Ben bu konuşmayı yaparken 150 metre ilerde de 150-200 kişi vardı. Bunlar azmettirilmiş insanlardır. Gözümün önünde bir çocuğun kafası kanamaya başladı, teyzeler amcalar yaralandı. Arkadaşlarım beni korudular.
Bakın bu polis meselesi değil. Polisler bizim canımız ciğerimiz. Belediye başkanı zavallı bir hamle yaparak tarihe kara leke almış bir yerel yönetici olarak geçmiştir. Emniyet güçlerimiz resmen onları koruma altına alarak taş atmalarını seyretti. Emniyet müdür kimdir? Emniyet müdür nasıl bir talimat aldı ki o polis yerinden kıpırdayamadı. Defalarca 'seyrediyorsunuz elinde Türk bayraklarıyla buraya gelmiş insanlara taş yağıyor' dememe rağmen ne oldu da emniyet müdürü kılını kıpırdatmadın? Emniyet müdürü, 'validen bile talimat almayacaksın, görevini yapacaksın' diye bir talimat almış mıdır? Hesabını verecek. Yaralı insanlarla görüntülü konuştum. Bana vali bilgi vermek için aradı, '7 kişi yaralı tespit ettik' dedi. Ben sadece 12 kişiyle konuştum. Yandaki telekom çatısında kamerayla çekim yapan polisler de var. Bu saldırıyı yapan o 200-300 kişi içinden şu ana kadar kaç kişi gözaltına alındı? Cevap bekliyoruz. Vali bey 5 bin polisle tedbir aldığını söylemesine rağmen ne için hiçbir müdahalede bulunulmadı? Ne için biz havalimanına giderken yanımızda doğru düzgün polis aracı bulunmadı? 2,5 saat havalimanında beklememe rağmen neden tek bir emniyet müdür yardımcısı, vali yardımcısı ya da bir yetkili gelip geçmiş olsun diyemedi? Bu soruların cevabını bu dönemin içindeki bir avuç insandan asla beklemiyorum. Bu soruların cevabını bir hafta sonra tek tek alacağız. Milletimiz adına alacağız.
'ÇOCUKLARI BİLE BUNLARDAN UTANIYOR'
Bu atılan taşlar İmamoğlu'na atılmadı. Bu atılan taşlar kardeşliğimize, bu memleketin değerlerine, inancına atılmıştır. Bu atılan taşlar milletin birlik ve beraberliğine atılmıştır. Bu azmettirici zihniyeti de biliyoruz. Biz bugün karşımızdaki bir avuç insanın siyasi stratejisinin, içinde bulunan sistemi, aklı, bir takım düşünceleri açıklarken acaba biricikleri rahatsız mı oldu? Bunlar bin yıllık devlet geleneğimizi çürüttüler. Ama biz bu memleketin esas unsurları, yani milletimizle bu memleketin devlet geleneğini hep birlikte ayağa kaldıracağız. Bu devleti bir parti devleti yapmalarına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu bir avuç insanın çocukları bile bunlardan utanıyor. Onların evladı olmaktan utanıyor. Ben onların gözlerinin içine bakıp görüyorum. Bir kısım tavsiyelerde bulunacağım. Bunlar durum tespitidir. Beni iyi dinleyin. Gülümsemenizi yüzünüzden eksik etmeyin. Ben burada gençleri görüyorum. Hanımefendileri görüyorum. Bakın siz nasıl bugüne kadar güler yüzle kazanmışsak, unutmayın bana ne dediler? 2019'da 'bu sevgi pıtırcığı' dediler. Ben sevgi pıtırcığıyım. Senin gibi, o bir avuç insan gibi suratı asık olacağıma sevgi pıtırcığı olurum. Her biriniz bulunduğu yeri sevgiye boğacaksınız.
2019'da da seçimi elimizden almaya kalktılar. Bize oy vermeyenler bile bize 'iyi ki bu adam kazandı' dedi. Kötülüğe son vereceğiz, iyilik kazanacak. Herkesle güzel konuşacağız. Allah bu memleketi korusun, Allah bu milleti korusun. Allah bu memleketi bu bir avuç insanın kötülüklerinden korusun. Her şey çok güzel olacak. Buradan evimize güler yüzlü, sakince gideceğiz. Aramızda kalsın, eve giderken gördüklerinize deyin ki, 'Ekrem Bey söyledi kazanıyoruz' dedi. Hepinize teşekkür ediyorum."